Yaşasın Kefenimin Kefili Karaborsa

Hasan Fevzi BATIREL

Bu mısra Necip Fazıl’ın düzeni eleştiren “Destan” şiirinden. Batı dünyasında insanın öldükten sonra başına gelenleri okuduğunuzda, kapitalist dünyanın bu özelliklerine büyük bir tepki duyuyorsunuz.

Rahmetli babamı 6 Temmuz’da defnettik. Mezar yeri için bir ücret ödedik ama bu bizim tercihimizdi. İmkânımız olmasaydı belediye bize bir yer tahsis edecekti. Yıkanması, tabutlanması, cenaze merasimi son derece sorunsuz ve ekonomik olarak külfetsiz şekilde halledildi.

Bir de İngiltere’deki durumu duyun.

Yakın zamanda bir haber yayınlandı (https://www.nytimes.com/2018/04/01/world/europe/uk-england-burial-fee-children.html). İngiltere’nin çocuklar için defin veya yakma masraflarını kaldırdığı yazıyordu. Bu kanun çıkana kadar ücretliymiş. Bu haber üzerine İngiltere’de defin masraflarını merak ettim. Bulduklarım dudak uçuklatacak cinsten.

Yakma olursa 1600 pound. Yani 10 bin TL.

Yakma işlemi, cenaze işlerini düzenleyen birisi ile beraber olursa (ölen kişinin alınması, temizlenmesi, basit bir tabut ve bir iki konuşma olan sade bir tören) 3300 pound. Yani 20 bin TL.

Basit bir tabut ve sade bir tören ile gömerek defin olacaksa 4257 pound yani 30 bin TL.

Şimdi sıkı durun insanın yakıldıktan sonra küllerinin toplanması dahi 100 pound (570 TL).

Hele oymalı bir tabut, uzun bir tören ve ikram vesaire isterseniz 10 bin poundların üzerine çıkmak içten bile değil.

Benzer masraflar ABD içinde geçerli.

Bir kez daha Müslümanlığıma ve Türk’lüğüme şükrettim.

Tarihimizde duası kabul olan bir garibanın cenazesinin tebdili kıyafet gezen vezir ve sultan tarafından kaldırıldığını anlatan hikâyeler vardır.

“Kefenin cebi yoktur” sözü, ölümden sonra insanın doğduğu zamanki sadelik ve masumiyete döndüğünü anlatmaz mı? Yani öldükten sonra paranın ne önemi ne de değeri vardır.

Tabutun oymalı olmasının hiçbir önemi yoktur. Bir büyüğümüzün çok güzel ifade ettiği gibi;

“ Allah bana nasip etsin bir çivisiz tabut”.

Tören basittir. Bir o kadar da ağırlığı vardır. Helallik alınır. İnsan öbür tarafa hafifleyerek gider. İnançlı inançsız herkes bu helallik alınması aşamasını önemser…

Bizim kültürümüzde, dinimizde cenaze olan evde üç gün yemek pişmez. Eve taziyeye gelen herkes bir şeyler getirir. En bilmeyeni bile ölene bir Fatiha okur.

İngiltere’de ucuz olduğu için insanlar yakma işlemini tercih ediyorlarmış. Külleri gömme derdi yok!

Biz de defin ve cenaze merasiminde sadelik önemlidir. Yine Necip Fazıl’ın dediği gibi,

“İstemem olmasın cenazemde çelengim top arabam,

Alıp beni götürsün tam dört inanmış adam.”

Düşünün ki dünyaya bakışı tam zıt yönde olmasına rağmen Nazım Hikmet’te topraklarına gömülmeyi ister;

“Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün beni

ve de uyarına gelirse,

tepemde bir de çınar olursa

taş maş da istemez hani…”

Kapitalizm daha ölüm merasimlerimizi teslim almadı… Şu bereketi kalmamış, dini imanı para olmuş dünyada en azından cenaze törenlerimizde kimliğimizi korumaya devam edelim!

İngiltere’nin genelinde yakma ve defin ücretleri… En pahalısı Londra civarında.

Yazar
Hasan Fevzi BATIREL

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesidir (Prof.Dr.). Avrupa Göğüs Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu üyeliği de yapmaktadır.

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen