Ne Zaman Çözüm Üreteceğiz?

“Türk milliyetçisinin en kutsal kıymeti,
Türk milleti ve onun değerleridir. Yapılacak
şey, Türk milliyetçiliğinin ideolojik, politik
canlanmasına katılmak, katkıda bulunmaktır.
Bu okumak, yazmak, tartışmaktır.”

Ümit Özdağ – Yeniden Türk Milliyetçiliği

 Ali GEZGİNCİ

Türk milliyetçiliği, Türk milleti için varolma unsurudur. Tarihi süreç içerisinde de adı Türk milliyetçiliği olmasa dahi binlerce yıldan beri günümüze süregelen tarihi bir oluşumdur. Bu yüzden Türk milliyetçiliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin devamlılığı ve Türk milletinin geleceği açışından vazgeçilmezdir. Gelecekte de hangi konumda olacağımız yine Türk milliyetçiliğinin çabalarına bağlı olacaktır. 

Günümüze baktığımızda Türk milliyetçiliği, 20. yüzyılda gösterdiği dinamizmi ve başarıyı gösterememektedir. Köhnemiş, çözüm üretemeyen ve çok kutuplu bir yapı haline gelmiştir. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuran, 20. yüzyılın başından itibaren ortaya koyduğu düşünce sistemi ile başarıya ulaşan Türk milliyetçiliği, 21. yüzyıl dünyasının sorunlarına cevap verememektedir. Ülkemizin ve Türk dünyasının büyük sıkıntılar çektiği şu günlerde Türk milliyetçileri kancayı birbirine takmakla meşguldür. Türk milliyetçileri derhal iç çekişmeleri / kavgaları bırakmalı ve Türk milletinin sindirmeye çalışan kuvvetler ile mücadele etmeye koyulmalıdır.

Türk milliyetçileri çağımız sorunlarının farkındadır. Fakat bu sorunlara nasıl çözüm üretebileceği ve nerden başlaması gerektiği hususunda kafası karışık görünmektedir. Yapılacak ilk şey Ümit Özdağ’ın da dediği gibi Türk milliyetçiliğine sahip çıkmaktır. Türk milliyetçisi kendisine güvenmek zorundadır. Bu güvenin sonucu olarak Türk milliyetçiliğinin ürettiği kurumlara, milliyetçi aydınlara ve yayınladığı dergilere sahip çıkacaktır. Özellikle bugün artık Türk milliyetçiliği adına birçok dergi ve kitap yayınlanmaktadır. İşte bu dergi, kitap ve yayınlar Türk milliyetçileri tarafından okunup, takip edilmeli ve sahip çıkılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk milletinin kurtuluş anahtarı yine Türk milliyetçilerinin elindedir. Önemli olan Türk milliyetçilerinin doğru kapıyı bulup açmalarıdır.

Başarıya ulaşmak istiyorsak, bir dönüşüm yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. Burada da görev yine Türk milliyetçilerine düşmektedir. Türk milleti, geleceği bir sis bulutu arasından görememekte, umutsuzluk ve çaresizlik batağında debelenmekten kurtarılmayı beklemektedir. Bu yüzden Türk milliyetçileri köhnemiş olan ideolojik yapısını, 21. yüzyıl ve gelecek şartlarını hesaplayarak yeni bir sisteme oturtmalıdır. Bu süreçte Türk milliyetçisi aydınına büyük görevler düşmektedir.  Artık ülkemizin ve milletimizin üzerine çöken bu sis bulutunu dağıtmanın zamanı gelmiştir. Bundan sonraki süreçte Türk milliyetçileri, tarihi bir övünme aracı gibi görmekten kurtulup geleceğimizi tasarlamaya yarayan bir araç olduğunu bilmek zorundadırlar. Türk milliyetçileri, 20. yüzyılda olduğu gibi çağının şartlarına ayak uyduran, sorunlarına çözüm bulan ve gelecek 20 yıl, 50 yıl planları olan dinamik bir harekete yeniden dönüşecektir. Dönüşmek ve yenilenmek zorunda olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti kuruluş esasları, kadrosu ve özellikle Mustafa Kemal Atatürk unutturulmaya çalışılmaktadır. Bunun kadar vahim olan diğer bir husus da ülkeyi parçalamak üzerine tasarlanmış, dış güdümlü bir proje olan federal bir devlet yapısına doğru ülkemiz sürüklenmektedir. Üzerimize düşen görev ise kuruluş esaslarını ve İstiklal Savaşı sonunda ülkemizi kuran milliyetçi kadroların yeniden hatırlatılması sürecine girişilmesi gerekmektedir.

Sözün özüne gelecek olursak; Türk milliyetçiliği ideolojik yapısının günümüz şartları gereğince yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Artık çözüm odaklı ve gelecek planlı bir Türk milliyetçiliği, devletimize ve milletimize, Türk dünyası sorunlarına çözüm bulabilir. Ülkemizin içinde bulunduğu girdaptan, köhnemiş Türk milliyetçiliği değil çözüm bulan, üreten, yazan ve okuyan Türk milliyetçiliği çekip çıkarabilir. Bundan dolayı Türk milliyetçilerinin artık çözüm üretme zamanı gelmedi mi?

Töre Dergisi’nin Mayıs 2017 tarihli 49. sayısında yayınlanmıştur.

Yazar
Ali GEZGİNCİ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen