Şems-i rûhun her zerrede pınhân idersin dostum
Uşşâkı her bir lahzada giryân idersin dostum
Gâhi celâlinle anâ girye vû zâri kıldırub
Gâhi cemâlinle ânı hahndân idersin dostum
Hûbân yüzünde her nefes hüsnün hüveydâ eyleyûb
Uşşak gözüyle ol yüzü seyrân idersin dostum
Aşkın şarâbın içirûb meyhâne-i gayb da ana
Sermet-ü medhûş eyleyûb hayrân idersin dostum
Kalbi tüfengine Fenâyî’nin koyup bârût-ı aşk
Ateş-i şevkinle ânı sûzân idersin dostum
Nedir bu katrelerde bahr-i umman olduğun cânâ
Nedir bu zerrelerde şems-i tâbân olduğun cânâ
Çû sensin zâhir-û bâtın hakikât de olan mevcûd
Nedir bu nakş-ı gûnâ-günda pinkân olduğun cânâ
Demişsin görmedi kimse beni bu âlem içinde
Nedir yâ bunca yüzden yine seyrân olduğun cânâ
Esiri derd-i mihnet eyledim dirsin ebed çünkim
Nedir yine gönül derdine dermân olduğun cânâ
Mekânlardan münezzehtir senin zât-ı şerifin çün
Nedir bu kâlb-i vîrânemde mihmân olduğun cânâ
Seni dersin Sezayı nâr-ı hicr ile idem süzân
Nedir yine benimle bende her ân olduğun cânâ
Şâh-râh-ı âlem-i ıtlâka girdim Sıdk ile
Kutb-ı âlem şeyh-i Lâ’li Giilşenîdir rehberim
Himmetiyle menzili maksûda erdim sıdk ile
Kutb-ı âlem şeyh-i â’lî Gülşenîdir rehberim
Feyz eriştirdi kemâl-i neş’e-i insanla
Cân ile menzillerin gösterdi çetgm-i canla
Âşinâ etdi beni ol âlemi irfan ile
Kutb-ı âlem şeyh-İ lâ’lî Gülşenîdir rehberim
Cezbesiyle gönlümün mülkünü teshir eyledi
Himmetiyle bu harâb âbâdı tâ’mir eyledi
Bir nefesle zulmetim tebdil-û tenvir eyledi
Kutb-ı âlem şeyh-i Lâlî Gülşenidir rehberim
Mülki tende pâdişâh etdi beni ol zü’l-himem
Bende; bir sır sakladı bigâneye ammâ
Feyzi Hakk’a essalâ etdim bugün gelsin ümem
Kutb-ı âlem şeyh-i Lâ’lî düşenidir rehbe
Bu Sezâyî’deh beyâna geldi nutk-ı gülşeni
Söyleyen odur dilinden perde etmiştir ben
İkilik vehmin aradan sürmeyen bilmez beni
Kutb-ı âlem şeyh-î lâ’lî Gülşenîdir rehberim