AK Parti – MHP İttifakı: Başarı Kime?

Muzaffer METİNTAŞ 

AKP, MHP ittifakı, eğer gerçekleşirse, bu durum MHP’nin ve sayın Devlet Bahçeli’nin başarısı olacaktır.

Neden?

AK Parti – MHP ittifak sürecinde politik insiyatif MHP’de görünmektedir. MHP, siyasi hamle yapmakta, AK Parti bu hamleye cevap ve uyum göstermek durumunda kalmaktadır. AK Partililer, dış ve iç siyaset çıkmazlarının yaşayarak farkındadırlar, dahası, Türkiye’deki %51’e de artık kendi başlarına ulaşamayacaklarının da farkındadırlar. Üstelik gelecek dönem, AK Parti için, parti içinde çıkacak her polemikte parti tabanından doğacak çatlak seslerin sıkıntılarına gebedir. Bu nedenle, AK Parti MHP’nin çağrılarına uyma zorunluluğu hissetmekte, siyasal milliyetçilere ihtiyaç duymaktadır. Bu durum, tabii AK Parti için başarısızlık, MHP için başarıdır.

Ak Parti – MHP arasındaki ittifak, siyasi, idari ve kültürel alanda “İslamcı/Ümmetçi” siyasetin siyasi irade içinde artık insiyatifi kaybettiğini, kısmen ve zor olsa da tasfiye edileceğini göstermektedir. Bu değişim, büyük sermaye gücüne, müthiş dış desteğe ve inanılmaz organizasyonlara rağmen işbirlikçi komprodor burjuvazinin değil, tek kelimeyle MHP’nin başarısı olacaktır.

AK Parti, hem kayıpları, hem yaşadıkları, hem de olası yaşayacakları itibariyle artık “Milli Siyaset” gütme mecburiyeti hissetmeketdir. Milli Siyaset, içi – dışı boş İslamcı/Ümmetçi kadrolarla yapılabilecek bir iş değildir, bu büyük işlev için hem tanımlamada hem uygulamada mutlaka milliyetçi kadrolara ihtiyaç olacaktır.  O kadroları, bugünlerde, MHP toparlayabilme şansına sahiptir. Yeni siyasal oluşumların, beklendiğinin aksine milliyetçi camia ile pek ilgisi olmamıştır. Dolayısıyla MHP siyasal milliyetçiler için yine tek kapı görünümündedir. Bir siyasal iradenin yeni bir siyaset dönemi başlatması ve bunun için bir başka partiye ve o parti tabanına ihtiyaç duyması, iktidar partisi için zaafiyet, ihtiyaç duyulan parti için (MHP) başarıdır.

MHP, yıllar sonra, yeniden Türkiye siyasetini belirler hale gelmiştir. Bu, aslında büyük devlet adamı, rahmetli, saygıdeğer Alparslan Türkeş’in zaman zaman başardığı ve ondan sonrası bir kez daha başarılan bir gelenekti, şimdi yeniden ve güçlü bir şekilde yaşanılacak intibaı var. Ülke siyasetine “milli siyaset”, ittifak sonucu MHP ile gelecek umudu yaşanıyor. İttifak ile MHP’ni iktidar ortağı olma ihtimali ve işaretleri, milliyetçi bürokratlar, teknokratlar, ticaret ve iş  erbabı, bilim ve sanat insanları arasında yeniden heyecan, beklenti ve tabii konsolidasyon ihtimali doğurmuştur; makamlar, mevkiler, imkanlar, atamalar… Uzun bir zamandır harcanan ve hakir görülen kadrolar, bekleniyor ki yetkilerle; vali olarak, rektör olarak, müsteşar, genel müdür, dekan, başhekim, müdür olarak devlete taşınacaklar. Bu umut, insan kumaşımız itibariyle çok çok önemli ve belirleyicidir. Bu umutla MHP, kaybettiği büyük camiayı tekrar toparlamış görünmektedir, neredeyse partiyi bile kaybetme hali doğmuşken, yeniden MHP çevresinde toparlanma şimdi MHP için büyük başarıdır.

Güney Doğu’da AK Parti oylarının azalacağı iddiası ise tam bir safsatadır. Güney Doğu’da kürtçe konuşan ama alevi ya da sunni Türk olan çok sayıda aşiret var. Bunlar bölücü örgüt ve onun siyasi uzantısının baskısı altında kımıldayamıyorlar. Böyle bir ittifak, onlara gönüllerindeki Türklük itibariyle ittifaktan yana açık tavır almaya imkan verir. Bölücü etkiye kapılmayan kardeş Kürt vatandaşlarımız da bu ittifakla umutlanacağından AK Parti saflarında durmayı yeğlerler. Yani, ittifak Güney Doğu’da her iki partinin kendi başına alacağı oy toplamından daha fazlasını getirir. Bu gelişme de aslında MHP’nin başarısı olarak yorumlanabilir, çünkü MHP Güney Doğu’ya dönüyor olacaktır.   

Sonuç olarak, hani o meşhur sloganın söylediğinin aksine ‘Devletin Başına Devlet gelmeyecek’tir. Sayın Devlet Bahçeli’nin görev alacağını zannetmiyorum. Ama gelecek dönemin farklı olacağı, bu farklılıkta belirleyicinin Devlet Bahçeli siyaseti olacağı açıktır. Tutar mı ? Şimdiden kestirmek zor.

CHP’nin haline, tuhaf İYİ Parti siyasetine bakınca, “Milli Siyaset” kavramının Türkiye için umut verdiği ve geniş milliyetçi ve muhafazakar kesimlerce temenni edildiği açıktır. Üstelik, duyduklarımıza göre AK Partlilerin önemli bir kısmı da Devlet Bahçeli eliyle yapılacak ayarın partilerine iyi geleceği kanaatinde imiş.

Siyasal hayattaki “Milli Siyaset” değişiminin, yeni milliyetçi heyecanın, böylesi ulvi ve kutsal devlet hizmet ve görevleri varken “yeniden Türk medeniyeti tasavvuru” nu örgütlü anlamda “hayali cihan değer” mertebesine dönüştüreceği ve dudaklarda güzel tebessümler bıraktıracağı kanaatindeyim. “Medeniyet”; o ayrı bir şey; o iş, siyasetten ve perestlikten uzak kalmış, okuyan, düşünen, yazan, fikir üreten, hakikat arayanlar için.

  

Yazar
Muzaffer METİNTAŞ

Muzaffer Metintaş, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde göğüs hastalıkları profesörüdür. Akademik çalışma alanı akciğer kanseri, mezotelyoma ve plevra hastalıklarıdır. Bilim felsefesi, medeniyet araştırmaları ve ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen