Semah Aşka Doğrudur

Ahmet Yılmaz SOYYER
Post Yayıncılık

2016

“Bu roman kendilerine Alevî de denilen Kızılbaşların günümüzdeki hikâyesidir. Ülkemizin meçhul bir dağ köyünde geçen bir öyküdür bu… 27 yıldır Bektaşîlik üzerine çalışmış bir ilahiyatçı akademisyen olan yazar, kendisini düşünce ve ruh dünyası açısından Yesevî geleneğine bağlı hissetmektedir. Yesevîlik, İslâm’ın Mâturidî yorumuyla birlikte bir Türk İslâmı biçiminde romancının akıl ve gönül dünyasını oluşturmuştur. Bu bağlamda Yesevîliğin Anadolu’da yeniden filizlenmesi şeklindeki Kızılbaş yoluyla pek çok hususta duygu birliği hâlindedir. Hiçbir roman tarafsız kaleme alınamaz, bu da yazarın ruh ikliminden Kızılbaş evrenine, Bektaşîliğe, tahtacılara, tasavvufa, dervişlere, kamlara (şamanlara), Türkmen geleneklerine ve Türk dünyasına, bakışını ortaya koymaktadır. Yazar ısrarla günümüzde kullanılan Alevî kavramı yerine tarihî ve gerçek adlandırma olan Kızılbaş mefhumunu kullanmaktadır. Bir Türk sûfîsi ve savaşçısı olan Şah İsmâil Hatâyî’nin ordularına ve bağlılarına verilen isimdir Kızılbaş… Alevî ile Hz. Ali’yle şöyle veya böyle ilişkilendirilebilecek bütün topluluklar nitelendirilebilecekken. Kızılbaş ismi özel bir adlandırmadır ve Türklere özgüdür. Alevînin, Arnavudu, Arabı, Farsı olur ama Kızılbaş kavramıyla bir insan vasıflandırılıyorsa o Türk’tür.

Eser “Dede torunu” bir veterinerin toplumunun, inançlarını ve ibadetlerini kaybetmeden yaşaması için verdiği mücâdelenin hikâyesidir. Romanda memleketimizdeki şehir isimlerine mümkün mertebe yer verilmemiştir. Olay bilinmeyen bir bölgenin hayâlî bir köyünde geçmektedir. Bir köyden, hem ülkeye hem dünyaya bakılmaya çalışılmıştır. “Romandaki kişilerin hiçbiri gerçek hayattan alınmamıştır, ya da romandaki herkes gerçek hayatta mevcuttur.” Bu ifadelerin her ikisi de doğrudur. Okuyucu, kendisini de, komşusunu da, hocasını da bu romanda bulabilir, bu onun hayâl âlemine kalmış bir husustur.”

Ahmet, zor şartlarda öksüz ve yetimlikle büyümüş, kendisini yetiştiren aynı zamanda bir Kızılbaş dedesi olan dedesinin yönlendirmesiyle, kendi toplumuna inançlarını öğretme ve onları dinî kimlikleriyle yaşıyor kılma mücadelesine adamıştır kendisini. Eski bir Marksist, sonradan bir Babagân Bektaşî Dervişi olan Süleyman hocayla Ahmet el ele vererek Kızılbaş toplumunu aydın bir kitle yapma savaşının içerisine girmişlerdir. Romanın kahramanlarından Ayçürek ise Tuva’lı bir Türk kam (şaman)ıdır. Bir sempozyum için geldiği Türkiye’de önce Süleyman hoca sonra da Teke Ahmet -Ahmet’in lakabıdır- ile tanışır. Kam duaları, hayalle karışmış gerçekler, rüyalar ve büyülü ortamlarla dolu bir hikâyedir bu eser. Tamamen günümüz dünyasını anlatmaktadır. Roman Post Yayın tarafından 2016 yılında neşredilmiştir.

 

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen