A Yağmur TUNALI
Askerde yemeğe ” Tanrımıza hamdolsun!” diye başlanır ya..
Habertürk’de, bu saatte biraz dinlemek gafletinde bulunduğum bir grup insan, “Bu yanlış düzeltilmeli ..” dedi.
“Allah” denmezse Allah sayılmazmış.
Bu cehalete ne denir bilmem ki?
Allah İslam’dan önce de Arapça’da vardı.
Bizdeki özel anlamı kazanmadan ve böyle özel isim olmadan da Tanrı gibi tapınılacağı ifade ederdi.
Önce bu bilinsin.
Sonra, her müslüman ülkenin dilinde hem Allah, hem de kendi dillerinde karşılığının olmasına ne mani var?
İlla, herşeyi Arapça mı söyleyeceğiz?
Nitekim, İranlılar “Hüda” derler.
Araplar, “Allah’tan başka Rab ve benzeri kelimeler de kullanırlar.
Biz de, en çok “Yâ Rabbi” diye dua etmez miyiz?
Türkçesi Tanrı’dır.
Bu herif-i nâ-şerifler Süleyman Çelebi Mevlid’ini de değiştirsinler.
Hazret, Allah’a “Çalab”, peygambere ” Yalvaç” der.
Çünkü Türkçe öyle denirdi.
Mevlid’de, Yunus Emre’de ve pek çok şiirde, eski metinde çok sayıda Tanrı geçer.
Mevlid’in ilk mısralarında:
“Her kim ana irdi irdi Tanrı’ya
Tanrı didarını gördü bi-riya”
der.
***
Sonra:
“Tanrı’dan Cebrail’e emr oldu yap
Tamu kapusun götürgil heybeti”
der.
***
Yunus:
“Müslümanım diyen kişi
Doğru dur başını kaldır
Tanrı buyruğun tutuban
Nefis düşmanındır, öldür”
der.
***
Yine Yunus:
“Kend-özün beğenen asi olur
Asi kullar Çalap’ın nesi olur”
***
Bu örnekler onlarca cild tutar.
Biz Allahımıza, Çalap da Tanrı da deriz.
Rab de, Hüda da deriz.
“Tanrımıza hamdolsun! Milletimiz vâr olsun!” bizim duamızdır.
Ona bari dokunmayın!