Ey bülbül‐i şeydâ yine efgâne mi geldin
Azm‐i gül edüp zârıyla giryâne mi geldin
Pervâne gibi âteşe dâim cân atarsın
Evvelde bu ‘aşk oduna sen yâne mi geldin
Yağmur gibi yağarsa belâ sen bâş açarsın
Cân vermeğe dost yoluna kurbâne mi geldin
Her şey çalışır bir sıfâtı eyleye ma’mûr
Sen cümle sıfat ilini vîrâne mi geldin
Vech‐i ehadiyyet ki şu eşyâda görünmüş
Bu kesretde ancak anı seyrâne mi geldin
Bir kimse senin olmadı hiç râzına mahrem
Bilmem bu cihân için yekdâne mi geldin
Bu hasta Niyâzî’ye şifâ remzin edersin
Derde düşenin derdine dermâne mi geldin