Mârifet İltifâta Tâbidir

Mehmet MAKSUDOĞLU

Okulda öğretilenler dışında birşeyler okumayıp da, ‘mâmûlât’ (made in school) seviyesinde kalmış olan ve kendilerine bol keseden ‘aydın’ denilen, çeşitli mertebelerdeki diplomalılarımızın durumu, görüldüğü gibi, hiç de iç açıcı değildir. Bu milletin aydını, bu milletin dilini iyi kullanabilmeli, târihini de iyi bilmelidir. Bunun çâresi de, dilini, târihini ‘iyi’ bir şekilde öğretecek, ‘iyi’ yetişmiş, ‘iyi’ ve ‘zeki, kabiliyetli’ öğreticilere muhâtap olmasıdır.

‘Zeki, kabiliyetli’ ferdleri, ‘iyi’ Türkçe ve târih öğretmenliğine ‘özendirmek’ en kestirme yol değil midir? Bunun için de, meselâ, ‘Türk Dili ve Edebiyâtı’ ile ‘târih’ öğretecek olanlara, yâni bu derslerin öğretmenlerine, şimdiki aylıklarının üç katı aylık verilse, kıyâmet mi kopar? Böyle bir ödemenin Devlet Bütçesine getireceği yük, ‘devede kulak’ mesâbesinde olur. Dil ve târih kültürü, kişiyi ‘insan’ yapar; tıp, mühendislik, elektronik, bilgisayar öğretimiyle kıyaslanmamalıdır. Yetişmekte olan genç bilse ki, Türkçe veya târih öğretmeni olursa, ‘iyi’ aylık alacaktır, ‘işi hazırdır’, en zekîlerin çoğu bu işe yönelmez mi? Yirmi veya yirmibeş yıl boyunca böyle bir uygulama devâm etse, ‘iyi’ öğretmenlerden dilini ve târihini öğrenmiş bir aydınlar ordusu yetişse fenâ mı olur? ‘eşitlik, eşit işe eşit ücret’ yaygaraları koparılmamalıdır.

Milletin, dilini doğru dürüst konuşan, târih bilgisi ve bilincine sâhip gerçek aydınlara ihtiyacı varsa, teklif ettiğimiz uygulama, orta vâdede semeresini verecek bir çözümdür. Dilini iyi bilen, kendi kültürüne sâhip, târih bilincindeki gerçek aydın, bu milletin meselelerini uzun olmayan bir zaman diliminde halleder. ‘Hemen halledeceğim’ iddiâsındaki politikacıları hâlâ ciddîye alanların sayısı herhâlde gün geçtikçe azalmaktadır.

Ne dersiniz, bir ‘kısa vâde’ tedbîri olarak, yaklaştığı anlaşılan seçimlerde, adayların ‘târih’ ve ‘doğru Türkçe’ bilgisi konusunda ciddî bir sınavdan geçirilmeleri, birçok meselemize çözüm getireceği umulan bu zevâtın ‘doğru’ seçiminde etkili ve belirleyici olmaz mı? Yönetmeğe, işlerini yürütmeğe tâlip olduğu milletin dilini doğru dürüst konuşamayan, târihinden bîhaber kişilerden ne bekleyebiliriz?
Yazar
Mehmet MAKSUDOĞLU

Mehmet Maksudoğlu, Eskişehir’de Kırım kökenli bir âile içinde doğdu. İnkılâp İlkokulunu, Eskişehir  Lisesini ve Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesini bitirdi. İzmir İmam-Hatîp Lisesi’nde Meslek Dersleri Öğretmeni olara... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen