Paşa Gönül

Varmıyorum artık üstüne, üstlerine… buluttan nem kapanların, münasebetsiz her olayda her yerde kendine pay çıkaranların, buzağıyı annesi hariç her türlü hayvanın altında arayanların, daima kendi tavuğunu tavuskuşu görenlerin, lüzumlu lüzumsuz mevzu arayanların, buldukları mevzuları pireyse deve yapanların, kendi kendilerine hâl ve tavırlar takınıp gereksiz dersler vermeye kalkanların, samimi niyeti, samimiyeti ısrarla görmeyip körüğü elinden bırakmayanların… 

Öyle ya gönül var, paşa gönül var.

Derdi dostluksa er kişinin bahaneye ne haceti var.

Buyursun,  arzusu yol almak, dostluk sınavını aşmaksa sorsun. Sebeplerin de bir sebebi vardır. Yoksa eğer, hikmetinden sual olunmaz yaradan hatrına, olana rıza gereği vardır.

Aklımız ermez hikmeti sır sebepler…

Olgunluk ister, teslimiyet ister sır sebepler.

Bugün sana, yarın bana, devrisi gün belki ikimize!

Bugünü hasarsız atlatmak yarının temeli ise sessiz izlemek, hali tavrı, prensibimiz oldu.

Kendimizden emin isek bekliyoruz, izliyoruz hafakanlar dağılsın, sağ duyu söz alsın diye.

Ama bugün olur, ama yarın.

Vicdanı rahat olanın telaşı olmaz, huzuru olur azizim. Durduğu yeri sabit ve sağlam tutar ki muhatap dönüp dolaşıp geldiğinde çalacak kapısı olsun…

Öyle işte… 

Değmez efendim. 

Bence…

Yazar
Canan ASLAN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen