Japonlar ve Japon Eğitim Sistemine Bakış 日本と教育

 

Ayşe SAMİHA 

ayse1.jpg

Dünyada benzeri olmayan Japon Eğitim sistemi, Japon toplumunun temelini oluşturur. İngiliz ve Amerikan eğitim sistemlerinden etkilenmemiş olup diğer Asya sistemlerinden de farklıdır. Özünde ve felsefesinde tamamen Japon’dur, Japonca’dır. Temel amaç; eğitim temelli bilgi toplumu oluşturmaktır. Rekabet çok daha sonra gelir. Bugün Japonya’da okuma yazma bilmeyen insan neredeyse yoktur. Okuma oranı yüzde 99 olan Japonya, bilim ve teknik alanındaki gelişmeleri ile bugün hayranlık uyandırır. Bu bir tesadüf müdür? Elbette değil! Gelişmişliğin tetikleyici unsurlarını anlamak için Japon Eğitim sisteminin temellerine bakmak yerinde olacaktır.

Günümüzde Tokyo Üniversitesi’nin ana kapısı olan ve “Akamon” denen kırmızı târihî kapı, 1827’de inşâ edilmiştir. Japon târihinde ayrı bir hikâyesi olan bu kapı, Japonlar’ın kültür târihlerinde de önemli bir yere sahiptir. Insight Japan Guides’ın aktardığına göre, Akamon’un taşıdığı asırlık huşû ve ağırlık, çocuğun gelecek 15 yıllık hedefinde etki yaratması için beş yaşındaki çocukların okula başlamadan önce bu kapıyı ziyarete davet eden kimonolu annelerin hikâyelerinde resmedilmiştir. Bu bakış açısı, eğitime konsantre olan bir Japon’un aynı zamanda hedefi de gözden kaçırmadan çalıştığını anlatır bizlere. Hedefi gözden kaçırmadan çalışmak ise, köşeleri kırpıp kesmeden, işe dikkatle bağlı kalarak çalışma prensibi olarak bugün Japon iş dünyasına da yansımıştır.

ayse2.jpg

Çocuğun Karakter Gelişimi ve İlk Öğretimin Önemi

Japon Eğitim târihine göz attığımızda dikkatleri çeken husus; okul öncesi eğitim ve ilk öğretime verilen önemdir. Japon okullarında öğrenciler dördüncü sınıfa kadar herhangi bir sınava tâbi tutulmazlar. Bunun sebebi nedir? İlk üç yılın amacı çocuğun bilgisini sınamak değildir, fakat çocuğun iyi huylara sahip olmasını sağlamak, karakter gelişimine olumlu katkıda bulunmak asıl amaçtır. Japon eğitimciler bilgiden önce davranışları öğretirler. Bilgi, eninde sonunda edinilir, ancak yanlış davranışlar geliştirmiş bir çocuğun edineceği bilgiden ülkesine ve insanlara vereceği fayda tartışılır. Bu sebeple Japon eğitim sisteminin temelinde evvelâ çocuğun karakter gelişimi ve doğru davranışları edinmesi hedeflenir.

İlk öğretim çok önemlidir ve ilkokulun amacı; işbirliği rûhunu, mahallî ve millî gelenek bilgisini, milletler arası anlayış rûhunu, matematik, dil ve bilim yeteneğini, müzik, san’at ve edebiyâta olan ilgiyi geliştirmek ve kazandırmaktır.

Günümüzde Japon Eğitim sistemi 1947’de çıkarılan Eğitim Kaanûnu’na dayanır. Örgün eğitim 6+3+3+4; 6 yıl ilk öğretim, 3 yıl orta okul, 3 yıl lise ve 4 yıl üniversite olarak düzenlenmiştir. Ana okulları da, “okul” olarak kabûl edilmiştir. 1953 yılında yürürlüğe giren ana okulları eğitim müfredâtına göre; okul öncesi eğitim ve bakım amaçlı kurumlar diye ikiye ayrılmıştır. Okul öncesi eğitime verilen önemle birlikte ana okuluna giden öğrenci sayısı da artmıştır. Ekonomistler, insan yeteneğinin erken yaşta geliştirilmesi gerektiğini ve bunun da ancak erken yaşta eğitim vererek mümkün olacağını savunmuşlardır.

Daha evveline bakacak olursak, Japonya 1868 yılında herkes için dünya çapında eğitim başlattı. Bütün ebeveynlere okul çağındaki çocuklarını okullara göndermeleri bildirildi. Çağrıya uymayanlar, sokaklarda dolaşan okul çağı çocukları ebeveynleriyle birlikte tutuklanarak hapishânelere gönderildi. Dünyanın pek çok ülkesinde sokaklarda işçi, dilenci, evsiz çocuklar ile karşılaşabilirsiniz. Bu tablo bugün Japonya için geçerli değildir. Japonya’da çocuklar sokaklarda, pazarlarda, parklarda ve iş yerlerinde tek başına, âvâre dolaşırken görülmez. 

 

Japon Eğitiminde Düzen, Disiplin, Öz Kontrol

Avrupa ve Amerika’da gördüğümüz hür eğitim ortamı, insana saygı kavramları, Japon eğitim kurumlarında havada uçuşmaz. İnsana saygı, Japon kültürü ile zâten topluma yerleşmiştir. Kişiye saygı duymasını bilen Japon, hür eğitim kavramına da ihtiyaç duymaz, çünkü eşit eğitim şartlarına sâhiptir. Japonlar disiplini ve kurallara uymayı öne çıkaran bir eğitim sistemi benimsemiş durumdadır ve bu da karakteristik Japon grup davranışlarını îzâh eden bir durumdur. 800 Japon öğrencisinin okuduğu bir Japon okulunda şâhit olduğum ilk gözlem çarpıcı idi. Sabah ders başlamadan rutin toplanmaları ve sabah aktivitelerini gerçekleştirmek için bekleyen öğrencilerin salonda yerli yerinde ve çıt çıkarmadan beklemeleri ve konuşmacıyı pür dikkat dinlemeleri, Japonlarla ilk karşılaştığımda yaşadığım bir kültür şoku olmuştu. Zîrâ, 15-20 öğrenciyi dahî, bir sınıf mekânında yalnız bıraktığınızda; ortaya çıkacak disiplinsizlik, kaos ve gürültüyü tahmîn edebilirsiniz ve bu hepimiz için son derece normal bir manzaradır. Buna mukabil, Japon öğretmenler çocukları sesiz olmaları için uyarmak zorunda kalmaz, çocuklar sessizce beklemeleri gerektiğini bilir ve öylece beklerler. İşte bu davranışlar, erken yaşta, eşitlikçi eğitim sonucu edinilmiş davranışlar olup çocukta gelişmiş olan iç disiplinin canlı birer resmi gibi karşımızda durur. Belki de Japon öğretmenlerin özverisi ve bakış açısı da çocuklar tarafından anlaşılmış olmalıdır. Çünkü, Ronald P. Dore’un dediği gibi, Japon öğretmen için okul, ekmeğini kazandığı yer değil, ait olduğu yerdir.”  Her öğretmen yılda iki kez; bir yılbaşında, bir de Ağustos döneminde öğrencinin âilesini ziyâret etmeyi, işinin bir parçası olarak görür. Bu sâyededir ki, bugün Japon çocukları dünyada okuma ve yazmada en ön sıralarda yer almaktadır.

 

Eğitime Dâir Bâzı Japon Atasözleri

Eğitim üzerine söylenegelmiş Japon atasözleri, başarısızlık karşısında yılmamak gerektiğine, tekrar tekrar denemenin önemine değinirlerken uğraşların boşa çıkmayacağı ve umutlu olmanın önemini vurgularlar. Bu kabîl atasözleri, “Başarı mutlakâ senin olacaktır.” mesajını verir. Bu bakış açısı, “Üç defa denedin, tekrar deneyip kendini budala yerine koymanın gereği yoktur.” diyen Avrupalı bakış açısı ile çelişir.

Japon atasözleri’ne örnekler.

“7 kez kaybetmiş olsanız dahî, sekinci kez için ayağa kalkınız!” (Nana korobi ya oki)

“Zaman geçtikçe, daha da iyi olacaksın.” (Dan dan jouzu ni natte kuru yo!)

“(Durmadan) devam etmek önemlidir!  (Sore dake de ganbaremasu!)

“İnsanlar hatâlarından öğrenirler.” (Hito wa shippai kara manabu.)

“Başarısızlık, başarıya giden adımdır.”

“Disiplin, hedefler ve başarı arasındaki köprüdür.”

“Etrafındaki insanların seline kapılma, kendin ol!” (Mawari ni nagasareru na! Onore wo shinjiro!)

“Demir tavında dövülür.” (Zen wa isoge-Strike while the iron is hot!)

“Tekrarlanan başarısızlık, başarıya yol açar.” (Shippai wo kurikaesu koto de, seiko u ni itaru.)

“Sâdece bir gün hakikatli bir öğretmenle çalışmak, binlerce günlük gayretli çalışmadan daha iyidir.”

“Pass with 4, fail with 5” Her zaman yaptığınız bir şeye daha fazla zaman ayırmanız gerektiğini düşünüyorsanız, veyâ genel anlamda yaptığınız her şeye daha fazla çaba harcayabileceğinizi düşünmeniz gerektiğinde 5 saat uyku çok fazladır. Bu konuda Japon çocuklarına günde 3 saat uyku uyuması ile meşhur Napolyon örneği verilir.

“Eğer her şeyi anlıyorsan, yanlış bilgilendirilmiş olmalısın.”

“Öğretmek, öğrenmektir.”

“Çocuklar gülümsemeyi âilelerinden öğrenirler.”

“Umûdunuzu yitirmeyin, umutlu olun!” (Mae muki ni ne)

Tabiî Âfet ve Âilenin Düşük Sosyo-Ekonomik Durumu Gibi Dezavantajlı Durumlarda Japon Eğitimi

Amerika ve pek çok Avrupa ülkesinde, öğrencilerin ekonomik durumu aldıkları eğitimin kalitesini belirler. Zengin öğrenciler daha iyi eğitim alabilecekleri, bire bir destek görebilecekleri, iyi imkânları sonuna kadar kullanabilecekleri özel eğitim kurumları veyâ belli bir kesimin gittiği köklü okullara giderler. Dar yâhut daha az gelirli öğrenciler, sâdece “bazı” imkânlara ulaşabilirken, bâzılarına ulaşamazlar. Bu anlatılanlar Japonya için geçerli değildir.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)’ne göre, 35 zengin ülke arasında Japonya, zengin ve dar gelirli bütün öğrencilere eşit eğitim imkânları sağlayarak sıralamada en başlarda gelir. Japonya’da öğrenci performansı değişimini etkileyen faktörler arasında sosyo-ekonomik geçmişleri düşünüldüğünde rakam sadece yüzde 9 iken bu rakamın OECD ortalaması yüzde 14, Amerika’da ise yüzde 17’dir. Japonya’da fakir bölgeler olabilir, ama fakir okullar yoktur. Bu sebeple sınıfta kalan öğrenci sayısı daha azdır. Japonya’da lise mezuniyet ortalaması yüzde 96.7 iken OECD ortalaması yüzde 83’tür. Alınan sonuçlar göstermiştir ki, dar gelirli âilelerden gelen çocuklar İskandinav Ülkeleri, Amerika ve İngiltere ile karşılaştırıldığında bu çocuklar büyüdüklerinde daha iyi yetişkinler olmaktalar. OECD, Japon eğitim sistemini, hemen hemen her öğrenciye iyi gelen bir eğitim sistemi olarak nitelendiriyor.

Dezavantajlı durumlar ve öğrenciler Japonya’da kollektif bir sorumluluk olarak görülüyor. Örneğin 2011’de Fukushima nükleer felâketinden sonra birçok âile köylerine dönemedi. Geri dönen ve radyasyondan temiz bölgelere yerleşen âilelere verilen eğitimin kalitesi, en üst düzeydedir. Japon Hükûmeti Kawamata kasabasında radyasyon bölgesi dışındaki öğrenciler için yeni bir okul inşâ etti. Sınıfta öğrenciler az sayıda olsa da, eğitim kadrosu çok iyi. Gözlemlenen bir sınıfta 5 öğrencinin bir öğretmeni izlerken 3 öğretmenin de onları çevrelediği ve her adımda yardımcı olduklarını görürüz. Örneğin matematik öğretmeni öğrencilere çift sayıları anlattı ve öğrenciler tahtadaki soruları tartışmak üzere gruplara ayrıldığında başka öğretmenler yardıma eğildi. Okulun etrafında dolaşırken neredeyse öğrenci kadar öğretmen vardı.

Eğitimin kalitesine ek olarak Japon Hükûmeti, bu bölgedeki sıkıntı çeken öğrencilere ücretsiz öğle yemeği, okul üniformaları, defter, kitap, kalem ve spor kıyafetleri alabilmeleri için dezavantajlı durumdaki Litate köyüne bağışta bulundu. Okul müdürü: “Her yerde çocuklar aynı eğitimi alıyorlar. Litate köyündeki çocuklar için eğitim eşitliği çok önemlidir” açıklamasında bulundu.
New Orleans’ta bir felâket yaşandığı zaman devlet okulu öğretmenleri izinli olarak görevden alındı, pek çok öğrenci okuldan ayrıldı ve sağa sola savruldu. Ülkemizde dezavantajlı bir durum yaşandığında okul kapatılması, öğrencilerin başka okullara sevki, çâre olarak uygulanır. Oysa Japonya’da okullar kapatılmaz, kaynaklar çoğaltılır ve eğitimde eşitlik ilkesinden ayrılınmaz.

Japonya’da her 3 yılda bir öğretmen ataması yapılırken en değerli öğretmenler ve kaynaklar dezavantajlı bölgelere, en çok ihtiyaç duyan öğrenci ve okullara yönlendirilir.

Japon Öğrencilerin Özellikleri

Japon öğrenciler aslâ okula geç gelmez veya okullarını aslâ asmazlar. Öğle yemekleri birlik ve berâberliğin simgesidir. 9 yıllık eğitim süresi boyunca Japonya’da devlet tarafından öğrencilere standart öğle yemeği verilir. Her öğlen saat 12: 00’de mutfaktan aldıkları yemeği öğretmenler ve öğrenciler bir araya gelerek güçlü dostluk bağları ve güçlü âidiyetler hissedilerek, “hep birlikte” sınıfta yerler. Yemekhâne yoktur. Ayrıca servis tabaklarını kendi başlarına temizlerler.

ayse3.jpg

Okulları ile güçlü bir âidiyet duygusu oluşan Japon öğrenciler kendi sınıflarını temizler ve süpürürler, zeminleri temizlerler ve tuvaletleri ve yerleri temizlerler. Öğrenciler okulu temiz tutmaya özen gösterir, nihâyetinde kirletseler de temizleyecek olanın kendileri olacağını iyi bilirler. Gerektiğinde duvarları ve kapıyı boyarlar.

ayse4.jpg

Japon okullarında yedek öğretmen yoktur. O gün öğretmen okula gelememişse, öğrenciler kitaplarını açıp sınıflarda sessizce ders çalışırlar.

Selâmlaşma ve teşekkür Japon kültürünün ayrılmaz bir parçasıdır. Derse girecek öğrenciler hep birlikte eğilerek öğretmeni selâmlar, izin alarak sınıfa girer, ders bitiminde eğilerek teşekkür ederek sınıftan çıkarlar.

Japon öğrenci okulda kendini rahat ve mutlu hisseder. Orada güvenlik ve âidiyet duygusu vardır, utangaç ve tereddütlü hissetmezler, çünkü okullarını severler ve oraya âit hissederler.  Öğretmenleri dikkatle dinler ve öğretmenlerine sonsuz saygı duyarlar.

Dünyada, çeşitli ülkelerde, okullarda görülen şiddet Japon okullarında yoktur. Okula huzur hâkimdir. Japon eğitim sistemi topluluğa saygı disiplini ile dünyadaki eğitim sistemlerinden ayrılır.

Yerel Yönetimlerin ve Özel Sektörün Eğitim Desteği

Japon eğitim sisteminin başarılı olmasında şüphesiz yukarıda saydığımız nitelikli eğitim özellikleri çok etkilidir. Tüm bu olumlu özelliklere ek olarak eğitime yerel yönetimler ve özel sektörün katılımını sağlayarak finansman probleminin ortadan kaldırılması, eğitimle ilgili tüm unsurlar arasında etkili bir iş birliği sağlanması, eğitimde fırsat eşitliği tanıyan bir yapı oluşturulması, bilim ve bilimsel gelişmelere açık olunması gibi faktörlerin de Japon eğitim sistemi üzerindeki başarı etkisini saymadan geçemeyiz. 

ayse6.jpg

Bir Karşılaştırma:

Başka bir Asya ülkesi olan Pakistan’a bakalım. 127 milyon nüfuslu Japonya’da yaklaşık 3,5 milyon ilköğretim okulu vardır. Pakistan Hükümeti Eğitim Planlama ve Yönetim Raporuna göre, 200 milyon nüfusu olan Pakistan’da toplam 145.829 ilköğretim okulu vardır. Pakistan’da düşük seviyedeki ilkokullar ve yerden mantar gibi çıkan özel ve pahalı okullar ile Pakistan’ın dünya ölçüsünde ilköğretime ulaşması ve yoksulluk tuzağından çıkması sizce o kadar kolay mı? Japon eğitim sistemi devrimci ve eşitlikçi ilköğretim programı ile gözlerimizi açar ve eşitlikçi bir ilköğretim politikasının önemini hatırlatır.

Yukarıda anlatılanlardan bir sonuca varacak olursak; eğitim sistemi, Japon kültürünü ve târihini şekillendiren en önemli unsurlardan biridir. Japon geleneği topluma ve kurulu düzene saygıyı, kolektif amaçların yüceltilmesini, şahsiyet sâhibi olmayı üstün tutmayı vurgular. Eğitim sistemi çalışkanlık, kişinin kendisini sorgulaması ve düzenli çalışma alışkanlıklarının edinilmesinin gerekliliği üzerine kurulmuştur. Azim ve çalışkanlık hayatta meyvesini verir, tıpkı bugünkü gibi; bugün Japonya’nın eğitim başarısı dünya sıralamasında en üstlerdedir.

Japon okulunda bir eğitimci olarak ele almış olduğum bu yazıdan umulur ki bizim Türk Millî Eğitim sistemimiz için ışık tutsun, örnekler oluştursun. Japonya’da hal böyle iken, bizim maarif için, Türk Millî Eğitim sistemi için gayretimiz nicedir?

Singapore

28.09.2018

Kaynaklar

https://nation.com.pk/22-Aug-2017/japanese-education-system

https://mentalfloss.com/article/64054/9-ways-japanese-schools-are-different-american-schools

https://www.linguajunkie.com/japanese/success-proverbs-sayings

Notlar:

Atasözleri bölümünde Japoncası verilen sözler doğrudan Japonca’dan çevrildiği için yanına Japoncası not düşüldü. Diğerleri İngilizce’den tercüme edilmiştir.

Yazar
Ayşe SAMİHA

Türk Milleti’nin târih yolculuğundaki en önemli menzillerinden, pek çok Osmanlı Sultanı’nın Dersaadet’in fethinden sonra bile sadrına başını yaslayıp sînesinde demlenmeye devam ettiği, Koca Sinan’ın “Ustalık eserimdir” de... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen