Yazımızın başlığı, Ali Türkşen’in Kırmızı Kedi yayınlarından yayınlanan “Asla Vazgeçme Asla” kitabının 31. Bölümünün adı. Aynı bölümden bir alıntı ile giriş yapmak istiyorum. Ali Türkşen diyor ki “2002 yılı Ocak ayında 60. Dönem ABD Deniz Karargâh Kolej eğitimi sırasında Dekan, Vego‘nun Operational Warfare kitabını yere atarken “this is rubbish” dedi… Konunun felsefesini yazanlar istediklerinde, istediği değişikliği yapıyorlar, size de uygun gördükleri kadarını sunuyorlar ve dünya da istedikleri şekli veriyorlardı. Bu husus eser verirken de böyleydi, dünyaya yön verirken de. Siz kendi felsefenizi, teknolojinizi, biliminizi, silahınızı, kültürünüzü üretmezseniz, başkalarının ürettiklerini ve ancak onların size uygun gördükleri kadarını yaşamaya mahkûm oluyordunuz. Bu durum devlet yönetiminde de böyleydi, bireysel yaşamda da. Connecticut eyaletinde ki Sikorsky helikopter fabrikasını gezdiren mihmandarın sarf ettiği sözler, oyun kurmakla piyon olmak arasındaki farkı ortaya koyuyordu. “Sizler ülkenizin gelecek vadeden kurmay subaylarısınız. Yarın öbür gün ülkenize döndüğünüzde, silahlı kuvvetlerinize helikopter almanız gerektiğinde, bugün burada gezdiğiniz fabrikanın kalitesini göz önünde bulunduracak ve rakiplerimiz arasında bizi tercih edeceksiniz. Biz sizi bunun için ağırladık.”
Neotekno milliyetçilik için tersine beyin göçü şart başlıklı yazımda teknolojisini, bilimini, kültürünü üretmeyen devletlerin bağımsızlığını koruyamadığı gibi millet olarak da varlığını sürdürmesinin güçlüğünü referansları ile vurgulamaya çalıştım.#karezCanal2050 dijital yönetişim ilkelerinde -Köni,Uz,Tüz,Kişi- bir araya gelen Türk Yenileşim Mühendisleri ve Türk Girişimcileri akıllı fabrikaları, akıllı kentleri ve akıllı toplumları tasarlayabilir. Ali Türkşen gibi kurmay subaylar nasıl ABD malı silah almaya teşvik ediliyorsa, silahları üretmek yerine, Yerli iş adamlarımızda kendi makinalarını, kendi teknolojisini üretmek yerine hazır almaya teşvik ediliyor çeşitli fabrika gezileri ile. Postcovid19 ne ekonomi ne de politika aynı kalamaz.
Zihinsel dönüşüm için Ali Türkşen gibi önderler çok hayati bir rol oynuyor.
Ali Türkşen “Asla Vazgeçme Asla” kitabında “ÖNDER”liğin kitabını yazmış.
Önder doğulur mu? Yoksa olunur mu?
Sorusu iş dünyasının zirvelerde 100 yıldır yanıt aradığı bir soru?
Parti başkanı, şirket başkanı, kamu kurumu başkanı, dernek başkanı, sanayi oda başkanı, vakıf başkanı vb. olmak çok kolay. Bir takım ilişkileriniz var ise şirketin başkanı-ceo- da olabilirsiniz bir oda ve dernek başkanı da. Kamu kurumlarında başkan olmak da zaten parti başkanına bağlılık derecesine bağlıdır. Bir başbakan “biat et, rahat et “ diyerek başkanlığın formülünü vermiş zaten.
Ama ÖNDER olmak…
İçinizde uyuyan bir ÖNDER-aslan- var ise Ali Türkşen i okuyun, uyanabilir.
Bir şirket sahibi olabilirsiniz ama ÖNDER mi olmak istiyorsunuz Ali Türkşen okuyun
Bir sanayi ve ticaret odası başkanı veya bir sanayici ve iş adamı dernek başkanısınız abd nin ünlü üniversitelerinde önderlik kurslarına gittiniz ama kimse size Önder olarak saygı duymuyor o zaman Ali Türkşen ‘in Atak akademisine gidin, önderliğin sırlarını öğrenin.
Sanal alemde önder-influencer- olmak istiyorsunuz o zaman Ali Türkşen i izleyin.
Bıraktığınız izler kim olduğunuzu belirler.
Ali Türkşen gibi Attila nın ruhunu taşıyan, üstelik önderliğin kitabını yazan, soysal medyada fırtınalar estiren çok önderimiz var. Bize düşen düşünce bozkurtlarını izlemek, sahtekârlara pirim vermemek.
Bilim kurgu blog ve öyküler ile gelecek şekillendirilebilir.
Bir gazete haberinden alıntı ile yazımızın sonuç bölümüne geçelim şimdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bazen hafta sonlarını Rusya Savunma Bakanı TUVALI Sergey Şoygu ve TUVA Cumhuriyetli lideri Şolban Kara-ool ile birlikte Tuva’daki YENİSEY kentinde avlanarak geçirir.
Neden bu ilgi derseniz tarihi gerçeklere bir tık ile ulaşabilirsiniz.
Doğru yerde iseniz, Kırmızılar sanal düşünce ağı gibi…
İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin korkulu rüyası Tuva Türkleri – Haberler | RTİB – Rus-Türk…
Rusya’nın Sibirya bölgesinde yaşayan Tuva Türklerinin, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi birliklerinin korkulu rüyası olduğu…
www.rtib.org
Rus tarihçi Aleksey Rudeyeviç savaş yıllarında Tuva Türklerinin kahramanlığını kaleme aldı. Makaleye göre 21 Haziran 1941’de Nazi lideri Adolf Hitler’in Sovyetler’e saldırmasından 1 gün sonra Tuva Cumhuriyeti Almanya’ya savaş ilan etti. O dönem Tuva bağımsız cumhuriyet idi. “Askeri eğitimin ardından Tuva atlı birlikleri savaşa katıldı. Nazi birliklerine aniden saldıran Tuvalılara Almanlar “Der Schwarze Tod” lakabı koydu. Atilla’nın orduları gibi savaşıyorlardı!!! Attila’nın önderlik sırları Yenisey balbalının birinde yazabilir mi? Attila’nın ruhu Yenisey’e geçmiş olabilir mi? Attila’ nın mezarı Tuna Nehrinde mi? Attila’nın ruhu Akdenize, Karadenize karışmış mı? diye iki uçuk sorudan, bilim kurgu öykümüze geçiş yapalım. Derin düşünelim.
#tuva2040 bilim kurgu öyküler-3 (Şolban Kara-ool)
“Yenisey nehrinin kenarında yaşayan bir kam var. Zamanı Tanrı yaşar dediğinde kimi görmek istersen gelir, seninle konuşur” dedi Şolban kara-ool.
“Zamanı Tanrı yaşar!” dedi Putin Tıvaca.
Aniden Kısa boylu, geniş göğsü olan, gözleri küçük, burnu yassı ve ince grimsi sakalları olan, bronz tenli , başını arkaya doğru tutan Hun imparatoru Attilla Yenisey’den çıktı, geldi. Putine, Sergeye, Şolban Kara-ool’a çok tatlı ve leziz yemekler getirildi. Ruslara gümüş tabaklarda, Attila’ya ise tahta tabakta et getirmişlerdi. Her cihette mutedil ve kanaatkâr idi. Misafirlere altın ve gümüş kadehler verdiği halde onun kadehi tahtadan idi. Sırtındaki elbiseleri, ayakkabıları, kılıcının kabzası ve atının takımları askerlerininkinden hiç de farklı değildi. Yalnız diğerlerinden daha temizdi.
“Der Schwarze Tod” dedi Putine, gülümseyerek.
“Onlardan biri bendim “tıva men.”
Cahit GÜNAYDIN-Yenileşim Mühendisi
09.11.2020-İzmir.
