Değişen Mevsim Mi İnsan Mı?

Fuat YILMAZER

Mevsimlerin özellikleri de tadı da kalmadı. Süreç, keyfiyet ve kemiyet olarak Yaz mevsimi yazlığını yapmıyor/yapamıyor. Kış mevsimi de, İlkbahar ve sonbahar da kendine özgü özelliklerini ve güzelliklerini yaşatmıyor.  Yorulmuş insan bedenin ve ruhunun pek çok şeye gönülsüz davranması gibi bunlar da asırların yorgunluğunu ve insanların kendisine ihanetini unutmuyor/unutamıyor.

Mevsimlerde artık istikrar yok.

Tabi ki bunların sorumlusu kendileri değil. Sorumlusu her türlü iyiliğin de kötülüğünde ana kaynağı olan; insan.

Aç, muhteris, bencil, kendini beğenmiş vahşi insanın kendini tatmin için yaptığı her eylemin arkasından dünyada dengeler değişiyor.

Yaz mevsiminden hiç hazzetmem. Sıcağı sevmem, sıcağa dayanamam.

Rahmetli Annem böyle serzenişlerime “Oğlum; yaz sıcağına dayanamıyorsun da ahrete günahkâr gidersen cehennemin ateşine nasıl dayanacaksın.” Diyerek endişelerini dile getirirdi.

Yaz mevsimini yalancı dostlara benzetirim. Kendilerinden endişen olmadığı için hiçbir tedbir almazsın. Hatta biraz fazla açık olur, zarar gelmeyeceğini düşünürsün. O tipte olanlar beklemediğin zaman seni rahatsız eder. Ve hiç beklemediğin kişiden bunu görürsen Adana’nın, Urfa’nın Ağustos ayında dam üzerinde yatsa bile sıcaktan uyuyamadığı gibi uyuyamazsın, terden, göğüs kafesine çöken ağırlıktan rahat nefes alamazsın.

Kış mevsimini her zaman Yaz mevsimine göre tercih ederim. Kış mevsimi kimliği belli olan düşman gibidir. Mümkün olduğunca tedbirini alırsın, nasıl bir düşmanlık yapabileceğini, nasıl zarar verebileceğini tahmin edebilirsin.

                                                          ***

1980 ihtilalını yapanlar yeterli tatmine eriştikten sonra seçimli demokrasiye dönülmesine izin verdiler. Anavatan Partisine rağbet fazla idi. Ülküdaşlarımız arasında da bu düşüncede olanlar azınlıkta değildi.  ANAP benim gözümde yaz mevsimi gibiydi, senden gibi gözüküp ama asla senden olmayandı. Güneş gibi doğupda ışınlarından başkalarına faydalandırtandı. Hep yukarıda ki tespitimi söyler örnekler verirdim ateş çemberinden çıkmış kendilerince başka kulvarlara geçmek için yol arayan arkadaşlarıma, ANAP’ın sahte güneşine kapılarak terler ceketlerinizi çıkarırsınız ama yavaş yavaş esen Amerikan rüzgârından ciğerlerinizi üşütürsünüz derdim.

Ciğerlerimizi üşüttük mü? Bu soru çok tartışma götürür. Üşüttük diyen de olur üşütmedik diyende ama ben ciğerlerimizde sıkıntı olduğuna inanlardanım.

Bize yakın, bize dost diye düşünüp tedbirsiz gömlek değiştirmenin acısını Ülkücü Milliyetçi Hareket çekti. Ülkücüler de bu milletin ciğeri oldukları için, tercihte yapılan hatanın sıkıntısını bütün millet çekiyor.

Ortada olanlara bir bakınız.

Mevsimlerden konuşurken birden neden siyasete girdik ki? Üzgünüm her ülkücü gibi bende de bu var. Yaşananları hatırlayarak Mankurtlaşmanın önüne geçme çabası içindeyim. Gerçi son zamanlarda bunun da faydalı olmadığını hisseder gibiyim.

                                                              ***

Bence en güzel, en şirin, en tatlı mevsim İlkbahar ve Sonbahar. Bunların ne olduğunu bilirsin ne ceketsiz ne de kolu kısa gömlekle gezersin. Elbiseyi rahat giyebilirsin mesela. Giydiklerin üzerine yük de olmaz.

Sonbahar mevsimi biraz hüzünlendirir insanı ama olsun. İnsan nasıl olsa bir hazan mevsimi yaşayacağını, hazandan sonra cismen yok oluşların yaşanacağını bilir. Daha doğrusu inancı böyledir. Bu gerçeği kabullenmiştir.

İnsan kendisine bahşedilen nefes sayısının bitimi sonrası Hakk’a kavuşacağını bilir, inanır, kabullenir ve onun şuurunda olursa yaptıkları da buna uygun olur.

Türkiye coğrafyasının özelliğidir bir yılda dört mevsimi yaşamak. Bu coğrafyada yaşamak isteniyorsa bunların bilincinde olmak ve dört mevsimin özelliklerine göre de tedbirler almak gerekir.

Yaz sıcağına aldanıp kışa hazırlık yapılmazsa, çevrede ki eşek arılarının yapacaklarını düşünmek bile istemem.

Bu coğrafya bu millet bizim. Bu milletin âşıkları bu vatanın sevdalıları; mevsimleri tanıyarak yarınlar için tedbirli olmak zorundadır. Yoksa Yaz mevsiminde kış gribini, kış mevsiminde yaz ishaline yakalanılabilinir..

 

Yazar
Fuat YILMAZER

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen