https://www.youtube.com/watch?v=4dpwSGZdALQ
Marmara denizi hıyarı çevre soykırımına uğradı. Yukarıda ki link de DW Türkçe kanalının çevre soykırımı kavramı konusunda ki haberini izleyebilirsiniz. Sürdürülebilir yaşam kültürü Marmara denizini yaşatır.
Geçen hafta TUSİAD ın “race to zero” zoom meeting ine katıldım, İngiltere büyükelçiliği ile birlikte organize ettiği. Ülkemizin ve dünyanın önde gelen şirketleri 2050 yılında karbon emisyonunun sıfırlanması yarışında elinden geleni yapıyor. IPPC iklim değişikliğini raporları zamanın kalmadığını gösteriyor. İklim değişiminde karbon emisyonunun 350 ppm seviyesinde kalması için küresel sivil toplumları ile ekolojik borç konusunda projeler üreten 350.org Türkiye temsilcileri ile geçen hafta yaptığımız zoom meeting de dünyanın 1. Gündem maddesinin “the green new deal” olduğunun altı çizildi. Hollanda da binlerce kişi bir araya gelerek shell i race to zero ya katılmaya zorladı. Fransada iki milyon kişi bir araya gelerek Fransa hükümetini Paris iklim anlaşmasını yerine getirmediği için 1 euroya mahkum etti. AB yeşil mutabakat döngüsel eylem planına göre tüsiad dan müsiad a, tim den tobb a tüm sivil toplum kuruluşları iklim değişimi bilimsel raporlarını referans alan sürdürülebilir üretim stratejilerini belirliyor. Ekolojik borç kavramı, ekosentrik etik yaklaşımla ekolojik hukukun kaynağıdır. Ekosistemlerin tüzel bir varlık kabul edilmesinden sonra “ecocide” çevre soykırımı hukuksal bir kavram olarak tartışılmaya başladı.
Sürdürülebilir yaşam felsefesi,kültürü,tarzı iklim değişimini önler, biyoçeşitliliği yaşatır, Marmara denizi hıyarını korur. Doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçmek bir kültür meselesidir. Bizim için ise özümüze dönmek demektir, dereye, ormana, göllere, denize, canlılara saygı duymak demektir.
Oku. İnsan ne okursa odur. Paylaş. Bilgi paylaştıkça çoğalır. Yazarak düşünebilirsin. Content is king. Bu çağda herkes aradığı bilgiye ulaşır. Değişim önce kendinde başlar. Sen değişirsen kentin değişir. Kentin değişir ise ülken değişir. Ülken değişir ise dünya değişir. Sadece zihinleri kaplayan müsilajı temizlemek gerek. Önce kişisel olarak su ve karbon ayak izini hesapla. Sonra satın aldığın her ürünün su ve karbon ayak izlerini sorgula. Sürdürülebilir tüketiciler, üreticileri sürdürülebilir üretime zorlayacak. Race to Zero yarışında her birey, her şirket her sivil toplum kuruluşu elinden geleni yapmalı yoksa sonumuz Marmara deniz hıyarına benzeyecek, yukarıda ki resimde olduğu gibi. Nereye kaçabiliriz?
Marmara denizi hıyarının yaşaması için ; havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletenlere karşı bir çift söz söylemek için önce kendi zihinlerimizi temizlememiz gerek. Race to zero ya şirketlerimizin katılması için tüketim tercihlerimizi sorgulamak gerek. Marmara denizi ölüyor. Gıda ve su savaşları başladı. Aklımızı başımıza alıp yeşil mutabakata göre döngüsel eylem planını uygulamalıyız . Greenwashing yapabilirsiniz ama doğayı kandıramazsınız. Zaman kalmadı. Sözün bittiği yerdeyiz…
CAHİT GÜNAYDIN #karezcanal2050 race to zero