İster erken, ister zamanında seçim olsun; ülke şimdiden seçim havasına girdi. Bu nedenle de milletvekilli borsası da şimdiden açıldı. 

Hazine yardımı yetmiyormuş gibi; aday adayı olmak için partilere yapılacak başvuru taban fiyatı fındık taban fiyatından kat, kat üstün olacağı kesin. 

YSK’nın seçim takvimine göre partiler tüm aday adaylarını bir havuzda toplayacak. Bu havuzda kimler mi olacak? 

Ünlüler,

Hevesliler,

Toprak ağaları,

Aşiret reisleri,

Yüksek paralılar,

Tarikat ve cemaat liderleri ve daha niceleri.

Sanki demokratik bir aday belirleme yöntemi varmış gibi. Aday adaylarından; seçim bölgelerinde sahaya inmeleri ve kendilerini ve partilerini tanıtmaları istenir. Bu arada göstermelik anketler ve eğilim yoklamaları da yapılır. 

Bunların hepsi hikâye; işin aslı; parti lideri ve saz arkadaşları oturur kim bize itaat eder; kim bizim varlığımızı kabul eder ve korur bunun hesabını yaparlar ve birçok yap-boz’dan ve tartışmalardan sonra kesin aday listeleri oluşturulur. 

Kesin adaylar belirlendikten sonra diskalifiye olanların bir kısmı seçmediler ama iktidar olurlarsa bana da bir kıyak geçerler der. Bir kısmı da bana yamuk yaptınız diye parti ile olan tüm ilişiğini keser.

Bu arada seçilen adaylardan ileride yamuk yapanlar çıksa da bunların pek yıkıcı etkileri olamaz. Türk Siyasi Tarihinin geçmişi bunların örnekleri ile doludur. Bu arada bazı uyanık aileler; değişik partilere aday olarak seçilme şanslarını artırma yoluna giderler.

Üç milletvekilinin seçileceği bir ilde bir partiden üçünün de seçilme garantisi olmamasına rağmen Seksen aday adayı çıkıyorsa; bu borsanın bir çıkar borsası olduğunun ispatıdır. 

Ülkemde siyasi partiler ve seçim yasası değiştirilip demokratikleştirilmedikçe bu böyle gider; yerseniz. 

Yeni bir seçim yaklaşırken bu filimi hep birlikte tekrar, tekrar seyredeceğiz. Şimdiden iyi seyirler.