İstiğfar ve Tevbe…

orhan arslan6

Prof.Dr. Orhan ARSLAN

“İyi bil ki (Ey Nebi), Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Hem kendinin, hem de inanmış erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile (Muhammed 47/19).”

İstiğfar Allah’tan bağışlanma talep etmektir; geçmiş yanlışlardan pişmanlık duymak, bir daha yapmamak üzere hatalardan vazgeçtiğini samimiyetle Allah’a sunmaktır. Aklanmak diyor buna Kur’an; anasından doğmuş gibi.

İstiğfar, bilgisayar ifadesiyle hard diski formatlamaktır. Eskiden kalan her türlü kötü kalıntı ve virüslerden kurtulmaktır.

Tevbe, İslam’a yeniden girmektir.

Boşaltılmış ve temizlenmiş Hard Diske, yeniden İslam’ı yüklemektir. Tevbe, fabrika ayarlarına geri dönmektir.

Bunu yapmak çok kolay; her zaman ve her yerde bağışlanma talep edilebilir. Zaten Allah da bizden bu kelimeyi duymayı beklemektedir: “Allah’ım beni bağışla (Estağfurullah) dendiğinde, aklanma anında gerçekleşir (Bakara 2/286). Sonra da Tevbe, yani Kelime-i şehadet; La İlahe İllallah. Hepsi bu…

Araya kimseyi koymadan. Bir Allah bir sen. Allah ile aranda ara yok ki, aracı koyasın. Çünkü Allah şana şah damarından daha yakın.

İstiğfar ve tevbe, yaşamda yeni bir sayfa açmaktır. Geçmişte yapılan hatalardan ötürü bütün hayatı, mahvolmaktan kurtarmaktır. Her nasılsa işlenmiş günahların ceremesini, bütün hayata ödetmemektir.

İstiğfar ve tevbe yeniden doğmak, hafiflemek, huzur bulmaktır. Kendini güvende hissetmek, başkalarına da güven vermektir.

Peygamberimiz günde 70 defa tevbe ederdi. O’nu örnek alıp siz de tevbe ediniz. Her an, “Estağfurullah; Allah’ım beni akla” deyiniz ve tertemiz olunuz. 

Ayette de görüldüğü gibi başkaları için istiğfar edilebilir (onların bağışlanması dilenebilir), ancak tevbeyi kişi kendisi yapacaktır; yani İslam’a kendi öz akıl, irade ve bilinciyle girecektir.

Artık ananızdan yeniden doğdunuz, şimdi yeni sorumluluklar yüklendiniz.

Buyurunuz, yüklendiğiniz Hakikate sahip çıkınız; yani “El Hak” olan Rabbimizin gönderdiği Kur’an’a.

Hakikat Kur’an’dır.

Şartlar ne olursa olsun, Hakikate bağlılıktan asla vazgeçmeyiniz.

Hakikatten yana olmak, az biraz yalnız kalmayı göze almaktır; buna hazır olunuz.

Fakat gücünüzün de farkında olunuz. Unutmayınız ki; “Haklı kuşlar, haksız filleri delik deşik edilmiş yapraklara benzetmişti ( Fil 105/5).”

İnsan, ancak hür iradesiyle insandır.

Ve insan, meselesi olan insandır.

Bağışlanma ve tevbe kapılarını her açık tutan Rabbimiz! Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.

Hayırlar diliyorum

Ankara, 14 Mart 2017
 
Yazar
Orhan ARSLAN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen