Boşluğa Armağan

Nilgün DAĞ

Bu haftaki yazının dokusu parçalı ve kesiklidir. Özürlerimle…

 

İnsan: Büyük Nüsha

Her insanın bir tabiatı vardır malumu aliniz. Bazılarının tabiatı güvendir. Gönlünüzü avuçlarınızın arasında teslim ettirir size. Bazılarının fıtratı ise, arka-daşlık üzerinedir. Arka olur size. Sırtınızı yaslatır kendine. Bazılarınınki de susmak üzerinedir. Onlar hayata bulaşmak istemezler. Dünya alt üst olsa sükûnetlerini bozmazlar. Ve çoğunluk aynı şeyleri susarlar. Bazılarınınsa ağzı kalabalıktır. Laf yetiştirme mesaileri epey uzundur. Bazılarının düşündüğüne, bildiğine, yazdığına, konuştuğuna kimse yetişemez. Onlar kafalarının üzerinde sayısız düşünce balonuyla yaşayan, hayal fanusları da epey geniş olan, düşünmede irtifa kazanmış kimselerdir. Bazılarınınsa yaklaşık bir fikri vardır sadece. Bazıları yiğittir; onlara cenk gerektir. Bazılarınınsa zihni, fikri, hissi melekelerinin cevvaliyeti yetersizdir. Onlar için eğitim şarttır. Bazılarıhakikati bükmede inanılmaz mahirdir. Bazıları içinse pasif müsamaha en âlâ yoldur… 

Netice-i kelâm, insan büyük nüshadır; kâinatın en mühim ayracıdır… 

İşitme[1]

Duyular âleminin beş egemeninden biridir. Ana rahminde gelişen ilk duyudur. Diğer duyular ondan inkişaf eder. Ve öldüğünde insanı en son terk eden duyunun da yine işitme olduğu iddia edilir. Kapatılamaz bir anlamdır, işitme. Dikkatin merkezidir. Kaybı ağır bir engelliliktir. Kur’an “oku” [ikra] ile, Mesnevi-i Şerif ise “işit/dinle” [bîşnev] ile başlar. Eskiler “insan kulağından zehirlenir, panzehiri de yine kulağından alır.”[2]der. Mevlâna, “işitmez her kulak” der. Ama her ses bir muhatap arar… 

İlham

Biçimsiz ve gizemli bir kelimedir, ilham. Bir duygunun veya fikrin insanın kalbine ve zihnine doğması hadisesidir. Manevî bir olgu, sırlı bir duygudur. Büyük bir güçtür, hatta güç üstü güçtür ve ne yazık ki geçicidir. Kontrolü mümkün olmayan bir armağandır. Yaratıcı fikirleri alıp getiren tatlı bir esintidir. Ve sanırım dişidir… 

Zımnî Bilgi

İnsanın aklı ve ontolojik kalitesi üzerinde bilginin belirleyici bir değeri vardır. İnsan bilgisinin büyük bir yüzdesi [yüzde 90], örtüktür/gizlidir/zımnîdir. Yani saptanması, biçimlendirilmesi, yazıya aksettirilmesive ifade edilmesi güçtür.

Zımnî bilgiye kuvvet veren vasatlardan biri, gözlemdir. Bilincin ve şuurun gelişiminde hayati bir evredir, gözlem. Gözleyerek bakar, toplar, biriktirir insan. Gözleri kadar aklını da işler. Kastı olan, uzun ve derinlikli bir bakış kazanır. Algısı ayılır. Merakı kamçılanır. Sezişi güçlenir. Ve uyanır, derinleşir, fazlalaşır, başka’yı keşfeder, kendini doğurur, hayata dahil olur insan… 

Hûş Der Dem

Hayatın mahdut, nefesin sayılı, zamanın sınırlı olduğu nadan bir âlemde dünyalıklardan yüz çevirmiş, kanaat ile kifaf-i nefs etmiş iki güzel insan varmış. Birinin hatırşinaslığı, namütenahi sevgisi; diğerinin eksilmez hüsn-ü muamelesi mucize üstü mucizeymiş. Acziyetten daha büyük bir saadetleri yokmuş. Dert ve mihnette müştereklermiş. İçlerinde doygunluk, yüzlerinde memnuniyet, üstlerinde hoşnutlukla nasiplerine inkiyâd eder, lal ü ebkem kalırlarmış. Hangisi derya meçhulmüş. Ne vakit şâdân, ne vakit giryân imişler, bilinmezmiş. Aşkla anlaşırlarmış. Bir bakışta, kısacık bir göz kaymasında buluşur, mutmain bir çehreyle selâmlaşır, hâlleriyle birbirlerini terbiye ederlermiş. Akılları az bilir, kalpleri fazla hissedermiş. Bir gün, ansızın, bîsebep o lütf-u kerem akamete uğramış, ihsan-i şahane akim kalmış… 

DİPNOTLAR 

 

[1]İşitme organı olan kulaklar, başın iki yanındadır. Sağlıklı bir işitme için biri sağda, diğeri solda konumlanmıştır. Bu sayede ses dalgalarının nereden geldiği, yani yönü/yeri/konumu belirlenebilir ve ses daha kolay işitilir. Çünkü kulağa daha dengeli olarak ulaşır. 

[2]Mehmet Çelik Hoca der ki: “Mânâ, kulaktan girdiği zaman döllenmeye layık bir hakikat taşıyorsa eğer akılda kalır; taşımıyorsa çıkar gider. Değerliyse şayet akılla aşk yaşar, zihinle nikâhlanır, ağızdan fikir çocuğu olarak doğar. Bu, Batı retoriğinde “döllenmeye lâyık hakikat [logo spermaticus]” olarak adlandırılır.”.

Yazar
Nilgün DAĞ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen