Mahmatlar Isparta Eğirdir ilçesinin bir köyüdür. Konya Beyşehir, Gelendost, Eğirdir, Isparta yolu üzerinde, Eğirdir gölünün kenarında kurulmuş bir yerleşim birimidir. Eğirdir’e 20, Isparta il merkezine 55’km’dir. Önünde Eğirdir gölü, arkası dağlarla çevrilidir. Daha önce arkasına aldığı dağın tepesinde kurulan köy kayma tehlikesiyle karşılaşınca gölün kenarına yerleştirilmiştir. Elma, domates, şeftali bahçelerinin arasında kurulan Mahmatlar, köylükten çıkmış bir yerleşim birimidir. Gölün hemen kenarında kurulmuş olması turistik birtakım özellikleri de beraberinde getirmesine rağmen, henüz turizm kapısı açılmamıştır.
Köyün geçim kaynağı genelde elmacılıktır. Elmacılık sadece Mahmatlar’ın değil, Eğirdir Gölünün çevresindeki bütün köylerin geçim kaynağıdır. Göl suyunun tatlı olması yöre köylüleri tarafından çok iyi değerlendirilmiş, kurulan sistemle su en yüksek yere kadar çıkartılmıştır. Onun için de bütün bahçeler sulanmakta, ülkenin en güzel elması Mahmatlar ve çevresinde yetişmektedir. Ürettikleri mallarını toptan sattıkları gibi, yol boyunda kurdukları tezgahlarda gelen geçen yolculara da pazarlamaktadırlar. Köyde her evde elektrik, su ve telefon vardır. Mahmatlar, kendi yağı ile kavrulan, üreten, ürettiğini de değerlendiren bir köydür.
Ben Mahmatlar’ı bir yaz tatili münasebetiyle tanıdım. Köyü güzel bulunca, kalacak pansiyon ve motel aradım. Maalesef daha önce de bahsettiğim gibi turizm kapısı aralanmadığı için böyle bir yer bulma köy içinde ve civarında nasip olmadı. Ancak göle çok yakın olan bir evin müsait olduğu, evin bir katının pansiyon olarak verileceği söylendi.
O ev Mahmatlar köyünden, Hasan Çelik’in evi imiş. Biz Hasan Çelik’i bulduk. Evinin bir katını bize pansiyon olarak verip veremeyeceğini sorduk. Hasan Amca, parayla veremeyeceğini, ancak istediğimiz kadar kalacağımızı, evin de buna çok müsait olduğunu beyan etti. Gerçekten de ev müsaitti. Koca evde Hasan Amca ve eşi olmak üzere iki kişi yaşıyordu. Eşimle birlikte teklifi kabul ettik. Hasan Amcanın dayalı döşeli evinin ikinci katına yerleştik. Çok güzel günlerimiz oldu Eğirdir’de, Mahmatlar’da. Hasan Amca ile dost olduk. Dostluğumuz o günden bu zamana kadar da hiç eksilmedi, bilakis daha da kuvvetlendi.
2001 yılı yazında Antalya’ya giderken Mahmatlar’a yol düşürdük. Hasan Amcaya üç gün konuk olduk. Hasan Amca ve eşi Elif Teyze hiç değişmemişlerdi. Konuk olduğumuz günlerden birin-de Hasan Amcanın Eğirdir Gölünü seyreden balkonunda otururken, köyde zurnasız bir davul sesi geldi kulağıma. Anladım ki davul bir hadiseyi duyurmak için çalınıyordu. Akşamüstü bir grup delikanlı Hasan Amcanın evine yakın bir eve konuk oldular. Dikkatimi çekti. Bu davul bir olayın habercisiydi diye düşündüm. Hasan Amcaya sordum. “Askere gidenlerin uğurlama törenleri için davul çalınıyor, bu akşam bizim karşı komşulara davetliler” dedi. Dikkatimi çekti. Değişik bir uğurlama idi. Gitmeden önce Mahmatlar’daki asker uğurlama törenlerini muhakkak derlemeliyim diye kendime söz verdim. İşte “Mahmatlar’da Asker Uğurlama Törenleri”yazısı bir gezi münasebetiyle gerçekleşti. Askere uğurlama geleneğini ev sahibimiz Hasan Çelik Amcadan derledik.
Geleneğin Uygulanışı:
Askere gidecek olanlar belli olduktan sonra kendi aralarında toplanırlar. Toplantıda bir başkan seçilir. Başkanın görevi, asker uğurlama törenini organize etmektir. Organizede harcamak üzere bir miktar da para toplanır. Toplanan para başkana teslim edilir.
Askere gidecek delikanlılar bir ay içinde, hiç bir iş yapmazlar. Yaptırılmaz da. İş yaptırılmadığı gibi, kimse bir söz de söylemez. Kısaca askere gidecek delikanlıların dokunulmazlığı vardır.
Başkan bir ay öncesinden askere gidecek olanların hangi haneye konuk olacağının listesini yapar. Yaptığı listedeki tarihleri konuk olacakları hane halkı reisine bildirir. Tarihler bildirildikten sonra da, hane halkı reisi askere gideceklerin davet edilme talebini kabul edip etmediğini başkana söyler. Davet edilme listesi kesinleştik ten sonra, bir gün öncesinden davetin kimde olduğu duyurulur.
Uğurlama davetleri köy içinde olduğu gibi, köyün dışına da taşar. Bu, askere gidecek kişilerin çevresine bağlıdır. Eğer askere gidecek delikanlılardan birinin akrabası Ankara’da ise, o dost veya akraba bütün grubu Ankara’da ağırlar. Grup da topluca davet edilen yere gitmek durumundadır. Uğurlama törenine davet eden hane, yiyecek, içecek, çerez ve yörenin en ağır yemeklerini ikram eder. Yemek yendikten sonra çeşitli eğlenceler düzenlenir. Gerekirse çalgı da getirtilir. Bu, davet edenin ekonomik durumuyla ilgilidir. Uğurla-ma töreni geç saatlere kadar sürer.
Törenler askere gitme gününün bir ay öncesinden başlar. Bu iş için bir davul kiralanır. Kiralanan davulla köy içinde dolaşılarak gitme törenlerinin başladığı duyurulur. Duyuru üç beş gün sürebilir. Yapılan listeye göre dost ve akrabalar, askere alınacak grubu davet etmeye başlar. Askere gidecek olanlardan birinin arabası varsa o arabayla, yoksa kiralanan bir arabayla davet yerine gidilir. Bir araba yetmezse yetecek kadar araba kiralanır. Arabanın arkasına askere gideceklerin isimleri alfabetik sırayla yazılır. Davete gidilecek yer yakınsa yürüyerek, uzaksa arabalarla gidilir. Konuk olunan eve girildiğinde davul çalan kişi davulu bir masanın üstüne bırakır. Davulun üstüne hane halkı tarafından bahşiş atılır. Toplanan bahşiş uğurlamayı organize eden başkana verilir. Bahşiş toplandıktan sonra davul ortadan kaldırılır. Bundan sonra yemek faslı başlar. Yörenin en ağır yemekleri bu gün için yapılır. Yemekten sonra dua okunur. Sağ salim gidip dönmeleriyle ilgili temennilerde bulunulur.
Yemekten sonra çeşitli oyunlar düzenlenir. İlk olarak değnek oyunu oynanır. Oyun, yorgan veya battaniye altına bir oyuncunun yatırılmasıyla başlar. Yatırılan kişi kura ile belirlenir. Oyunculardan biri, yorgan altında yatana sopayla hızla vurur. Yorgan altında yatan kimin vurduğunu bilmek durumundadır. Vuranı buluncaya kadar oyun devam eder. Vuran tespit edilmişse o yorganın altına yatar.
Asker uğurlama törenlerinde ikinci oyun Dilsiz Oyunudur. Bu oyunun uygulanması da davetliler arasından bir ebenin seçilmesiyle başlar. Ebenin yaptığını oyuncular tekrar etmek durumundadır. Çeşitli hareketler yaparak oyunu devam ettirir. Yapamayan cezalan-dırılır. Ceza, ebenin vereceği karara bağlıdır. Bu ceza üç beş sopa yemek olduğu gibi eşek gibi anırma, köpek gibi havlama ve benzeri cezalardan oluşur. Bu tür ağır cezalar verildiği gibi para cezası da verilir. Ceza olarak alınan para başkanda toplanır, toplanan paralar asker uğurlama törenlerinin harcamalarında kullanır.
Kabak oyunu: Oyun için bir ebe seçilir. Oyuna katılanların her biri bir kabağı temsil eder. Ebe, oyuna katılan her kabağa bir numara verir. 1. oyuncu birinci kabak 2. oyuncu ikinci kabak 9. dokuzuncu kabak olur. Numara verildikten sonra oyun başlar. Üç numaralı oyuncunun, yani üçüncü kabağın oyunu başlattığını düşünelim. Mümkün olduğu kadar çabuk; “Bir numaralı kabak kabak olamaz” der Diğer oyuncular toplu halde ve de çabuk çabuk, “Ya kim olur” diye sorarlar. O da kabak numaralarından birini söyler. Eğer söylenen numara beş ise “Beş numaralı kabak” cümlesi oldukça çabuk söylenir. Amaç oyuncuların yanlış söylemesini sağlamaktır. Kabak oyunu bu şekilde devam eder. Söyleyemeyen cezalanır. Cezalar ebenin takdiri-ne bağlıdır.
Asker uğurlama törenlerinde bir başka oyun da “havlu”dur. Bu oyunun uygulamasında oyuncuların yüzleri birbirine dönük olmak kaydıyla bir daire oluştururlar. Oyun için de kura ile bir ebe seçilir. Ebe dairenin ortasındadır. Büyükçe bir havlunun ucu bağla-nır. Oyuncular havluyu ayaklarının altından ebeye göstermeden elden ele dolaştırılmaya başlar. Fırsat buldukça da ebeye vurur. Göstermeden vurmak esastır. Vuran bulununcaya kadar oyun devam eder. Vuranı bulanın ebeliği biter kim vurmuşsa ebe o olur. Oyun böylece devam eder.
Oyun başlamadan önce ebenin kaç tahminde vuranı bulacağı karara bağlanır. Tahmin sayısı beş ise, beşinci defada da vuranı bulamamışsa ebeye, oyun başlamadan önce kararlaştırılmış olan ceza uygulanır. Para cezası kararlaştırılmışsa alınan para başkana verilir.
Asker uğurlama törenleri çeşitli oyun ve eğlencelerle askere gitme gününe kadar devam eder. Gitme gününün sabahı askere gidecek delikanlılar ve halk ellerinde bayraklarla köy meydanında toplanırlar. Davullar çalınır, oyunlar oynanır. Eğlencelerden sonra askere alınan gençlerin sağ salim gidip gelmeleri için dualar okunur. Duaların ardından herkes askerini uğurlar.
Bu törenlerin amacı; yeni asker adaylarına moral vermek, onları buruk ve gözü yaşlı göndermemek, vatana millete sadakat duymalarını sağlamaktır.
Kaynak Kişi : Hasan Çelik
İli : Isparta
İlçesi : Eğirdir
Baba adı : Ahmet
Ana adı : Şehribani
Doğum yeri ve yılı : Mahmatlar köyü / 1928