Mustafa SEÇKİN

kirmizilar.com

 Mehmet MAKSUDOĞLU

Eskişehirli, Türkmen, gerçek aydın, bilinçli mü’min, Türkçeyi ve birkaç dili iyi bilen, Çobankara mahlasını kullanan iyi bir şairdi Mustafa Ağabey. Tevazuundan dolayı, yakınındakilerin bazısı, onun birçok vasıflarının farkına varmamıştır. Arapçayı öğretmek için birlikte yazdığımız kitaplarda, metodu büyük ölçüde o koymuştur, dil öğretimi konusunda ondan çok faydalandım.

kirmizilar.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dr. Ebul Kasım İçtihadi ile dilbilgisini yazdığım Farsçanın telaffuzunu ondan öğrendim.
Geniş felsefi kültürü vardı, sanattan şiirden anlardı. Martin Buberi İngilizcesinden okur, Baudlaire’in şiirlerini Fransızcasından okurdu. Kierkeguard’ı da İngilizcesinden okurdu.
Andre Gide’in; ‘Müslüman bir müezzinin, ciğerlerinin bütün gücüyle Allahtan başka ilah yoktur, diye haykırdığı gibi haykırmak istiyorum: san’at, san’at içindir’ sözünü ondan işitmiştim.
Fransa’ya gidip etkilenen, bize okullarda büyük yazar diye tanıtılan Tanzimat münevverlerinin (aydınların) Fransa’daki bilmem kaçıncı sınıf yazarlardan etkilenip onların görüşlerini bize taşıdıklarını söylerdi.
İstanbul Yüksek İslam Enstitüsüne asistanlar alınacaktı.
Benim israrımla sınavlara girdi, Arapçadan ve İngilizceden, yazılı olarak yapılan sınavda 200 kişi arasında, iki dilden de en yüksek notu aldığı halde, benlikleri bilgilerini çok aşan büyük üstadların marifetiyle sözlü sınavda başarılı olmadı.
Enstitüde göreve gelseydi, 50 kişilik sınıftan en az 3 kişiyi, gireceği 3 şubeden her yıl böylece 9 öğrenciyi, 20 yıllık görev süresince 180 kişiyi evvel Allah öyle bir kafa yapısı, dil bilgisi ve bilinci, felsefe ve san’at hamulesiyle öyle yetiştirirdi ki o gerçek aydınlar Türk fikir hayatına hakim olur, yönlendirirlerdi.

kirmizilar.com

 

 

 

 

 

Mustafa Seçkini tanıyanlar, bu sözlerimde abartma olmadığını bilirler.
Nasip!
Kaybeden ülkemiz oldu.
Şöyle anlatayım: Mustafa Seçkinin yetiştireceği öğrenciler, Arapça’yı, İngilizce’yi, meraklısı İlave olarak Farsça’yı da bilen, Mümtaz Soysal’ın Müslüman versiyonu artı felsefe ve san’at hamulesi olan entellektüel yazarlar, öğretim elemanı olarak saha doldururlar, Türkiyenin fikir ve san’at hayatı başka türlü olurdu. Doğuştan görme özürlüye renklerden söz edilse, kolayca anlayamaz; Mustafa Seçkini tanıyanlar da bu konudaki dediklerimi anlayamazlar.
Daha anlaşılır şekilde söyleyeyim: Kocaman bir terazinin bir kefesine Mustafa Seçkin, öteki kefesine bir kaç profesör konulup tartılsa idi, Mustafa Ağabeyin kefesi ağır basar, yere küt! diye vururdu. İsteyen inanır, isteyen inanmaz; ama onu oldukça iyi tanıyan birisi olarak görüşüm, kanaatim budur . Namazda, okuduklarını, anlayarak, sindire sindire okurdu. Birkaç defa birlikte namaz kıldık, iyi biliyorum.

kirmizilar.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Türkçe konuşurken Türkçe: Türkün konuştuğu gibi konuşur, fazla el kol hareketi yapmaz, ama, mimikleriyle, ses tonuyla, gerekli hecelere yaptığı vurguyla, ifadesini, deyim yerindeyse, 3 boyutlu olarak ortaya koyardı.
Allah onu garik-i rahmet eylesin, onun benzerlerini bu garip, aziz millete kirmizilar.combahşetsin.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kirmizilar.com

 

kirmizilar.com

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen