Ersin DAVULCU
“ Ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden…“diye bir söz okudum bir yerde. Dedim ki nedir bu gönül bağı denilen şey, acizane anlatmaya çalıştım.
Gönül bağının sözlükteki karşılığı; duygusal ilişki, sevgi ve aşktır. Bence gönül bağı bu anlamlarla sınırlanamayacak kadar geniştir. Gönül bağı oluşumu somut, ilgi alaka ve etkileşim sonuçlarında olan bir tesir alışverişi değildir. Bu bağlar oluştuğunda ya da oluşturulduğunda şekle ve dış görünüşe duyulan ilgi alaka, gönül bağı kurulan varlıkta hissedilen, etkisi altında olunan enerjinin taşıyıcısı ya da koruyucusu olarak değer kazandığından oluşmaktadır.
Genellikle aynı frekans ve aynı bilinçte olan kişiler arasındaki etkileşim ve titreşimler gönül bağlarını oluşturmaktadır. Fakat yanlış yoğunlaşma ve yanlış yönelimlerden dolayı, sevgi ve gönül gibi kavramlar gerçek anlamlarıyla vücut bulamazlar. Bence bunun en önemli nedeni yaşamı somut olarak algılamak ve ısrar etmektir. Soyut değerleri öğrenmemek, önemsememek veya göz ardı etmek varlığı somut olarak anlamaktan alıkoyacağı için bu bağlar tam anlamıyla kurulamaz. Hal böyleyken gerçek gönül bağlarını kuranlar gerçek bir ahenk ve uyum içinde, güvenin doğal olarak algılandığı bilgi ve bilinç bütünlüğünde, tamamen açık ve mutlu olanlardır. Gönül bağı adı verilen bu hissediş; hayatı farklı olarak algılamayı, her şeye bir bütün olarak bakabilmeyi, tüm olumlu ve olumsuz sonuçları birbiri ile ilişkilendirebilmeyi başaran insan için var olmanın bütünlüğü ve bütünlüğün gereği olarak doğal bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Bence gönül bağı bir enstrümandır. Evet bir enstrüman hem de sevgi enstrümanı… Siz bu enstrümanı çalmasını bilirseniz bunu dikkatle dinleyenler veya dinlenmek isteyenler her zaman mevcut olacaktır. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bunu öyle bir çalmalısınız ki karşı tarafın kalbinde varoluşun bütününe ve onu var edene karşı ortaya çıkan bir “hal” olacak. Bu hal var olmayı inanan, var olmak inancına göre yaşamını şekillendiren herkes için vardır, sevgiyle oluşmuş tüm empatiler gönül bağı ile sağlamlaştırılabilir. Bu bağ özde güvenme duygusu, sevmek ve sevgi prensipleri altında oluşabilmektedir, oluşturulabilmektedir. Buradaki güvenme duygusu, sevmek ve sevgi prensipleri; bir başkası için hissedilen duygular olduğu kadar kendi iç duyuşumuz ve kalbimize yansıyan O’nun sevgisi karşılığı O’na yani var olan her şeye saygımız ve minnetimizdir. Uygun bir karşılık gördüğümüz zaman yaradılış gereği biz ve karşılık veren diğer varlık uygunlukları nispetinde gönülce birleştirilmektedir. Bu birleşme sayesinde güçlü bir bağ, bilgi ve anlam akışı olabilmektedir. Bu akışın sonucunda hayat daha da anlamlı olabilmekte ve daha önce belirli sebepler yüzünden anlaşılamayan konular, anlaşılır bir anlam kazanabilmektedir. Bazen bunun farkında oluruz bazen de ol(a)mayız, önemli olan bu bağın var olduğunun farkında olmak ve koruyarak güçlendirmektir. Gerçek birlik tamamıyla gönülde oluşan- oluşturulan- oluşacak olan birliktir.
Dünyadaki insanların bu bağın var olduğunun farkında olarak yaşamalarını ve gönül bağına inanmalarını temenni ediyorum.
