Şiir arşivimin içinde Türk dünyasının çok değerli bir şairi olan Kazakistanlı Mukağali Makatayev’in (9 Şubat 1931-27 Mart 1976) aşağıdaki mısralarına rastladım. Bizim Aşık Veysel’imizin “Toprak” şiirindeki duygularına benzer duygular yansıtıyor. Binlerce kilometre uzaktaki aynı soyun, aynı geleneğin şahsiyetleri ne kadar da birbirlerine yakın duyguları paylaşıyorlar sizler de bilin istedim. Hani “kalpten kalbe yol gider” misali yani…!
Жер!
cенің есігіңді қағып тұрмын,
Сен бесігім болмасаң, нағып тудым?!
Өз ұямды өзіме қимайсың ба,
Неге мұнша пендеңді сабылттырдың?!
Yer,
Senin kapını çalıyorum.
Sen beşiğim olmayacaksan neden doğdum.
Kendi yuvamı kendime çok mu görüyorsun.
Niye bu kadar insana zorluk çektirdin?
Жер!
Сенің есігіңді қағып тұрмын!
Өтті менен,
Бәрі де өтті менен,
Ұлыңмын тілеуіңді көп тілеген.
Yer,
Senin kapını çalıp duruyorum.
Geçti benden,
Hepsi de geçti benden…
Evladınım, dileğini hep dileyen.
Жер!
Менмін… Адаммын ғой…
Аясаңшы!
Адаммын,
Күнде сенің арқаңды тепкілеген.
Өзіңнің сәбиіңмін құндақталған,
Түсіндім…
Сенсіз, Ана, күн жоқ маған.
Асылып жауыр қылған арқаңнан да
Қойының әлдеқайда қымбат маған!
Yer,
Benim, adamım ya,
Anlasana
Adamım.
Her gün senin sırtını tekmeleyen,
Senin sebinim kundaktaki,
Anladım…
Sensiz Ana gün yok bana.
Asılarak sırtını yaralasam da,
Koynun şimdilik daha değerli bana…
-Мұқағали Мақатаев Mukağali Makatayev