Delilik…

Nilgün DAĞ

Her ne kadar deliliğe dair algımız zihni melekelerin karışması ve bozulması biçiminde tanımlanan bir hastalık olduğuna meyletse de yaygın kanaatin aksine delilik aklın akıl olmayanı patolojize etmesi hadisesi de olabilir pekâlâ. Öznel bir deneyim, ketum bir hikâye, bir armağan, efsun ya da mertebe olarak da nitelenebilir. Zayıf ihtimal ama tanımlanmış bir rejim veya ideoloji olduğu dahi iddia edilebilir. Bir cumhuriyet olduğu bile varsayılabilir. Her zaman görünür olması da şart değildir. Emareleri son derece ketumdur. Tabiiyet ilkelerine gelince…

Birinci Madde –Delilik ilâhî bir lütuftur, değiştirilemez.

İkinci Madde – Delilik bir sefer etme, mücadele ve direniş biçimidir.Dili, delicedir. Resmi üniforması, kolları arkadan bağlanan beyaz gömleğin üzerine huniyi andıran ters külâh kombinidir. 

Üçüncü Madde –Deli, özlük bilinci sağlam bir öteki’dir. Özgürlüğün ve azadeliğin zevkine varmış bir yabancı’dır. Aklını baskılardan kurtarmış bir mürşid-i kâmil’dir. 

Dördüncü Madde –Her insan kendi yolunda deli’dir ve her insanda bir delilik potansiyeli mahfuzdur. Kimin deli, kimin veli olduğu ise sırdır.

Beşinci Madde –Hiçbir deli mütalâsından, beyanatından ve bunların izharından dolayı derdest ve tevkif edilemez. Hiçbir delinin aleyhine cürüm isnat edilemez. Bir deliye kayıtsız kalmak caiz değildir.

Altıncı Madde –İmkân varken delirmeyenin ve delirmek için bir hâl ve imkân yaratmayanın mensubiyeti sakıt olur. 

.

.

.

Şuurlu deli, gizli veli’lere selâm olsun…

Bir Deli’nin 13 Dakikalık Notasyonu…

Ağustos 9, 2019

21:30

Çaprazda kalmış fikirler. Mimetik arzular. Duygusal ve psikopolitik kasılmalar. Bezginliğe ilâve bir endişe hâli. Anlayış psikozu. Alarmist bir bakış açısı. Hasetle karışık paranoya. Güzel bir mesel. Klişe bir cümle. Alelusul bir itiraz…

21:33

Normallik deliliği mi bu? Lüzumsuz bir hassaslanma işte. 

21:35

Normallik ile anormallik arasındaki o ara bölgeyi boş bırakmalıydım. Yol üzerinde kendini kaybetmiş bir düşünceyle daha fazla vakit geçirmeli, az akıl gerektiren mevzular hakkında tam bir malumat edinmeliydim. Anonim edebi metinlerden daha fazla ilim tahsil etmem de azami bir esnekleşme sağlaması bakımından faydalı olurdu. İhtimal olarak duran mutlulukları da görebilseydim şayet, vaktimi boşa harcayacağım şeyleri daha isabetli seçebilirdim. 

21:43

Duygularımı kimsenin umursamadığını öğrendim. Birkaç gözyaşından bir şey olmayacağını da. Lakırdılarımın muhatabımın alımlamasına karşılık gelmesinin şart olduğunu anladım. Zulme meydan okumanın hayli zor olduğunu fark ettim. Acziyetin hatmedilmesi gerektiğinde hemfikir oldum. Yaşın bilgeliği diye bir şeyin kalmadığına esefle tanıklık ettim. Mutluluk yarası diye bir şey keşfettim. Hayret etmek için çok yaşlandım. Hayatım farkında bile olmadan bitti. Herhangi bir yarında öldürüldüm.

Yazar
Nilgün DAĞ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen