Suudi Arabistan ile Çin ilişkileri geç kurulmasına rağmen stratejik ortaklığa doğru ilerliyor

Wall Street Journal’ın haberine göre, Çin’in yardımıyla 2020’de barışçıl bir nükleer tesis inşa etmeye başlayan Suudi Arabistan için Çin, Amerikan uzlaşmazlığıyla başa çıkmak için hazır bir alternatif durumunda.

Amerikan CNN kanalının Eylül 2021 tarihli haberinde, uydu görüntüleri ve ABD istihbarat servislerinin değerlendirmeleriyle Suudi Arabistan’ın Çin yardımıyla balistik füze üretim tesisleri inşa ettiğinin ortaya çıktığı aktarıldı.

*****

Mustafa DALA ve Ekrem BİÇEROĞLU

Amerikan merkezli Wall Street Journal gazetesinin haberine göre Riyad ve Pekin, Suudi Arabistan’ın Çin’e petrol ihracatını yerel para birimi yuan cinsinden fiyatlandırmak amacıyla görüşmeler yürütüyor.

Gazetenin haberinde bunun gerçekleşmesi halinde “küresel ekonomide devrim niteliğinde bir adım olacağına” dikkat çekildi.

İki ülke arasında atılan bu adımın, petrol fiyatlandırmasında anapara birimi olan doların konumunu istikrarsızlaştıracağı vurgulanan haberde bu durumun, Washington’un konuya ilişkin itiraz sesini yükseltebileceği belirtildi.

Gazetenin ilgili haberinde, Suudi Arabistan yönetiminin ikili ilişkileri güçlendirmek için Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i de ülkeye davet ettiği ve bunun gerçekleşmesinin Riyad ve Washington arasındaki ipleri daha da gereceğine işaret edildi.

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler Suudi Arabistan’ın Tayvan’la yaklaşık 40 yıl süren ilişkilerini kesmesinden sonra ancak 1990’da başlayabildi.

Kopuk ilişkilerden askeri iş birliğine

Çin şu anda Suudi Arabistan’ın en büyük ticari ortağı olarak kabul edilse de iki ülke arasındaki ilişkiler uzun zaman boyunca kopuktu.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin 1949’da kurulmasından sonra Suudi Arabistan, Tayvan merkezli Ulusal Çin yönetimini destekleyen ABD’nin yanında yer alarak 1975 yılına kadar Uzak Doğu’nun bu güçlü devletini resmi olarak tanımadı.

Riyad yönetimi, Tayvan’ı tanımaya devam ettiği için de Çin’i resmen tanıdıktan 15 yıl sonra karşılıklı büyükelçi atamaları yapıldı. Bu süreçte iki ülke arasındaki ilişkiler 1980 yılına kadar pek iç açıcı değildi.

Diğer yandan ise ABD’nin F-15 Eagles savaş uçakları için yakıt tanklarını Suudi Arabistan’a satmayı reddetmesi nedeniyle Riyad ve Washington arasında diplomatik kriz yaşanması üzerine yakıt tankı satın almak için farklı alternatifler arayan Suudi Krallığı için Çin, seçenekler arasında en önemli adaylardan biri oldu.

Suudi Arabistan ve Çin arasındaki ticaret hacmi 2000 yılında 3 milyar dolar iken 2020’de 67 milyar dolara sıçradı, böylece iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi 20 yılda 22 kat arttı.

İki ülkenin Riyad’a nükleer savaş başlığı taşıyabilen 50 ila 60 adet Çin yapımı orta menzilli “Dongfeng 3” füzesi tedarik anlaşmasını imzalamasından 3 yıl sonra Kasım 1985’te Umman’da ilk Çin-Suudi resmi toplantısı gerçekleştirildi.

ABD’nin 1988’de Suudi Arabistan’da Çin yapımı bir füze üssünü keşfetmesi ise Washington ile Riyad arasındaki ilişkilerde yeniden bir krize yol açtı ancak Suudi Arabistan Pekin ile ilişkilerini sürdürmeye devam etti.

Suudi Arabistan ve Çin arasındaki diplomatik ilişkiler Suudi Arabistan’ın Tayvan’la yaklaşık 40 yıl süren ilişkilerini kesmesinden sonra 1990’da başlayabildi.

Çin Devlet Başkanı Cinping’in 2016’da Riyad’a gelmesinin ardından Suudi Kralı Selman bin Abdulaziz’in de 2017’de Çin’e gerçekleştirdiği resmi ziyaretle ilişkilerin seyri ivme kazandı.

ABD’nin alternatifi Çin

Washington Post gazetesine göre, Kral Selman’ın ziyareti sırasında iki ülke 65 milyar dolar değerinde anlaşmalara imza attı.

ABD Riyad’a insansız hava aracı (İHA) teknolojisini vermeyi reddettiği için anlaşma maddelerinde Çin’in Suudi Arabistan’da İHA fabrikası kurması da yer aldı.

Aynı yıl dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan’ın başka bir ülkeye başvurmaması için barışçıl nükleer programını inşa etmesine yardım etmeyi kabul etti.

Ancak Suudi Arabistan’ın “kendisini uranyum zenginleştirmesinden mahrum bırakacak herhangi bir anlaşmaya taraf olmayı reddetmesi” sebebiyle müzakerelerde başarı sağlanmadı.

Wall Street Journal’ın haberine göre, Çin’in yardımıyla 2020’de barışçıl bir nükleer tesis inşa etmeye başlayan Suudi Arabistan için Çin, Amerikan uzlaşmazlığıyla başa çıkmak için hazır bir alternatif durumunda.

Amerikan CNN kanalının Eylül 2021 tarihli haberinde, uydu görüntüleri ve ABD istihbarat servislerinin değerlendirmeleriyle Suudi Arabistan’ın Çin yardımıyla balistik füze üretim tesisleri inşa ettiğinin ortaya çıktığı aktarıldı.

Haberde, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien’in “Çin ve Suudi Arabistan’ın kapsamlı stratejik ortaklar olduğunu ve askeri ticaret dâhil olmak üzere tüm alanlarda dostça iş birliğini sürdürdüğünü” söylediği aktarıldı.

Ticaret hacmi 22 kat arttı

Suudi Arabistan ve Çin arasındaki ticaret hacmi 2000 yılında 3 milyar dolar iken 2020’de 67 milyar dolara sıçradı, böylece iki ülke arasındaki toplam ticaret hacmi 20 yılda 22 kat arttı.

Çin, Suudi Arabistan’ın en büyük ticaret ortağı konumundayken onu ABD izliyor. Suudi Arabistan ise Çin’in Batı Asya ve Kuzey Afrika’daki en büyük ticari ortağı.

Suudi Arabistan son yıllarda, Çin’in komşusu ve müttefiki Rusya’yı geride bırakarak Uzak Doğu ülkesine en çok petrol ihraç eden ülke konumuna yükseldi.

————————————

Kaynak:

https://www.aa.com.tr/tr/analiz/suudi-arabistan-ile-cin-iliskileri-gec-kurulmasina-ragmen-stratejik-ortakliga-dogru-ilerliyor/2540118

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen