Kerkük! Ah Kerkük…

Sait BAŞER

Kerkük Hükumetimize Myanmar’dan uzak!! Bu târiz, Myanmar veyâ başka mazlum gruplara sırt dönmeye mâtuf değildir.

Çok zamandır bir gönül yarası olmaktan daha fazlası artık Kerkük!

Türk şehirlerinin en incesi, en zarifi bir oldu bittiyle Barzanistan haline getirilmek isteniyor. Bizim millî hassâsiyetlerini zaman zaman unutan, yapmacık bir “ümmet” kavramına medeniyetimizin taşıyıcı unsurlarını kolayca kurban edenlerden Kerkük hassâsiyeti bekliyoruz…

*

“Temizlenin ki kurtulasınız”, veya “Felah isteyenler nefsini tezkiye etsin” hükmü(A’lâ 14), İslâm’ın bir hijyen, arınma sistemi olduğunu anlatıyor. Kurtuluş temizlenmede! Yahut kirlenmekten sakınanlara has!

İslâm bir hijyen dîni. Maddeten ve mânen! Tabii niyet selâmeti ve ihlas, temizliğin özü.

Bu ise tam manasıyla bireysel bir karar ve eylem… Vekâlet işlemeyen alanlardan biri de bu konu. Nerede o haysiyet, nerede o şahsiyet, nerede o tefekkürü hâl edinmiş daimî tezkiye ahlakı?

Memleketimin yönetimine bakıyorum, kim kiminle, kimin eli kimin cebinde, iktidarın asıl dayanağı millet mi, haricî mihraklar mıdır seçilemiyor! Dün “üst akıl” diye can havliyle bağırdıklarımızla koyun koyuna bir tablo doğmuş!

*

Piyango dini mensupları,Hz.  Peygamber’in dahî tebliğde durmak zorunda olduğu insanlık yolu İslâm’a, habire tekfirlerle bir hükümdarlık coğrafyası(!) gibi bakıyorlar… Muhakeme yoksunu mucize düşkünü milleti  nasıl şaşkına çeviririz, söğüşleriz, sürüye çeviririz, eldeki sürüyü daha fazla nasıl büyütürüz arayışındalar. İmâm-ı Âzam’ın asla yanaşmadığı bir “ahlaksız ahlâk”a da Ehl-i Sünnet diyorlar! Utanmadan! Din onların, tek konuşma ve temsil hakkı onlarda!

Bunlar Dede Korkut’un “kara papaz”larından daha mel’unlar!

Onların Hanefî /Maturidî görünümlü  Şâfî/Eş’arî /Müceddidî(aslında Kürt Müslümanlığı) anlayışı mensuplarındaki ümmet algısına bir bakın!

Türksüz olsun da ne olursa olsun yaklaşımı artık paçalarından akıyor!

Türksüzlük kime lâzımdır?

Türk’ün tarihî varlığını da “yeni Osmanlıcılık” etiketiyle o riyâkâr anlayışlarına mal edince asıl kazananlar kimlerdir?

O kirli şeye de Müslümanlık diyorlar! Biz de saf saf bunların demogojilerini fikir yerine koyup cevaplar yetiştiriyoruz…

Elbette İslâm’da kavmiyetçilik yok! Ancak BİR KAVME ÖZEL HUSUMET DE YOK! Hem de bu dini bin yıldır cepheden savunan bir kavme!

Haa! Türklüğü “Töre mensubiyeti” olarak kabullenmek zaten küfür sayılıyor bunlar indinde! O pek sevdikleri Osmanlı da Töre devletiymiş! Canım oralarını karıştırmamalıymışız…

Çünkü bunların dinleri, ezelden gelen hikmetli Tevhid değil! Bunlar peygamberler arasında ayrım yapmayanlar değil! Bunlar okudukları Kur’an’da saygıyla anılan uluların devirlerindeki İslam’ın süregittiğini, düşüncelerinde devam hakkı tanımadan  anarlar sadece… Bunlar tarihte zuhur etmiş bir İslam’a bağlılar. Allah indinde yegâne yol değil benimsedikleri yol… O İslam’ın metafiziği, ontolojisi yoktur!

O İslam bunlar ne derse odur!

O din, sığ ve kullanışlı, asırlardır işlenmemiş bir fıkıhtan, şeriatten ibarettir.

Alıp milletin saf yığınlarını düşmana peşkeş çektiler. İşte FETÖ, METÖ, ÇETÖ!..

Tam bir riyâ saltanatı bu. Bir ucuyla küresel mihraklarla dirsek temasındalar,  onlar adına ülkelerine de ümmetlerine de ihanet içindeler.

Diğer yanda adamları, tarikatdaşları Müceddidî/Nakşî Barzani eliyle bin yıllık Kerkük ve Telafer gibi hala Türkçe konuşulan nüfusun vatanı üzerinde hesaplar çeviriyorlar ve hâlâ o körlüğe müşteri bulabiliyorlar… Bu çıkar dışında değer tanımayan omurgasızları “dost” bilmemizi öğütleyen iktidar sahiplerine ne diyeceğimi bulamıyorum maalesef…

Cumhurbaşkanlığı adayları arasında, bu mahzun millete: “Ben sizin adayınızım!” diyecek birisi de yok! Merkez’de “yer” arıyorlarmış Akşenerler Karaşenerler! Masonlarla, alçaklarla, her devrin yalakalarıyla iktidar ortaklığı hesapları yapıyorlarmış!

Merkez millettir arkadaşlar. Sadece milletten yana olun ve bunu gösterin yetecek!

Dostlar! Biz neden bu derece safız!

*

Yazar
Sait BAŞER

Aralık 1957 tarihinde Isparta-Yalvaç’ın İleği köyünde doğdu. İstanbul Sağmalcılar Lisesini bitirdi. Üç yıl Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde yüksek öğren... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen