13. Hikmet
O Kadir’im kudret ile nazar eyledi
Mutlu olup yer altına girdim ben işte.
Garip kulun bu dünyadan göç eyledi
Mahrem olup yer altına girdim ben işte.
Zikreden olup, şükreden olup Hakkı buldum;
Dünya, ahiret haram eyleyip vurup teptim;
Tutkun olup, rezil olup candan geçtim;
Gamsız olup yer altına girdim ben işte.
Kötülüğümden dağlar, taşlar çekiştirdi beni
Açık dilde çekiştirip dedi armağanın hani?
Aşık olsan, önce varıp Hakk’ı tanı
Mahrem olup yer altına girdim ben işte.
Sizi, bizi Hakk yarattı ibadet için;
Ey acaip, içmek, yemek, rahat için;
“Kalû bela” dedi ruhum sıkıntı için;
Edhem olup yer altına girdim ben işte.
Nefsim beni çok yürüttü, Hakk’â bakmadan;
Gece gündüz gamsız yürüdüm, yaşı akmadan;
Hay u heves, ben-benlik ateşe yakmadan;
Gamla dolu olup yer altına girdim ben işte.
Kulu görsem, kulu olup hizmet eylesem
Toprak gibi yol üstünde yolu olsam
Aşıkların yanıp uçuşan külü olsam
Hemdem olup yer altına girdim ben işte.
Candan geçip sıkıntı çektim, kulum dedi;
Kanlar yutup “Allah” dedim, rahmet eyledi;
Cehennem içinde kalmasın deyip gamımı çekti
Mutlu olup yer altına girdim ben işte.
Yaşım ulaştı yirmiüçe, bir gün kalmadı
Vah ne yazık , Hakk’ı bulamayıp gönlüm kırık
Yer üstünde sultanım deyip oldum ulu
Şükreder olup yer altına girdim ben işte.
Şeyhim diyerek iddia eyleyip yolda kaldım;
Fes ve sarığı değersiz pula satıp geldim;
Nefs ve heva azdı, yorulup kaldım
Huzursuz olup yer altına girdim ben işte.
Başıp toprak, kendim toprak, cismim toprak;
“Hakk vuslatına ererim”diye, ruhum hevesli
Tutuştum yandım, olamadım aslâ tertemiz
Şebnem olup yer altına girdim ben işte.
Pir-i kamil nazar eyledi, şarap içtim;
Şibli gibi sema vurup candan geçtim;
Sarhoş olup il ve halktan çekinip kaçtım
Zemzem olup yer altına girdim ben işte.
Kul Hoca Ahmed, öğüt verici olsan, kendine ol;
Aşık olsan, candan geçip bir kerecik öl
Cahillere desen, sözünü eylemez kabul;
Muhkem olup yer altına girdim ben işte.