Ortadoğu’da petrolün 100 Yıl daha yeterli olacağını bilen Emperyalist ülkeler; suyun dünyada azalacağını bildiklerinden dolayı bizi parçalama ve suyumuza el koyma niyetindeler.
Suyu dünyanın ortak mirası olarak gören bu güçler maalesef petrolü öyle görmüyor. Su verip karşılığında petrol alınacak günler de pek uzak gözükmüyor.
Dünyada geçmişte yapılan savaşların birçoğunun su yüzünden çıktığı bilinmektedir. Bu gidişle tekrar su yüzünden yeni savaşların çıkmayacağını kim garanti edebilir ki.
Halen günümüzde Seksen ülke su sıkıntısı çekmektedir. Ülkemizde kişi başına düşen su miktarının 1640 metreküp olduğunu ve su sıkıntısı çeken ülkeler kategorisine girme tehlikesinde olduğumuzu da unutmayalım. Bu yüzden suyumuzu tasarruflu kullanalım.
Vatandaş olarak bize düşen görev bilinçli tüketici olmamızı gerektirir. Bunun için de yapmamız gereken çok basit yöntemler var.
Şöyle ki;
*Banyoda küveti doldurmak yerine duşu kısa süreli kullanmak,
*Diş fırçalarken musluğu kapalı tutmak,
*Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam kapasitede çalıştırmak,
*Bozuk ve kaçak yapan muslukları derhal onarmak,
*Tuvaletlerde çift kademeli sifon kullanarak; küçük ve büyük ihtiyaca göre seçenekli harcamak,
*Bahçelerimizi çim yerine daha az su isteyen yayılmacı bitki türleri ile yeşillendirmek,
*Araba yıkamalarda hortum yerine kova kullanmak.
Bu ve benzeri tasarruflarda bulunmak doğal ortamın korunması yanında; kişisel bütçemize de ciddi katkılar sağlayacaktır. Siz ülkemizin Üç tarafımızın sularla kaplı lafına itibar etmeyiniz; tatlı suların en önemli kaynağı yağışlardır. Yağışların da giderek değişen iklim nedeniyle azaldığını düşünürsek; suyun tasarruflu kullanımının önemi daha da artmaktadır.
Vatandaşı su tasarrufuna yöneltmenin bir diğer yönü de; belirli bir tüketim kotası belirleyerek fazla kullanım ücreti almaktır. Çıkardıkları keyfin bedelini böyle ödesinler.
Buradan yetkili, yetkisiz herkese sesleniyorum: Ülkemizi bölecek her türlü oyunlara karşı uyanık olalım susuz hayat olmaz, olamaz.