Esmai Hüsna: 29. Mübin

Orhan ARSLAN[i]

ESMAİ HÜSNA: 29. MÜBİN

 (Açık seçik, anlaşılır, belli olan)

Esmai Hüsna; “Allah’ın güzel isimleri” demektir.

İnsan taptığı varlığı tanımak ister.

Allah’ı gereği gibi bilmeden, tanımadan ve anlamadan ibadet edilemez, bu kesin. Kesin olan bir şey daha var; Esmai Hüsna bilinmeden Allah gereği gibi tanınamaz.

Bir mümin için Allah’ı tanımak olsa da olur değil; olmazsa olmaz bir konudur.

İnsan Allah ile tanışmalıdır. 

Rabbimiz bizimle tanışmayı öyle arzuluyor ki, Kur’an’da 99 Esması ile binlerce defa kendisini takdim ediyor.

Rabbimiz bekliyor; ne zaman tanışacağız diye.  

Buyurunuz Yaratanımızla tanışmaya devam edelim:

EL MÜBİN

El Mübin, açık seçik, anlaşılır, belli olan demektir.

Beyan; bir şeyin kendisiyle açıklandığı şeydir. “İfade etme yeteneği, yani konuşma”, düşünceyi açıkladığı için beyandır.

Mübin, hem kendisi açık ve bellidir, hem de belli eden ve açıklayandır.

Kur’an’ın Mübin oluşu böyledir: o, özüne açık ve anlaşılırdır; hem de Allah’ı ve varlığı açıklar ve anlaşılır kılar.

Vahyi indirmesi ve peygamberler göndermesi O’nun el Mübin isminin tezahürüdür.

VARLIK, O’NUN VARLIĞININ AÇIKLAMASIDIR

El Mübin, özünde anlaşılır olan, işini anlaşılır kılandır.

Allah’ın özünde anlaşılır olması, varlığının saçma ve abes olmamasıyla alakalıdır. Zira saçma ve abes olan, anlaşılmaz olandır.

Allah’ın Mübin oluşu üzerinden insana verilen mesajlar vardır:

  1. Mesaj: O, varlığında saçma ve abes olmaktan münezzehtir. O, anlam ve amaçlılığın kaynağıdır.
  2. Mesaj: O’ndan sadır olan her eylemde O’nun iması vardır. O imza bize, Allah’ın kudret elinden çıkan hiçbir şeyin saçma ve abes olmadığını söyler. İnsan kendisi, varlığa anlam ve amaç vermek için yaratılmamıştır. İnsan, varlığa yaratıcının verdiği anlam ve amacı keşfetmek ve onu geliştirmek için yaratılmıştır.
  3. Mesaj: İnsana düşen, El Mübin olan Allah’ın yarattıklarında tezahür eden anlam ve amacı keşfetmektir. Keşif için gereken tek şey meraktır. Merak, yaratılıştan insanın fıtratına yerleştirdiği bir meleke, say ki bir melektir. Bu meleke ile atılan her adım fiili bir duadır.

Merak ile anlam ve amacın peşine düşeni bir sürpriz bekler: Aradıkları da onun peşine düşer ve mutlaka buluşurlar.

Bütün bir mahlûkat, Allah’ın sonsuz varlığının altına düşülmüş bir açıklama notudur; yani beyandır.

EL MÜBİN’İ ŞÖYLE TARİF EDELİM Mİ?

“Beyanı eşsiz ve benzersiz, mutlak ve sonsuz olan zata El Mübin denir.”

Bu açıklama notunda şu yazar: “Biz bütün mahlûkat, bizi var edene şahidiz.”

İnsanın “Eşhedü” ile başlayan şehadeti, bu büyük koroya katılmaktır. Ancak insan bilinçli ve tercihli şehadetiyle bütün şahitlerin en önünde yer alır.

İnsanın şahitliğini ayrıcalıklı kılan iradesidir. Bu ayrıcalığın temelinde El Mübin esmasından bir parça da insana verilmiştir. İnsan bu sayede anlayan ve anlamlandıran bir varlık olmuştur. İnsanın amacı, bu esmadan daha fazla pay kapmaya çalışmaktır.

KUR’AN’DA EL MÜBİN İSMİ

El Mübin ismi, Allah’ın hem zatına, hem de fiiline bakar.

– “Allah kimdir?” sorusuna,

– “O, varlığını yarattıkları üzerine beyan edendir” cevabını verir.

– “Allah ne yapar?” sorusuna da,

– “O, hakikati kullarına ayan açık beyan eder” cevabını verir.

Mübin ismi Kur’an’da tek yer olan Nur 24:25’de geçer. Nüzul sebebi, Hz. Ayşe’ye yapılan çirkin iftiradır.

Allah, iftira atanlara gerçeği açıkça ortaya koyan Mübin olduğunu söylemektedir.

EL MÜBİN OLAN ALLAH’IN MÜBİN KILDIKLARI

İnsanların İslam’a girmeleri “Feth-i Mübin’dir” (yürek fethi).

Allah’ın rahmet okyanusuna dalmak “Fevz-i Mübin’dir” (galiplik, zafer, üstünlük,  selâmet, kurtuluş).

Allah’ın mesajına kulak tıkayıp O’na “Hasm-ı Mübin” olanlar vardır.

Şeytan “Aduvvun Mübin’dir”: Apaçık bir düşman…

MÜBİN OLAN ALLAH’IN TECELLİLERİ

MÜBİN OLAN ALLAH’IN MÜBİN OLAN KUR’AN VAHYİ:

Kur’an kendisine “Kur’an’ı Mübin”, “Kitab-ı Mübin”, “Nur-u Mübin” demektir. Kuran tarife sığmaz açık bir kitaptır. Tam 8 yerde Kur’an Mübin sıfatıyla nitelendirilir.

“Size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap gelmiştir (Maide 5:15).”

Biz kuranı anlayamayız diyerek insanları Kur’an’ı anlama faaliyetinden soğutmak üç açıdan cinayettir:

  1. Allah’a yalan isnadı açısından: Allah; “bu kitap apaçık ve anlaşılır” diyor. Kendisine Müslüman diyen birileri çıkıp, “Yooo, bu kitabı biz anlayamayız” diyor. Bunun Allah doğru söylemiyor demekten başka bir anlamı var mı?
  2. Allah’a iftira açısından: Bir mesaj ancak anlaşıldığında uygulanır. Kimse anlamadığı uygulamadığı için sorumlu tutulamaz. Şu halde Allah, hem anlaşılmayan bir mesaj gönderip, hem de anlamadığı için insanı sorumlu tutmuş olmaz mı? Bu Allah’a yapılmış en büyük iftiradır.
  3. Kur’an ve İslam’ın hakkına geçme açısından: Kur’an’ın hakkı onu yaşatmaktır. Yaşamanın şartı onu anlamaktır. Kur’an’ı anlamayız diyenler, kuranın yaşamasına engel olmaktadır.

MÜBİN OLAN ALLAH’IN MÜBİN OLAN KÂİNAT KİTABI

Mübin olan Allah’ın tecellilerinden biri de tabiat kanunlarıdır.

“Yerin karanlıklarında gömülü olan her tohum yaş olsun kuru olsun, her şey apaçık bir kitapta yazılıdır (Enam 6:59).” Kitab-ı Mübin

“Her bir şeyi biz, apaçık bir ana kartta sayarak kayıt altına aldık (Yasin 36:12)” İmam-ı Mübin

Kâinat kitabında eşyanın kanunlarının apaçık yazılı olduğunu bildirmesinin amacı nedir?

Bunları, akıllı bir varlık olan insanoğlunun bulup okuyup keşfetmesidir.

Soru: “Müslümanlar Allah’ın kâinata yazdığı mesajları alma açısından hangi konudadırlar?”

Cevap belli. Maalesef belli… 

Müslümanlar Allah’ın yazdığı tenzili Kitap olan Kur’an’ı da, Tabiat kitabını da, Olaylar kitabını da, İnsan Kitabını da, okumuyorlar, ya da anlamadan okuyorlar.

Müslümanların İslami Endekste niçin ilk 40 ülke arasında yer almadığını anlıyor muyuz (Türkiye 95.)?

MÜBİN OLAN ALLAH’A DUA

Açık seçik, anlaşılır, belli olan Allah’ım. Bilgisini bizden hiç saklamayan, hiç kıskanmayan Allah’ım. Beynimizin insani tarafını gelişmemiz için bize akıl-irade-bilinç lütfet. Çünkü bu senin kendisini Müslüman sanan kulların medeniyet savaşını kaybetmek üzereler.

Biliyoruz ki, kaybedenler tarih sahnesinden çekilirler. Sen de Vahyini taşıyacak başka kullar bulursun:

“Bu ilahi kelamı tebliğ işine, kullarımızdan seçtiklerimiz varis kıldık. Fakat onların içerisinden kimisi kendisine zulmeder, kimisi ortalama bir yol tutar, kimisi de Allah’ın izniyle her iyi şeyde öncülük eder. İşte budur muhteşem zafer (Fatır: 35:32).”

Bizim Rabbimiz! Elimizi bırakma lütfen. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.

Hayırlar diliyorum.

Ankara, 26 Mayıs 2019

 

[i]Prof.Dr., Gazi Üniversitesi (E) Öğretim Üyesi.

Yazar
Orhan ARSLAN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen