Lise ve üniversiteye giriş sınavları, baştan aşağı yanlış sınavlar.
Kaplumbağa ile tavşanın yapıştırıldığı yetmez gibi, yüzlerce puan farkıyla aynı tip okullara öğrenci alınması ve aynı diplomanın verilmesi ve başka hiç bir kritere gerek duyulmaması anlaşılır gibi değil.
*****
Abbas GÜÇLÜ[i]
Milyonlarca öğrenci ve aileleri, her şeyi bir yana bırakıp, yıllardır sınavlara hazırlanıyor! Hepsinin amacı iyi bir eğitim ve iyi bir gelecek. Hak edenin kazanması ve emeklerin karşılık bulması gerekir. Peki öyle mi?..
Milyonlarca öğrenci ve aileleri, her şeyi bir yana bırakıp, yıllardır sınavlara hazırlanıyor! Hepsinin amacı iyi bir eğitim ve iyi bir gelecek. Hak edenin kazanması ve emeklerin karşılık bulması gerekir. Peki öyle mi?..
Bu yıl, Anadolu liseleri ve üniversiteye girmek her zamankinden çok daha kolay olacak. Çünkü her lise Anadolu lisesi oldu, üniversite kontenjanları da, şişirildikçe şişirildi.
Yetkililer Avrupa’nın en fazla öğrenci sayısı bizde diye hava atıyor ama detaylarla hiç ilgilenmiyorlar.
Örneğin 7 milyonu aşkın üniversite öğrencisinin ne kadarı açık öğretimde, ne kadarı meslek yüksek okullarında ve çok daha önemlisi, mezunlardan ne kadarı iş buluyor? İşte bunlar hiç sorgulanmıyor!..
Sınavla öğrenci alacak liseler, hala açıklanmadı. Oysa, belirlendiği söylenmişti. Açıklansın ki, şapka düşsün kel görünsün!
O okullar için sınava girmeye değer mi, değmez mi tartışılsın. Çok daha önemlisi MEB bu konuda ne kadar adil, ortaya çıksın.
MEB’in, “kaliteli” okul tespiti, bir anne-babaya, ya da bir öğretmene, hangi çocuğunuzu daha çok seviyorsunuz, ismini açıklayın gibi, düşünülmesi bile hoş olmayan bir konu.
Bir öğretmen ve anne, baba için, çocuklarını, iyi, kötü, vasat, çalışkan, tembel diye sıralamak kadar kötü bir şey olamaz!
Her çocuğun başarılı olacağı bir alan mutlaka vardır.
Yine aynı şekilde, her okulun, her öğrenciye vereceği tek şey akademik başarı değildir.
Öyle okullar var ki, sınavlara yarış atı yetiştirmese de, adam gibi adam yetiştiriler. Şimdi bazı okullar, listeye girdiği için “kaliteli” ve iyi okul olacak, diğerleri kötü!
Öyle mi?
Güldürmeyin insanı!
Bugün ülkeyi yönetenlerin ve hemen her alanda vitrine çıkanların neredeyse tamamı, o dudak bükülen okullardan mezun! Peki, iyi at yarışı yetiştiren okul mezunları nerede?..
Her okuldan, her türlü öğrenci çıkar.
Ve her ailede, ilgi ve yetenekleri çok farklı çocuklar vardır.
Hepsini aynı kriterlere göre değerlendirmek yanlışların en büyüğü olur.
Eğer okullar, ille de bir sıralamaya sokulacaksa, sadece herkes için yanlış olan sınav sonuçlarıyla değil, her türlü farklılıklarıyla öne çıkmalılar…
Barajlar
Lise ve üniversiteye giriş sınavları, baştan aşağı yanlış sınavlar.
Kaplumbağa ile tavşanın yapıştırıldığı yetmez gibi, yüzlerce puan farkıyla aynı tip okullara öğrenci alınması ve aynı diplomanın verilmesi ve başka hiç bir kritere gerek duyulmaması anlaşılır gibi değil.
Liselere girişte, baraj yok gibi!
Her öğrenci için, evine çok yakın olmasa da gireceği bir okul mutlaka olacak.
Bu noktada, uzak yakın demeyin, çünkü yakın olmayacağı kesin, istediğiniz okul türü neredeyse mutlaka gidin!
Açık lise ya da gitmek istemediğiniz bir liseyi, sırf evinize yakın diye kabullenmeyin!..
Üniversite girişte de barajları aşmak hiç zor değil, ilk sınavı da, ikincisini de 15, 20 soru çözerek rahatlıkla aşarsanız.
Aştıktan sonra da, üniversiteli olmak hayal değil. Çünkü kontenjanlar zaten dolmuyor ve tercih yapan herkes alınıyor!..
Asıl sorun tıp, mühendislik, hukuk, öğretmenlik, mimarlık, diş hekimliği için getirilen barajlar!
YÖK ve ÖSYM’nin bu barajları bir kez daha gözden geçirmelerinde yarar var…
Sıcak gelişmeleri, an be an sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz..
—————————————–
Kaynak:
http://www.egitimajansi.com/haber/sinavlari-kazanmak-kolay-peki-ya-sonrasi-haberi-64137h.html
