Richard Feynman’s Tannu or Tuva

TO BE OR TO HAVE THAT IS MIND SET PROBLEM.

ITS TIME TO MOVING FROM EGO TO ECO…

FRIENDS OF TUVA LIKE RICHARD FEYNMAN

Link-From BBC Horizon – The Quest for Tannu Tuva (TV Episode 1988)

https://www.youtube.com/watch?v=scc0ZnZ4AN8

Richard Feynman’ın Tuva dostları sitesini ve tannu tuva videosu izlediğimde doğanın sesini, höömey gırtlak ezgisi ile duydum. Ntv zaman yolcusu belgeselinde  ve ABD tv şovunda izledim, höömeyci Kongar Ol Ondarı. Tuva destanlarını okudum. Mongush Borakhovitch Kenin-Lopsan’ı izledikten ve torunu ile tanıştıktan sonra bilim kurgu öykülerini yazdım, sosyal medyada #tuva2040 ile dijital olarak tamgaladım. Öykü, türkü, fotoğraf ve ileri dönüşüm sanatı  ile zihinsel yeşil dönüşüm başlar, beyinde nöronlar sinapsları ateşler. Derin ekoloji felsefesinden etkilenerek,  sürdürülebilir yaşam kültürünün kaynağını asyanın coğrafi merkezi olan TUVA olarak gösterdim, egüncelerimde. İklim adaletinden,  ekokırım hukukuna ulaşan bir kavram bağlantısallığında,  Richard Feynman’dan aldığım  “tuva dostu”  tanımını, yeşil zihin yapısına sahip olmak olmak olarak güncelleştirdim. Tasası olanın tasarımı olur. Tuva zihin yapısı kodları,  zamanla egüncelerimde,  kökleri Türk mitolojisine  uzanan, Korkut Ata potlaç boyları ile ekolojik okur yazarlık sınırlarını aşan, doğaya saygının adı oldu. Tuva yolculuğu gerçekleştiren Ceren Türkmenoğlu ise Richard Feynman ın kızının Tuva’ya gitmesi gibi esin kaynağı oldu. Orda, bir Tuva var,  uzakta . Gitmesek de görmesek de o Tuva bizim Tuva’mızdır şarkısında olduğu gibi, Tuva yolu bir ütopyadır. Tuva sürdürülebilir yaşam kültürü tasarımı, küresel iklim adaleti yoluna döşenmiş bir taştır. 

Türk kemancının ABD’den Tuva’ya uzanan yolculuğu; esin kaynağı olabilir, yeşil zihinsel dönüşüm yolculuğumuzda.

 Ceren Türkmenoğlu, ABD’de Boston Filarmoni Orkestrası’nında çalarken, geleneksel yaylı çalgılara yönelik ilgisi, onu Türk kültürünün yaylı çalgılarına yönlendirdi. Rebap çalmaya ve konserlerinde rebaba yer vermeye başlayan Türkmenoğlu, bu enstrümanın köklerini araştırırken Tuvaların “igil” adı verilen iki telli yaylı çalgısına ulaştı. Kendi imkanlarıyla Tuvaca öğrenmeye başlayarak, Tuva Cumhuriyeti’ne bir araştırma seyahati düzenlemeyi hedefledi ve bunu Boston’da elde ettiği seyahat bursu ile gerçekleştirdi. Ceren Tuva yolculuğunu şöyle anlatıyor.

“Asya’nın kalbinde, Tuva Türklerinin evi olan Tuva Cumhuriyeti, yaklaşık 310 bin kişilik nüfusuyla Güney Sibirya’da bulunan bir göller, nehirler ve ormanlar ülkesi. Rusya’da, Moğolistan’ın kuzeyinde bulunan bu bölgeye gitmek için önce Moskova’ya giderek Sibirya Ekspresi’yle 3 gün seyahat ettim, ardından Sibirya’daki Krasnoyarsk şehrine vardım. Buradan da 14 saatlik bir minibüs yolculuğundan sonra Tuva’nın başkenti Kızıl’a ulaştım. Bazı temel Tuvaca cümleleri konuşabilmem çok işime yaradı. İlk iletişimim müzisyenlerle oldu. Türkiye’de okumuş Türkçe bilen Tuvalılar bana çevirmenlik yaptı. Müzik, kültür ve özel olarak geleneksel yaylı çalgılarına ilişkin yaptığım araştırmalar için enstrüman yapımcılarıyla, müzikologlarla, müzisyenlerle ve bestecilerle görüştüm. Müziklerinin tarihi, kültürlerindeki yeri ve göçebe hayat biçimlerinin müzikleri üzerindeki etkisini araştırdım. Tuvalıların inanç sistemi olan Şamanizm’de müziğin ve seslerin çok önemli bir yeri var. Şamanlarla yaptığım görüşmelerde bu konuda bilgiler aldım.

 

Tuva müziği dünyanın geleneksel müzik türleri arasında çok benzersiz bir müzik türü. 

Bu da doğayla olan yakın bağlantılarından ileri geliyor. 

Efsaneleri, çalgıları, şarkıları ve höömey adı verilen gırtlaktan şarkı söyleme stilleri hep doğa ile ilgili ve doğayı betimleme üzerine.

 Çok dikkatli bir dinleme yetisine ve bu dinlemenin kazandırdığı ayrıntılı bir ses kütüphanesine sahipler. 

Doğayı bu denli dikkatli dinlemeleri sadece müzikal nedenler için değil, aynı zamanda Sibirya’nın sert iklim koşullarında hayatlarını sürdürebilmek için.

 

Geleneksel olarak hayvancılıkla uğraşan göçebe bir halk olan Tuvalar göçlerini doğanın ses ve işaretlerine göre ayarlıyorlar. Daha önce deneyimlemediğim bir birlik duygusuna şahit oldum”

 

LİNK- DENİZ SAĞDIÇ İLE SIFIR NOKTASI

https://www.istanbulsanatdergisi.com/istanbul-havalimaninda-toplanan-kati-atiklar-sanat-eserine-donustu/

Sanatçı Deniz Sağdıç, İstanbul Havalimanı’nda toplanan katı atık malzemelerini sanata dönüştürdü. İleri dönüşüm sanatçısı Deniz Sağdıç, ” Burada gördüğünüz bütün eserler her bir yolcunun bıraktığı küçük parçacıklardan oluşuyor. Pet şişe kapaklarından, kartonlardan, alüminyum içecek kutularından, kablolardan oluşuyor. İnsanların hayatına temas edebileceğimiz sıfır noktasından tekrar yeni bir bakışla insanlara dokunabileceğimiz bu alanda hep birlikte projeyi ortaya koymak inanılmaz keyifliydi. dedi.

Sanat, zihinsel yeşil dönüşümü başlatır, beyinde . Doğaya saygı duymak, önce doğanın sesini duymakla başlar, sonra doğayı nasıl kirlettiğimizi gördüğümüzde düşünmeye başlarız. Marmara denizini kaplayan müsilajı temizlemek için, toplumsal  zihinsel müsilajı temizlemek gerekir. Bir millet nasıl seyirci kalabilir ki; ormanlarının kesilmesine, göllerinin, derelerinin kurutulmasına, denizlerinin müsilajla kaplanmasına. Bilgi kirliliği ile zihinler esir alınmış, gözler görmez , kulaklar duymaz olmuş, ülkemizin her yerinde ki ekokırımları… Sadece Tuva dostu olduğunuzda,  zihinsel olarak arınırsınız. Susuz kalan tuz gölünde allı turna yavrularının kanatlanıp uçması için tuva dostu olması gerekir, tüm insanlığın Sarıkeçeliler gibi. Sarıkeçeliler tuva dostu olup, doğayla iç içe yaşadığı için suya, ormana, toprağa değer verir, saygı duyar. Düzen değişmez ise iklim değişir. Greenwashing yapabilirsiniz ama doğayı kandıramazsınız. Sürdürülebilir yaşam kültürü iklim değişimini önler. Tuva yolu ya da İKLİM ADALETİ YOLU deyin, iklim değişimini 1.5 derece de tutmak için, küresel dijital yeşil gençlik birleşiyor, “the green new deal” diyor. Sanatçılar; doğanın dilini keşfediyor, insanların düşüncelerini kirleten bilgi kirliliği ortamını, ileri dönüşüm sanat eserleri ile temizliyor. Doğrusal ekonomiden, döngüsel ekonomiye geçiş; yeşil zihin yapısına sahipseniz yani tuva dostu olduğunuzda gerçekleşir. Sermaye doğayı yok etmek için altıncı yok oluş çağını başlattı. İkizdere ormanlarını, derelerini, arılarını  korumak için zihinlerimizi arındırmalıyız, bilgi kirliliğinden. İkizdere  anzer balı iklim değişimine devadır. Dünyaya nam salmış, eşi benzeri bulunmayan Anzer Balı, Rize’nin İkizdere İlçesi, Yukarı Anzer Ballıköy yaylasında ve Aşağı Anzer Çiçekli köyü yaylasında üretilmektedir. Anzer Yaylasının özelliği; Çiçekli köyü içerisinde 1800 metreden başlayarak, Ballıköy yaylasının 3500 metre yüksekliğine kadar olan özel kesimde orman vejetasyonuna rastlanılmamasıdır. Flora çeşitliliği kır çiçek florası ve otsu bitkilerden oluşmaktadır. Anzer Balı özelliğinin önemli bir kısmını bu floraya borçludur. Bir balın Anzer balı olabilmesi için Ballıköy Anzer Yaylasında üretilmesi gerekmektedir. Ballıköy Anzer yaylasının çiçek florası Anzer’e has endemik çiçeklerden oluşmaktadır. Anzer’de Ağaç anlamında bitki yoktur. Anzer yaylasında çizilen sınırın dışına çıkıldığında çeşitli ağaçlar, Komar çiçeği, çifin, böğürtlen, kuşburnu, yaban eriği, armut, gibi bitkiler bulunmaktadır. Bal mı yemek istersiniz, taş mı?

https://tr.euronews.com/2021/09/02/iskencedere-de-tas-ocag-na-kars-direnen-koyluler-muhatab-m-z-cengiz-insaat-degil-iktidar

Yaşamı, gezegeni savunmak  için tek yol: tuva. 

TO BE OR TO HAVE THAT IS MIND SET PROBLEM.

ITS TIME TO MOVING FROM EGO TO ECO…

FRIENDS OF TUVA LIKE RICHARD FEYNMAN

TUVA DOSTU CAHİT GÜNAYDIN #KarezCanal2050 

Yazar
Cahit GÜNAYDIN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen