Sürü Peşinde Saban İzinde

Tam boy görmek için tıklayın.

 

Yazar: Alaattin AKÖZ

ISBN: 9786055262570

Yayınevi: Palet Yayınları

Basım Bilgisi: 1. Basım

Sayfa Sayısı: 328

Hazırlayan: Mehmet MEMİŞ, (E) Öğretm

 

SÜRÜ PEŞİNDE SABAN İZİNDE

İnsanoğlunun zirai üretimi keşfetmeden önceki en önemli aşaması, hayvanları evcilleştirmeyi başarmasıdır. Bu sayede, geniş toplulukların düzenli bir faaliyet çerçevesinde, tesadüflere bırakılmadan karnını doyurabilmesinin yolu açılmış ve dünyanın en uzun ömürlü geçimlik faaliyeti ortaya çıkmıştır. Osmanlı İmparatorluğu da esas itibariyle konargöçerler tarafından kurulmuştur.

Devlet yerleşik düzeni savunmaya başladığında göçebeler, devletin bütün zorlama ve ikna çalışmalarına rağmen İmparatorluğun sonuna kadar varlıklarını ve önemlerini korumayı başarmışlardır. Diğer taraftan zaman ölçeği Ortaçağ’ı gösterdiğinde, bütün Akdeniz’in, Ortadoğu ve Ön Asya’nın geleceği, ailelerin, toplumların ve imparatorlukların kaderi bir çift öküz ile arkasında sürüdükleri garip bir aletle, yani sabanla yazılmaktaydı.

Bu ortak yazgıdan Osmanlı İmparatorluğu da kaçınılmaz olarak payını almış; ordusunu, seferlerini bürokrasisini, sosyal hayatın vazgeçilmez unsuru olan vakıflarını, gündelik yaşamın neredeyse bütün zaruri ihtiyaçları tarımsal girdilerden karşılamıştır.(Tanıtım Bülteninden)

******

Sürü Peşinde Saban İzinde, Selçuk üniversitesi tarih profesörü Alattin Aköz tarafından yazılan bilimsel ,bir kitap. Kitapta yazar, kendisinin de yaşadığı Karaman, Konya,Taşeli bölgesini baz alarak Osmanlı devletinin  tabanını oluşturan göçerleri(Türkmen) ve köylüleri (bir çift öküz ve işeyeceği toprak sahibi)  tarihi sürec içersinde anlatıyor. Özellikle yörük Türkmenlerin sosyal hayatlarını,teşkilatlanmalarını, yayla ve kışlaklara göçlerini  bir antropolog gibi yazıyor.

Gene yörük- türkmenlerin,doğuda ve güneyde aşiretlerin devletle ilşkilerini, vergi ve askeri yükümlülüklerini,16. yüzyıldan itibaren iskana teşvik edilmelerini – zorlanmalarını ve onların buna direnmelerini anlatıyor. Bu anlatım orjinal resimler ve yazılı belgelerle (kadı sicilleri ve fermanlarla) desteklenmiştir.

İkinci unsur köylülerin de yaşayışları,evleri, kullandıkları eşyalar,gelenekleri anlatılıyor.  Ayrıca bu bölümderesim ve krokil  veriliyor.Yazr, çift sahiplerinin devletle ve toprakla ilşkilerini anlatırken  Osmanlı Devletinin timar sistemini, bu sistemin zaman içinde değişimini ve sonunda bozulmasını buna bağlı olarak sosyal hayattaki karışıklıkları,isyanları gene belgeleriyle ortaya koyuyor. Özellikle Osmanlı toprak rejiminde timar sistemi bütün yönleri ile irdeleniyor.Sipahi, miri arazi,muktaa, mültezim,has gibi kavramlar yerinde ve bağlamında açıklanıyor.

Kitapta görüyoruz ki, konar ğöçerler ve köylüler  devletin esas nüfus ve asker unsurunu oluşturmanın yanında en önemli gelir kalemi olan vergilerin de kaynağıdır.Bu bölümde Osmanlı vergi sistemi ele alınıyor.Burada hane başına alınan çift resmi, çift bozan resmi, mücerret (bekar) resmi, tütün resmi öşür,angarya,ispeneç sistemi (hiristiyanların tabi olduğu) açıklanıyor. Vergilerin devlet tarafından doğrudan deği, belli yükümlülükler(askeri)  karşılığında köylülerden sipahiler göçerlerden ve aşiretlerden g subaşılar tarafından toplanıyor.

Son bölümde tarımda yapılmaya çalışılan dönüşümve reformlar Batı, Japonya ve Çin’le karşılaştırmalı olarak anlatılıyor. Yapılan ekonomik değerlendirmede tarımda üretim provizyonist (iaşeci),kendi ihtiyacını karşilayacak seviyeyi geçememiştir. Bu durum Cumhuriyet devrinde de devam etmiştir. Nihayet Alaatin Aköz şu değerlendirme ile kitabınıbağlıyor:”Yoğun olarak gelişen tesine göçler,dış baskılar,ağır dış borçlar Duyun-,i Umımiye faktörü reformlardan istenilen olumlu sunuçların alınmasını önlemiştir.Geleneksel tarım, küçük ve fakir köy haneleri,artık imparatorluğun bu ağır yükünü taşıyamamış ve devlet cihan harbiyle birlikte çökmüştür.Ancak tek umut olan köylü, geleneksel ziraat kurgusunu, yani çift hane yapısını,öküz ve sabanını bırakmamış,nasırlı elleri,terli alınları ile çağın bütün teknolojik gelişmelerine inat,taşradan bir başkent ve yeni bir devlet çıkarmayı başarmıştır. Açıkçası kara sabana sıkı sıkıya yapışan eller imparatorluğu kurtaramamışsa da cumhuriyeti kurmayı başarmıştır.”

Yazar
Mehmet MEMİŞ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen