Tokad-İ Hayreddin Yahut Hayreddin Efendi’nin Tokadı

Tam boy görmek için tıklayın.

Kültür tarihimizdeki yaygın yanlışlar birçok kimsenin malumudur. Tezlerden kitaplara, levhalardan internet içeriklerine kadar birçok yerde bu yaygın yanlışlara maalesef tesadüf edebiliriz.

Esasında bu yanlışları düzeltmek mümkün ve kolaydır. Sadece bilimsel araştırmalara önem vermek, topluma mâl olacak bir konuda bir şeyler yapmadan önce ilmî hazırlık yapmak gerekir. İlmî titizlik ve samimiyet çoğu vakit yapılan işlerde kişiye ve kurumlara yardımcı olur. Böyle bir tavır hizmet alanlarında güzel işlerin ortaya çıkmasına vesile olur.

Bildiğiniz üzere Bolu’da Şeyh Şabân-ı Veli hazretlerinin mürşidi olan Hayreddin Efendi’nin türbesi var. Burası asırlardan beri önemli bir ziyaretgâh olmuş. Fakat ne yazık ki Hayreddin Efendi, kendisinden bir asır sonra yaşamış başka biriyle karıştırılmış.

Kendisi tarihte Bolu’nun önemli kazalarından birisi olan Konrapa’dan olduğu hâlde, Hayreddin Efendi, Bursa’da medfun ve 1600’lü yılların başında hayatta olduğu bilinen Hayreddin-i Tokadî ile karıştırılmış. Böylece özbeöz Bolulu olan Hayreddin Efendi, Tokatlı yapılmış.

Lemezât-ı Hulvî adlı esere bakanlar bu konuda tatmin edici bilgiler bulabilirler. Halbuki Şeyh Şabân-ı Veli hazretlerinin mürşidi olan Hayreddin Efendi, 1530-35 yıllarında vefat etmiş ve bugün mezarının bulunduğu yere defnedilmiş.

Hayreddin Efendi’nin mezarının neden burada olduğunu zaman zaman düşünüyordum. Ömer Fuadi hazretleri tarafından kaleme alınan Şeyh Şabân-ı Veli Menâkıbı’nda Hayreddin Efendi’nin yaz aylarında dervişleriyle buraya geldiği kayıtlı. Demek ki, hazret bir yaz günü burada vefat etmiş ve buraya sırlanmış.

Hayreddin Efendi’nin Bolulu olduğu kesin. Bu konuda kaynakların verdiği bilgiler net ve hiçbir şüpheye mahal yok. Fakat gelin görün ki, onu Tokatlı sanma yanlışına düşüldüğü gibi bu ismin bir de ısrarla yanlış yazıldığını görüyoruz. Mezar taşında “Tokat-i Hayrettin” diye yazılı ifade “Hayreddin’in Tokadı” anlamına geliyor. Bu âlemde hiçbir şey boşuna olmaz. Vardır bir hikmeti.

Görünen o ki, memleket olarak Hayreddin Efendi’nin tokadını fena hâlde yemişiz.

Hayatı hakkında bilinenlerin çok az olduğu Hayreddin Efendi hakkında eldeki kaynaklardan hareketle bu mütevazı çalışmayı hazırladım. Kimseye bir şey ispat etme endişemiz yok. Fakat gördüğüm ve karşıma çıkan hususlara işaret edip yanlışları düzeltmek de elbette eli kalem tutan zevatın görevi olmalıdır.

Yoksa bilim ve bilim adamı ne işe yarar ki!

Bu fakir, “A, Hayreddin Efendi Boluluymuş, Tokatlı değilmiş!” diyerek ilgililerin harekete geçeceğini pek de zannetmiyorum. Umarım yanılırım. Fakat bir memleket manevi kıymetleriyle var olur.

Öyleyse Hayreddin Efendi’nin türbesini işaret eden ve mezarının da bulunduğu mevkideki levhalar değişmelidir.

Belki böylece mübareğin gazabından ve tokadından kurtulup himmetine mazhar oluruz.

Ne dersiniz!

Yazar
Yasin ŞEN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen