Mustafa İlhan GEÇER

Mustafa İlhan Geçer 

(d. 1917Bakırköyİstanbul – ö. 20 Ocak 2004, İstanbul), Türk yazarşair, araştırmacı, eleştirmen, güfteci. Hisar dergisinin ve Hisarcılar akımın kurucularındandır.

1965 yılında bir şiir kitabı yayımlamış Askerî Doktor Nafiz Bey’in oğludur. Erdek İlkokulu’nu 1928’de bitirdikten sonra ortaöğrenimine Robert Koleji‘nde devam etti. 1938 yılında Kabataş Erkek Lisesi‘ni bitiren Geçer, İki yıl kadar İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi‘nde öğrenim görürken öğrenimini yarıda bırakarak Galata Maliye Vergi Dairesi’nde tahakkuk tebliğ memuru olarak çalışma hayatına atıldı. 1945-1950 yılları arasında Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde ve TRT Ankara Radyosu‘nda çalıştı. 1950-1961 yılları arasında Sosyal Sigortalar Kurumu‘nda İşçi Sigortaları ile İhtiyarlık Sigortası bölümlerinde görev yaptı.

Şiirlerinde daha çok “İlhan Geçer” imzasını kullanan Mustafa İlhan Geçer’in ilk şiiri olan Gözlerin 1934’te Vakit gazetesinin gençlik sayfasında yer aldı. Öteki şiir ve yazıları Anadolu, Çağrı, Çınaraltı, Dergâh, Hisar, İstanbul, Millet, Milli Kültür, Sanat ve Kültür, Size, Son Havadis, Tercüman, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Vakit, Varlık, Yarımay, Yedigün, Yücel gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı.

Geçer, 1950 yılında Munis Faik OzansoyMehmet ÇınarlıGültekin SamanoğluNevzat Yalçın ve Mustafa Necati Karaer ile birlikte Hisarcılar grubunu oluşturdu. Mart 1950’de yayınlanmaya başlayan Hisar dergisinin kurucularından olan Mustafa İlhan Geçer çeşitli aralıklarla (1950-1957; 1964-1980) 30 yıl süreyle derginin yazı işleri müdürlüğünü yaptı.

Eserleri

  • Büyüyen Eller (Şirler, 1954)
  • Belki (Şiirler, 1960)
  • Bir Bulut Geçti (Şiirler, 1973)
  • Yeşil Çağ (Şiirler, Kültür Bakanlığı Halk Yayınları No:2, Ankara-1976)
  • Hüzzam Beste (Şiirler, 1986)
  • Özlem Rıhtımı (Şiirler, 1986)
  • Cahit Sıtkı Tarancı (Biyografi, 1974)
  • Ömer Bedrettin Uşaklı (Biyografi, 1989)
  • Cumhuriyet Döneminde Türk Şiiri (1988)

Ödülleri

1948 Ankara Halkevi Şiir Yarışması Üçüncülük Ödülü

  • 1971 Son Havadis Şiir Yarışması Birincilik Ödülü
  • 1986 Eskişehir Yunus Emre Derneği Yunus Emre Şiir Yarışması İkincilik Ödülü

Kaynakça

  1. İhsan Işık, haz. (2007). “GEÇER, İlhan”. Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi4. Cilt (2. bas.). Ankara: Elvan Yayınları. ss. 1416-1418.

BİR SEN GÜZELSİN

Sen gözlerimin ufkunda tüterken

Hüzün yağmurları yağmazdı günlerime

Ilıman ikliminle dolardı içim

Nasıl da sokulurdu ellerin ellerime

 

İnce bir yapraktı saçların

Yaşlanmış ağacımın dallarında

En gür şafaklar sökerdi

Aşkımızın yollarında

 

Sen sıcak gülüşlerde yaşardın

Avuçlarında hep bahar yağmuru

Yirmi yaşın elleriyle okşardım seni

Uzandığımız gök maviydi ve deniz duru

 

Kaçıp sana sığınırdım

Geceler üstüme üstüme gelince

Sonsuz mutluluklar ormanında

Bir nazlı geyik gibiydin ince

 

Bir sen güzeldin benim için

Bir de yüzünde açan karanfil

Öyle çok esiyordun ki içimde

Bahar rüzgarı gibi efil efil

 

DÖNSEN ŞAFAKLARLA

Çocuk türkülerimin içinden çıkıp gelsen

Bana kederlerin en güzelini getirsen

Sonra İstanbul’u bırakıp gitsem

Kızkulesi sırılsıklam ağlasa

Karidesler pırıl pırıl balıklar ağlasa

Bulanık güneşlerde düşsem yollara

 

Saçların uçsa bulutlar arasında

Kaşların, kirpiklerin uzasa yıldızsı

İncecik şamdanlarda yansa hatıran

Deniz fenerleri çaksa bir yeşil, bir kırmızı

Her ağacın arkasından ve her köşeden

Sen çıksan karşıma

 

Sıcak bir yağmur akmasa ellerinden

Yüzüme hep acır gibi bakmasan

Geceler kararıp kararıp gelmese

İstanbul’u bırakıp gitmesem

Ufalsa ufalsa yalnızlığım

Sen essen mutluluğun denizlerinden

 

Gelsen umutsuzluk çiçek açmasa

Lodos kuşları konmasa rıhtımlara

Gene beyazlığın aksa çeşmelerden

Yokluğun yüzmese bulutlarda

Tutup pişmanlığın eteklerinden

Şafaklarla dönsen kıyılarıma

 

HATIRALAR ŞEHRİ

Yeşil rüyalarında hatıralar

Mevsimler boyunca çiçeklenirdi.

Sonsuzluğu hayal edilen bahar

Dişi gençliğini bu şehre verdi.

 

Huzur dal dal açar bahçelerinde

Sevda masalları dinler çiçekler.

Hulyalara dalan gecelerinde

Yeşil gözlerini öper melekler.

 

“Gümüşlü”, fecirle tutuşan kümbet

Fani zaman akar “Nilüfer”.

Türbelerde hâlâ mukaddes nöbet

Ova, fethin nal seslerini dinler.

 

Geçmiş zamanlardan kalan aydınlık

İpek gecelerine iner sel gibi.

Yıldızların koynunda erir aydınlık

Yeşil rengi bir darbımesel gibi.

 

Hülyalara boş kadehler uzatır

Garip akşamlardan taşan su sesi.

Anlatır sevdaları satır satır

Sır kutusu çınarların gövdesi.

 

Mavi çinilerden okunur

Kur’an Ses vermedikçe tarih, kubbelerinden.

Hep aynı şarkıyı söyler şadırvan,

“Çıkmaz muhabbetin derun-u dilden…”

 

Mahzun selvilerde uhrevi sada

Mesut yalnızlığında Emirsultan.

Hatıralar şehri zümrüt Bursa’da

Rüzgarların kanadındadır zaman.

 

SONBAHAR HÜZÜNLERİ

Kalmadı göklerin mavi gülümsemesi

Yağmur halinde indi toprağa teşrin…

Sarı avuçlarıyla alkış tutuyor

Hüznün zaferine mevsim.

 

Cümle düşünceler perişan

Mahzun hayaller darmadağın.

Ölümü andırıyor çipil geceler

Acı, güneye dönüşü kuşların.

 

Rüzgarda çürük yaprak kokusu

Benzi uçuk hastada içlenme, telaş…

Teselli ufkunda kara perdeler

Ve kaybolan renklerde bir damla yaş…

 

Gümüş dumanlar örttü güzellikleri

Yok ömrümüzde o eski lezzet.

Melül akşamlar ağlatır bizi

Ürkek bakışlarda korku ve hasret.

 

Bir endişe var sararan dalda

Düşen yapraklarda kaldı neşemiz.

Yeşilin kaderinde can verdi ümit

Yaklaştı toprağa gölgemiz.

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen