Şahver ÇELİKOĞLU
İlâhî muhabbetin alâmetlerinden birisi de geceleri uzunca teheccüd namazı kılmaktır. Yüce Allâh’ın kudsî bir hadîste şöyle buyurduğu rivâyet edilmiştir:
“Kim beni sevdiğini iddia ettiği halde, karanlık çöktüğü zaman sabaha kadar uyuyup, benden gâfil kalırsa o yalan söylemiştir.”
Yüce Allâh’ı sevenlerin imamı, Hak tarafından sevilenlerin Efendisi Resûllullah (s.a.v) gece kalkıp ibâdet ettiği gibi, gecenin bir kısmında da uyurdu. Bazen uykusu, ibâdetinden daha çok olurdu. Efendimiz (.s.a.v) her gece mutlaka biraz uyumuştur.
İlâhi muhabbetin alâmetlerinden birisi de, kalbi dünya malından çekip, tamâmen Yüce Sevgiliye vermek ve nefsin bütün kötü arzularına karşı hakkı tercih ederek Allâh’a yönelmektir.
Cüneyd-i Bağdâdî (k.s) Hazretleri şöyle demiştir: “Muhabbetin alâmeti, mânevi dinçliğini sürdürmek ve kalbi gevşetmeden vücûdu zayıflatıp, iştiyakla kulluğa devam etmektir.”
Seleften birisi demiştir ki : “Muhabbetle yapılan amele gevşeklik giremez.”
Âlimlerden birisi demiştir ki: “Allâh’a yemin ederim ki, Hak aşığı bir veli en ağır sıkıntılarla uğraşsa bile, ibâdetlere karşı zorlanmaz.”
Muhabbetin alâmetlerinde birisi de, birbirine hak yolunda nasihat etmek, hakkı tavsiye etmek ve bu konuda sabretmektir. Yüce Allah, zarardan kurtulan sâlih kullarını bu özellikle tanıtmış ve şöyle buyurmuştur:
“Asra yemin ederim ki, insan gerçekten ziyandadır. Bundan ancak iman edib sâlih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.” (Asr, 103/1-3)