Duvar

Duvar, iki mekânı birbirinden ayıran ya da bir mekânı bölmek veya kapatmak için kullanılan bir yapısal unsur olarak tanımlanır. Oysa, bir mimari öğenin çok ötesine taşan anlamlara da sahiptir.
Bir savunma mevzisidir. Bariyer ve barikattır. Kalınlık, heybetlilik ve görkemlilik durumuna göre gücü ve kudreti sembolize eden; sahipliğin ve egemenliğin derecesini gösteren; güven[de]lik duygusunun yoğunluğu ve korkunun büyüklüğü hakkında da fikir veren bir tasarımdır. Ayrıştırıcı bir işlevi de vardır. Ve kuşkusuz bir sınır belirtecidir. 
Bugün ülkeler sınırlarını tarihte hiç olmadığı kadar duvarlarla, surlarla ve tel örgülerle çevirmektedir.II. Dünya Savaşı’nın sonunda dünyada yedi sınır duvarı varken bugün 77 duvar veya sınır bariyerinin mevcut olduğu bilinmektedir. Bu da gösteriyor ki, dünya ülkelerinin neredeyse üçte biri, sınırlarına betondan veya telden bariyer ve barikatler inşa etmektedir. Devletler, sivillerin sınır ötesi hareketlerinin artmasından sebep, bölgelerine erişimi kontrol etmek için güvenlik altyapılarına daha fazla yönelmektedirler. Bu sayede bir yandan kendilerini güvende tutarken bir yandan da öteki’ne karşı “benimkinin önceliği”ni imleyen bir duruş ortaya koymaktadırlar. Ve duvar, “dahil etme” ve “hariç tutma” üzerinden psikolojik ve sosyolojik bir muhteva da kazanmaktadır. Yapay bölünmelerin aracı olmakta, “ben” ve “diğerleri” dünyasını yaratan imgesel bir anlatı hâline gelmektedir. 
Duvar, insanoğlunun karşısına çeşitli anlamlarla çıkmaktadır. Dünyanın insan eliyle yapılmış en uzun savunma duvarı olan Çin Seddi’nden biliyoruz ki, bazı duvarlar korur. Batı Şeria Duvarı da gösteriyor ki, bazı duvarlar böler. Bazı duvarlar ise -Vietnam Şehitleri Anıtı örneğinde olduğu gibi- anmak içindir. Bazı duvarlarsa sadece semboliktir. Belfast Barış Duvarı, barış ve uzlaşının sembolüdür. Bazı duvarlar -ki, Güney Afrika’daki Ndebele evlerinin duvarı buna harika bir örnektir- tuval olarak hizmet eder. Tablet vazifesi gören duvarlar da vardır. Angel Adası Gözaltı Merkezi’nin şiirlerle dolu duvarları, bunun en dikkat çekici ve dokunaklı örneğidir… 
Bu duvarlardan bazıları, anlaşmazlıklara neden olmuş; bazıları ise, barışı tesis etmiştir. Kimisi kutsanmış, kimisi de sembolleşmiştir. Ama insanlık, mânâ ve muhtevası ne olursa olsun her duvarla mahpusluğa mahkûm olmuştur.
İyi haftalar… 
Yazar
Nilgün DAĞ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen