“Râyete Meyl Ederiz Kâmet-İ Dil-Cû Yerine”

Turgut GÜLER

Mefkûresi, geleceğe âit düşünce hamûlesi olan cemiyetler, millet statüsüne yükseliyor. Sokakta, çarşıda-pazarda gündelik işiyle meşgûl kalabalık, ancak halk veyâ ahâli sıfatını kazanabilir.

Halk seviyesini millete çıkarmanın ilk adımı âilede atılır. Âilesi yara alan ve epeyi zamandır bacasından duman çıkmayan cemiyetimiz, düşmanı sevindiren, dostu yerindiren gelişmelere kucak açar hâle geldi.

Âilede kazanılacak nice millet bilgisi arasında, bayrak mefhûmu da vardı. Maalesef, bugün bayrağa karşı hissettiklerimiz fizikî, maddî çerçeveyi aşamıyor. Ona, – çok acı ama – bir bez parçası nazarıyla bakıyoruz. Hâlbuki bayrağın esas değeri, mânevî ölçüler içinde ele alınacak yönlerindedir.

Türk Cihân Hâkimiyeti’nin maddî- mânevî dekoru, “bayrak”la tamamlanırdı:

“Râyete meyl ederiz kâmet-i dil-cû yerine”

diyen bir millet idik.

Doğu Türkistan’dan Âzerbaycan’a kadar, Dünyâ’da ne kadar tescîl edilmiş Türk bayrağı varsa, hepsi bizim öz bayrağımızdır.

Mukaddes değerler, hemen her millet ve kavmin hayat bahçesinde bulunur. Türk milletinin mukaddesâtı da, târîh içinde iyice yerleşerek teşekkül etmiş, milletimizin saygı ve sevgisine muhâtap olmuştur.

Başka toplulukları bilemeyiz, ama Türk’ün alnına yapıştırdığı cümle mukaddes tâbirler, onun hiçbir şekilde terk edemeyeceği prensiplerin adıdır. Ne var ki, bunların da kendi aralarında bir hiyerarşi vardır. Rastgele birini, diğerinin önüne geçiremezsiniz. Olur da, geçirmeye çalışırsanız, büyü bozulur. Muvâzeneyi temin eden şirâze çıkıverir.

Meselâ, hürriyet ve vatan Türk’ün en mâruf mukaddes değerlerindendir. “Hangisi öndedir?” derseniz, elbette vatan deriz.

Tanzîmât Fermânı’nın 1839’da ilân edilmesiyle başlayan yeni hürriyet arayışları, çok geçmeden öyle bir noktaya geldi ki, elimizin altındaki vatan toprakları, birer birer başkalarının oldu. Türk’ün indinde hürriyet de, vatan da mukaddes değer hükmündedir. Lâkin vatanın olmadığı yerde, hangi hürriyeti bulup da tadına bakacaksın?

Tanzîmât, Meşrûtiyet dönemlerine damga vuran hürriyet neşîdeciliği, bize çok pahalıya patlamış, vatansız kalma tehlikesini bir hayli yakınımıza getirmiştir. Hürriyet için vatana ihtiyaç duyulduğunu, kaybettiğimiz topraklara uzaktan baktığımızda fark ettik. Türk Cihân Hâkimiyeti’nin ilk şartı, azîz vatan sathıdır…
Yazar
Turgut GÜLER

1951 yılında Afyonkarahisâr’ın Sultandağı ilçe­sine bağlı Dort (bugünkü Doğancık) köyünde doğdu. Âilesi, 1959 Ocağında Aydın’ın Horsunlu kasabasına yerleşti. İlkokulu orada, Ortaokulu Kuyucak’da okudu. İki hafta kadar ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen