Orta Asyanın KAYIP AYDINLANMA Çağında İpek Yolunda Bir Zaman Gezgini FREDERICK STARR

Cahit GÜNAYDIN

S. Frederick Starr Yale Universitesi’ndeki lisan eğitiminin ardından King’s College ‘dan yüksek lisans, Princeton Üniversitesi’nde Doktora derecesi aldı. TÜRK DÜNYASI ile ilk 1974 yılında TÜRKİYE’deki arkeolojik kazıya katılması tanışan Starr uzun yıllar Orta Asya üzerine çalışmalar yaptı. Kitabın ön sözünde diyor ki” Bu kitap da öne çıkartılan meseleler yaklaşık yirmi yıldır kafamdaydı .Orta Asya’nın hemen her köşesine yaptığım seyahatlerde de bu meseleleri beraberimde götürmekteydim ki bu seyahatlere Türkmenistan’daki Karakum çölü’nde, kavurucu güneş altındaki yürüyüşlerim ve Pamir Dağları’nda eksi 40 derecede yaklaşık bir hafta boyunca kardan ötürü mahsur kalmam da dahildi…Ben böyle bir kitap okumak istediğim için yazdım.Şayet bir başkası böyle bir kitap kaleme almış olsaydı keyifle okurdum.Fakat kimse bu yükün altına girmedi.”

PRINCETON UNIVERSITY PRESS yayını olan bu kitap; KAYIP AYDINLANMA adı ile KRONİK KİTAP tarafından Türkçeye kazandırıldı .Son yıllarda Türk tarihi ve edebiyatında ki yayınları ile çok ilgi çekiyor yayınladığı kitaplar.

Francis Fukuyama kitap hakkında diyor ki;
“Kayıp Aydınlanma göz kamaştırıcı bir biçimde, asırlar boyunca dünya medeniyetinin kıyısında değil tam merkezinde olan Orta Asya dünyasını bizim için yeniden canlandırıyor. Nereye bakacağını gayet iyi bilen ve geniş tarih alanındaki yetkinliği sorgulanamaz olan Frederick Starr uzun yıllar kaynak olarak kullanılacak önemli bir kitap yazmış bulunuyor.”

Kayıp Aydınlanma 800 ilâ 1200 seneleri arasında en büyük ve gelişmiş kentlere, en zarif sanata ve hemen her alanda en ileri bilgi ve teknolojiye sahip olan Orta Asya’nın dünya ticaretini ve ekonomisini nasıl yönlendirdiğini anlatıyor. Orta Asyalılar gökbilimi, matematik, jeoloji, tıp, kimya, musiki, sosyal bilimler, felsefe ve ilahiyat başta olmak üzere hemen her alanda başarı elde etmişlerdi. Cebire ismini veren, hayal edilemeyecek bir isabetlilik ile dünyanın çevresini hesaplayan, daha sonra Avrupa’da tıbbın temelini oluşturacak eserler veren ve dünya üzerindeki en muhteşem şiirlerin birçoğunu yazan Orta Asyalılardı. Hatta Birûni keşfinden beş asır önce Amerika kıtasının varlığını öngörmüştü. Tarihte aynı mekân ve zamanda bu kadar çok bilim adamının bir arada olduğu başka bir dönem pek yoktur. edilerek yazılan kitap akıcı üslubundan dolayı herkese hitap etmektedir. “Bilime, fikir dünyasına ve sanata tüm bu katkıları yapanlar köşelerine çekilip sürekli çalışmakla meşgul olan ya da her şeyden el etek çekmiş kimseler değillerdi. Aksine çokça seyahat eden, hamileriyle başa çıkmaya çalışan ve meslektaşları ile sert polemiklere giren kimselerdi.”

Kitabın 10. Bölümü SAHNEYE TÜRKLER ÇIKIYOR; KAŞGARLI MAHMUT VE YUSUF HAS HACİP sayfa 387 den alıntılar ile “Kayıp Aydınlanma” kitabına bir bakış atalım.

Deha KAŞGARLI MAHMUT un eşsiz eseri Divanü lügat’it Türk hakkında S. Frederick Starrdiyor ki

“1055’e yani Kaşgari’nin Bağdat’a gelmesinden on yedi sene öncesine dönüldüğünde yeni bir büyük Türk ordusunun orta asyada iktidarı ele geçirdiğini ve ardından halifeliğin üzerine giderek Allah’ın yeryüzündeki halifesinin devletini bağlımlı bir devlete dönüştürdüğü görülür. Selçuklular ve oluşturdukları birlik kendini dindar Müslümanlar olarak tanıtıyorlardı. Hoşuna gitsin ya da gitmesin , halifeler artık yeni Selçuklu Türkü olan efendilerine bağlılıklarını bildirmek durumundalardı. Halife Türk sultanına evlenmesi için kızını sunmak zorunda kalmıştı….Kaşgarinin planı halifeyi ve hatta Arapları ve İranlıları Türkçeyi öğrenmenin ve Türk kültürüyle haşır neşir olmaya başlamalarının vakti geldiğine ikna etmekdi.”

Deha YUSUF HAS HACİP in eşsiz eseri Kutadgu Bilig hakkında  S. Frederick Starr diyor ki

“Yusuf Has Hacib bu alegorik şahsiyetlerin karmaşık karşılıklı etkilenişlerini manzum bir şekilde anlatmaktadır. Firdevsi’nin Şehnamesi’nden öğrendiği hece veznini il deva Türkçe bir lehçeye uygulamıştır.Yusuf Has Hacib’in Türkçe üzerindeki yenilikçi rolü Chaucer’in İngilizcedeki, Dante’nin İtalyancadaki ve Luther’in Almancadaki rolü ile benzeşmektedir. Hızlıca göz atıldığında kitabın tek kutupluluk üzerine inşa edildiği görülür ama zıt unsurlar yok mudur? Hükümdarın bir tarafta, yanına aldığı ya da almaya çalıştığı diğer figürlerin ise bir tarafta olması muhtemeldir. Bu şekilde bakıldığında eserin on birinci asırda insan kaynakları yönetimi hususunda bir rehber olduğu görülmektedir. Yusuf Has Hacib ile Kaşgarlı Mahmut’un eserlerini başarılı bir şekilde tercüme etmiş olan Robert Dankoff  bu durumu medeni vazife ile vicdan arasındaki bir çatışma olarak yorumlamıştır”

Türk tarihine bütüncül bir bakış açısı getiren Ahmet Taşağıl Tarihçi ve edebiyatçılarımızın sadece Osmanlıca ve Arapça bildiğinden Türk tarihinin derinliğinin farkında olmadığı söyler.Çin , Rus , Fars, Roma, Latin kaynakları taranmadan Türk kültürünün kodlarını çözmek olası değil. Tarihimizi “ hükümdarlar” üzerinden değil Türk boyları ve etkileşimde bulunduğu halklar üzerinden okumak daha doğrudur der Ahmet Taşağıl. 

PRINCETON UNIVERSITY PRESS yayını olan Kayıp Aydınlama eserinde  S. Frederick Starr  orta asya altın çağının bilim ve sanat dehaları olan Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Mir Ali Şir, Birunu, İbni Sina, Musa Elharezmi ve ……Uluğ beyin Aydınlamaya olan etkisini neden , sonuç analizi yaparak açıkça ortaya koymuştur.Kitabın ilk sayfasına İLİM TALEP ETMEK FARZDIR yazmış. Sizce bu sözü kim söylemiş olabilir. Kitabı aldığınızda öğrenebilirsiniz.

Bilim ve sanata değer vermeyen hükümdarlar, devlet yöneticileri ve varlıklı beyler , iş adamları  tarihten kurdukları devletler silinir ama Kaşgarlı Mahmut, Yusuf Has Hacip, Mir Ali Şir , Birunu, İbni Sina, Musa Elharezmi ….ve Uluğ beyin eserleri er geç ortaya çıkar. 

Türk tarihine böyle bir bütüncül bakış açısıyla Türk Kültür kodlarını açıklayan böyle bir eseri neden Türk Tarihçileri, edebiyatçıları yazmaz diye bir soru kalır aklımda. Sonra  Ahmet Zeki Velidi Toğan aklıma gelir, Ahmet Taşağır aklıma gelir, Necati Demir aklıma gelir . Umut var derim. Kültür dildir. Dilim ses bayrağımdır. Düşlerimin sınırını dilim belir. Özümüze düşüp düşünürsek okunacak ne çok eser var. Türkler yazmaz ise birileri de yazar elbet.

Yazar
Cahit GÜNAYDIN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen