Hâl-i Pürmelâlimiz

Nilgün DAĞ

Bireysel Portre

Sınır, had-hudud bilinci düşük. 

Büyüklenmeci ve şımarık tavırlar epidemik. 

Cesareti pekiştiren kibir ilâve bir önlem. 

“Dokunanı yakarım” reaksiyonerliği yüksek.

Düşünme yoğunluğu az.

Okuma ve çalışma iştahı zayıf.

Çalışarak muvaffak olma duygusu aşınmış. 

Emeğe değil, ama refaha ortak olmak isteyenler sayıca fazla. 

Kendini dünyanın geri kalanıyla denk hisseden milyonlar var. 

Hemen herkes hayattan alacaklı. 

Gençler demotive. 

Çocuklar anne babadan hasarlı.   

Kadına şişmanlamak ve çirkinlemek yasak.

Toplum nezdinde kusursuz, erkek. 

En yaygın organizasyon, evlilik. 

İrade talimi bir tutam kara mizah. 

Sosyokültürel ve Sosyopsikolojik Panorama

Kamusal bilinç zayıf. 

Kollektivizm yaygın. 

Sokak kinizmi güçlü.

Değer ve önem hiyerarşisi neredeyse yok.

“Bizimkinin önceliği” sadakat. 

İdeallerle olan ilişki ve meşguliyet abartılı. 

Düşünsel katılık ve algı çarpıklığı devâsa iki vaka.

Hezeyan, sanrı, delüzyon, paranoya doruklarda.

Sosyal laçkalık ve bireysel sorumsuzluk el ele.

Ortak düşman üzerinden dost olma en temel stratejik hamle. 

Linç bir üslup çeşidi. 

Misilleme rahatlatan duygu.

Sövgü müsekkin-i âsap. 

Polemikçi etkileşim “ben de varım” şerhi. 

“Sıkıntı yok” milli düstur.

“Gereği yapılır” bir otorite jesti.

“Hallederiz” kolektif yönelim.

Manzara…

Hukuk zeminsiz. 

Ekonomi kırılgan. 

Siyaset patrimonyal.

Paternalizm, yerleşik imâ.

Nepot ilişkiler bir habitus. 

Devlet dominasyonu geniş ve uzun bir şerh.

Hak ve sorumluluk birbirine zıt kuvvetler. 

Formel ve modern bir ahlâk henüz yok. 

Kolektif komadayız adeta.Mağduriyet ufkumuz bile hudutsuz vaziyette.Duyularımız hülasalarını yitirmiş. Bitimsiz ve biçimsiz bir dünya telaşı içinde kendi başımıza yol tutuyoruz. Beraberce ve birlikte ilerlediğimiz müşterek bir istikamet yaratamıyoruz. Öyle ki “bizim” hissinin spektrumu iyice daralmış. Hayatlarımızı ve varoluşumuzu yaslayacak büyük bir anlam ve ülküden ciddi biçimde uzaklaşmışız. Fevkalbeşerlerimizi istisnai bir mevkide tutma gibi ilkeli bir duruşu terk etmiş; numune-i imtisal olan insanlarını çoğaltamayınca manevi açıdan iflasın ve çöküşün eşiğine dayanmışız. Ayarı fena hâlde bozulmuş bir ahvalin içindeyiz. Hayrolsun!… 

Yazar
Nilgün DAĞ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen