Değerli Okuyucularım,
Türk topluluklarında çeşitli isimlerle adlandırılan Nevruz bayramı bildiğiniz gibi Mart ayı içerisinde Türk Dünyasının her coğrafyasında büyük törenlerle kutlanır. Milli bir bayram olarak telakki edilen bu anlamlı gün için Kazakistan’ın yaşayan tanınmış edebi bir şahsiyeti Muhtar Şahanov’un 1988 yılındaki bir söylevini Kazak Türkçesinden Türkiye Türkçesine aktararak sizlerle paylaşmak istedim.
“Ulusun Ulu Günü” kutlu olsun…!
Muhtar ŞAHANOV
1988 yılı da benim için ruhani zafer yılı. Orduyla ve bir avuç öz milletimizin yoksulluklarıyla geçen tüfeksiz savaşlarda “Aşığım alçısıyla düştü.”[1] “Navrız-İslam dininin kalıntısı” diye tutarsız fikre sahip olanlar yenildi. Uçsuz bucaksız Kazak topraklarına, aralıksız bütün Orta Asya’ya 62 yıllık ayrılıktan sonra “NAVRUZ” bayramının tekrardan yerleşmesinden, destek görmesinden sonsuz gurur duymaktayım. Aşağıdaki jır (destan) Almatı’daki “Maksim Gorki Dinlenme Parkında” yüz bin insanın toplandığı “ULUSUN ULU GÜNÜ” bayramında okunmuştu.
Kaç asırdır sen verdiğin toprağımıza
Ayrı bir türküsü idin uçsuz bucaksız elimizin.
Selam Navrız!
Sen bizim aramıza
62 yıldan sonra tekrar geldin.
Sen en eski destanısın şuurumuzun,
Ruhani şadlığımızsın dolup taşan.
Seni kutlayan, babası babamızın
Ninemin ninesine aşık olan.
Sen bugün hatırasısın eşsiz ezginin
Şen niyetli töründen [2] gülümsüyorsun,
Sen benim ulu babam Farabi’nin
Gecikip ele yeten sesindesin.
Başını kaldır, haydi, güneşi süsleyen,
Sen şimdi başka çağrılara dönmeyeceksin,
Boğucu, sessiz yıllar dinletmeyen,
Sen bize Şekerim’in destanısın.
Asrı yeşerterek geçen cesur duygu,
Torunlarım dimdik kaldırdı zamanın tuğunu,
Aşığına ithaf edilen tutkulu sözün,
Özünün toyunda söylense, şanslıyım!
[1] Aşığın alçıya düşmesi: Türk Boylarında Çocukların oynadığı aşık kemiğinin atıldığında çukur olan tarafının üste gelmesi. Bu aşık oyununda kazanmak anlamına gelir.
[2] Tör: Yüksek makam, saygın kişilerin oturduğu yer