Göçerlerin Sırrı
- Ayrıntılar
- Ahmet URFALI tarafından yazıldı.
- Kategori: Güncel yazılar
Göçerlik bir hayat tarzı, yaşama biçimi ise, yılkı ve sürü için otlaklar gerekiyorsa, sen göçmeye devam edeceksin. Evini, ihtiyaçlarını, ümitlerini, beklentilerini ona göre düzenleyeceksin.
Düzenli ve disiplinli olacaksın, maharetli ve mücadeleci. Teşkilatçı olacaksın, soy ilişkilerinde bağlılık andına uyacaksın.
Bugün yetiştirmekten gururlandığın ne sürü kaldı ne de yılkı. Ekonomik yapı değişti. Ama senin içindeki göçerlik ruhu büyüdükçe büyüdü.
Sen kanatlıydın, uçma hevesin hiç kırılmadı.
Dış dünya,
“Kapalı toplumda, yaşamakta olan bir ferdin gözünde sınırlı, küçük, durgun bir dünyadır.” (*)
Buna karşılık, açık bir toplum için dünya; sınırsız, sonsuz ve sürekli değişim içindedir.
Yerleşik çiftçi toplum durgun, hareketsizdir. Çünkü toprağa bağlıdır. Ekim ve hasat süreleri bellidir, acele etmesine gerek yoktur. Birey öndedir, ırgatları ve köleleri vardır.
Göçebeler toplumcudur. Çünkü işler yardımlaşma ve dayanışma ile görülür. Irgata ve köleye ihtiyaç yoktur. Devlete ve millete karşı yükümlülükleri bulunur. “Ele güne karşı” deyiminde el; devlet, gün (kün); millet anlamındadır.
Göç, gerekli ve yeni ümitlenmelerin başlangıcıdır. Her şeyi yeni baştan kurmak, azimli ve kararlı olmak, özgürlüğün, kendine güvenin bilinciyle hareket etmek, savaşa, mevsim değişikliklerine hazırlıklı bulunmak göçerliğin en belirgin vasıflarıdır. Göç, ümit ve kurtuluştur.
Çiftçi isimleri yer, göçer isimleri hareket ile ilgilidir.
Hareketli olmayan toplumlar, üretken değildir, yeniliğe kapalıdır. İlerleme, yükselme, değişip gelişme gibi canlılık ifade eden kavramlar, onun durgunluğunda kaybolmuştur. Kendinden başka bir şey görmeyen toplumlar nasıl ilerleyebilir?
Senin ataların göçerek, durgunlaşan milletleri hareketlendirdi.
Uygarlıkların sentezini yaparak Oğuz Kağan’ın dünya barışını sağlamaya çalıştı.
Kendinden olmayanlara, Avrupalılar gibi barbar, Araplar gibi acem demedi.
Dünya cihangirlerinin üstünlüklerindeki sır, göçtür.
Göçerlerin kalesi olmaz. Onlar kaleler fetheder.
Sonra gelip Anadolu bozkırını yurt tuttun, vatan yaptın Bozkırda kırağı çalar yaprağını ağaçların. Ağaçları yalnız ve çıplaktır. Bozkırın sert ikliminde yaşamasını öğrenmiştir, kanaatkârdır, yetinmesini bilir kıt olanla.
İnsan yaşadığı yere benzer. Sen bozkır insanı ağacına, çiçeğine, bitkisine benzersin Anadolu’nun. Gizleyemezsin yalanın varsa. Sevgin aşikârdır, yokluğunu tevekkülle karşılar, varlığını paylaşmayı erdem bilirsin.
Sonsuz ufuklardır yeryüzünde gördüğün ve berrak gökyüzü.
Kısa süren baharındadır bütün görkemli saltanatın. Sessiz
kuraklığının çiçeğinde renk ve ıtır bulunur senin bozkırında.
Bakmasını ve koklamasını bilenlere anlayabilir ancak.
“Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,
Bizim diyarımızda bin bir baharı saklar!
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar.” (**)
Çaresiz değilsin, derdine dermanı arar bulursun
İsyankâr değilsin, birliğin ve mücadelenle aşarsın
Zorlukların yokuşunu.
Küsmeyi bilmez, inzivaya çekilmeyi tanımazsın.
Çelimsiz görünsen de aslan kesilirsin haksızlığın karşısında
Tarih kaç kez tanıklık etmiştir, kahramanlığına.
“Bozkır sükûn, bozkır ruh, bozkır bir derviş gibi.
Kendi kendinden geçmiş, Allah’ı görmüş gibi” (***)
“Bozkır uçsuz bucaksız, insan ise küçücüktür. İnsan çok güçlü ve hünerli olmalıydı burada." (****)
Yeni bir silkinişini, dirilişini bekliyor yerin altındaki uluların.
Yeni baharlar yeşertmeni arzuluyor derin bakışlı yavruların.
Sen beklenensin. Çağların içinden yeni çağlara...
DİPNOTLAR
* Bergson
** F.N. Çamlıbel
*** O.Y. Serdengeçti
**** C.Aytmatov.
Yazar Hakkında:
Ahmet URFALI
Ahmet Urfalı, Emirdağ’da doğdu. Necatibey Eğitim Enstitüsü ve Anadolu Üniversitesi Türk Dili Ve Edebiyati Bölümün’den mezun oldu.
Yurdun değişik yerlerinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği, okul yöneticiliği, kurucu okul müdürlüğü, şube müdürlüğü ve milli eğitim müdürlüğü yaptı.
Pek çok sivil toplum örgütünde kurucu, yönetici ve başkan olarak görev alan Urfalı’nın yerel tarih ve halkbilim çalışmaları da bulunmaktadır. 2006 ve 2011’de hemşehrileri tarafından iki defa “Yılın Kültür Adam?” seçilmiştir.
Şiirleri; Kırağı, Edebdaş, Edebiyat, Türk Edebiyatı, Ardıç ve Kalemder adlı edebiyat dergilerinde yayımlandı. Eskişehir Valiliğinin çıkardığı ESKİYENİ dergisinde, İstikbal Gazetesinde Dolunay köşesinde, ayrıca Belçika’da yayımlanmakta olan Türk gazetelerinde yazılar yazmaktadır. Halen Eskişehir Emirdağ Kültür ve Sanat Derneği (ESAB) ‘nin başkanlığını yürütmektedir.
Yayımlanmış 11 şiir, 15 yerel tarih ve araştırma kitabı bulunmaktadır.
Yazarın diğer makalelerinden:
- Gönüller Fethetmek
- Mum Kimin Yanan Kerkük
- Korkma Sönmez
- İl Gider Töre Kalır
- Anadoluyu Aydınlatan Göç
- Bozkırın Koçakları
- Kaostan Kozmosa
- Gurbet Garipliği
- Mankurt
- Türk Bahadırlarının Ortak Adı: Alp
- İnsanlağın Evi - Türklüğün Otağı: Topakev
- Yol Odur Ki Doğru Vara
- Kahramanlık Ruhu
- Yiğitlerin Öz Kardeşi: At
- Türk Töresi
- Yunus Emre’yi Anlamak
- Gönül Göçlerinin Durağı
- Şehitlerimiz İçin
- Kayı’nın Kutlu Göçü -Ahlat-Söğüt ve Domaniç’in Yâdıyla-
- Gönlün Bir Yörüktür Kutlu Ülküler Peşinde
- Vefa Duygusu
- Hüma Kuşu Yükseklerden Ses Verir
- Göçmenler Sığınağı Anadolu
- Sıla-Yı Rahim
- Türkmen Feryadı: Bozlak
- Tarihi Sesli Okumak
- Devlet-i Ebed-Müddet
- Yeni Eğitim Yılına Girerken
- Türkçe’nin Gücü
- Bağlamam Var Üç Telli
- Milli Egemenlik
- Kınalı Kuzular
- Cumhuriyet Güneşi
- Türk’ün Ateşle İmtihanı
- Kendini Arayan İnsan
- Öğretmen
- Göç Destanı
- Hayâl Ülke
- Türk Ordusu
- Türk’ün Yüce Ülküsü
- Su Gibi Aziz Olmak
- İşrak Duyguları
- Sevgi Dili
- Hüseyin Cavit: Işığı Sönmeyen Türk
- Kadın
- Ey Nazlı Hilal
- Birliğin En Eski Adı: Sultan Nevruz
- Bir Atatürk Romanı
- Yeni Eğitim Yılı Üzerine
- Öğretmen Olabilmek
- Metin Savaş’ın Erlik Romanı Hakkında
- Azerbaycanlı Yazar Sabir Şahtahtı’nın Eserleri
- Prof. Dr. Ferruh Ağca’nın Uygur Harfli Oğuz Kağan Destanı Hakkında
- Prof.Dr. Ahmet Kartal’ın Türk-Fars Edebi İlişkileri Hakikate Düşen Gölge Kitabı Hakkında
- Mehmetçik
- Girdim Gönül Şehrine
- Şehir ve İnsan
- Mevlevî Romanı Hakkında -Yan Fakat Tütme-
- Nisan Hüznü
- Yunus Emre’yi Yeniden Okumak
- Türk Milliyetçiliği
- Dost
- Yemen (Büyük Türk Mezarlığı)
- Öğretmen: Bozkırı Yeşerten Adanmışlık
- Türkçe’nin Gücü
- Kızılelma: Türk’ün Yüce Ülküsü
- 2 Eylül 1922'den 2 Eylül 2019'a Eskişehir'in Şeref Günü... Zafer Yolu
- Suriye Türkmenleri
- Oğuz’un Yiğitleri
- İnsan, Ruh ve Sonsuzluk
- Gönül Gözüyle Görmek
- Paranın Binbir Yüzü
- Kalem ve Kâğıt
- Türk Evi
- Gaflet Uykusu
- Mitolojik Bağlamda Oğuz Kağan ve Osman Gazi’nin Rüyaları
- Kağnılar Gelip Geçer
- Kovid-19’un Düşündürdükleri
- Ölümün Yürekteki Sızısı: Ağıt
- Samimiyet Sorgusu
- Kişisel Gelişimcilik ve Milli Kültür
- Bozkır Rüzgârı
- Gençliğim Eyvah
- Milli Ülküler
- Üzümcü, Çolak Salih ve Topal Asker…
- Çocuk Sesleri
- Domaniç: Güzellikler Mülkü
- Dilimiz Kimliğimizdir
- Belçika’da Yeşeren Türk Edebiyatı
- Ali Hasanov’un ‘’Hocalı Soykırımı’’ Eseri
- Balkan Acısı
- Suna Veliyeva’nın Şiirinde Ses ve Ahenk
- Karabağ’da Zafere Doğru
- Eğitimde Başarısızlığın Nedenleri
- Hümanın Kanat Sesleri - Şiir
- Dündar Taşer’in Devlet Anlayışı
- Hümanın Kanat Sesleri
- Bozkırın Gizemine Kaside
- Bir Bozkır Sevdası
- Bozkırın Yazıtları
- Gözyaşı Kasidesi
- Göç Ağıtları
- Yemen’e Ağıt
- Bozkırda Bozlak Sesleri
- Yunus Emre’yle Hasbihal
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 2
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 3
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 4
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 5
- Yunus Emre’yle Hasbihal-6
- Yunus Emre’yle Hasbihal-7
- Yunus Emre’yle Hasbihal –8
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 9
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 10
- Yunus Emre’yle Hasbihâl - 11
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 12
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 13
- Yunus Emre’yle Hasbihal - 14
- Erdemli İnsan Erdemli Toplum
- Millî Mücadele Edebiyatında “Ateşten Gömlek”in Yeri
- Yozlaş(tır)ma
- Gaflet Uykusu
- Bağlamam Var Üç Telli
- Milletçe Yastayız
- Gönül Köprüleri Kurmak