Geçmiş Olsun Türkiye!

“Bir Millet, İki Devlet”

Önce bir hususa dikkat çekmek istiyorum; Azerbaycan, bizim ata yurdumuzdur. Millet olarak her hali şeraitte Azerbaycan Devletinin ve halkının yanındayız, bundan kimsenin şüphesi olmasın… Hakikat bu olduğu halde Türkiye’de, Devletin en üst makamından, sokaktaki vatandaşa kadar ve medya kuruluşları da dâhil herkes „Azerbaycan“ ismini ya “Azarbaycan”veya “Azerbeycan” şeklinde telaffuz ediyor.

Bu nasıl “bir Millet, iki Devlet” kardeşliğidir ki Amerikalı, İngiliz, Alman, Fransız, Rus “Azerbaycan” ismini doğru telaffuz ederken Türkiye, can kardeşinin ismini dahi telaffuz edemiyor?! Öncelikle „Azerbaycan” ismini doğru telaffuz edelim! Devletlerin ismi de insanların ismi gibi özeldir ve doğru telaffuz edilmelidir. Bir insanın ismini bile bile yanlış telaffuz etmek nasıl o insana saygısızlık olursa, aynı sonuç devlet isimi için de geçerlidir…

“Azerbaycan-Ermenistan Sulh Anlaşması”

Rusya Amerika’ya, Avrupa’ya ve Türkiye’ye adeta meydan okudu; “Ermenistan’da artık bağımsız bir hükümet olmayacak, her şey benim kontrolüm altında yürüyecek ve Kafkasların gücü benim elimde olacak.” dedi! Rusya, gücünü ispat etmek için de “Azerbaycan-Ermenistan Sulh Anlaşması”nı tek başına imzaladı. Türkiye’yi hiç bir şekilde konuya dâhil etmedi ve tamamen saf dışı bıraktı.

Türkiye, apar topar Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve beraberindeki heyeti Bakü’ye gönderdi. Elde ettiğimiz sonucu Sayın Çavuşoğlu, 12.11.2020 tarihinde Bakü’de düzenlediği basın toplantısında açıkladı:

 “Türkiye, Azerbaycan’ın uygun gördüğü yerlerde gözlem merkezi açacak ve bu gözlem merkezleri Rusya ile beraber yürütülecek.”

Sayın Bakanın da açıkça ifade ettiği gibi sadece Azerbaycan’ın dolayısı ile Rusya’nın öngördüğü yerlerde kurulacak gözlem noktalarında Türkiye, Rusya’nın yanında yer alacak.

Efkâr-ı umumiyenin tabiriyle söylemek gerekirse; Türkiye bekçilik yapacak, Rusya idare edecek!

Basın toplantısında, “Azerbaycan-Ermenistan Sulh Anlaşması” içinde Türkiye’nin rolü nedir diye soran basın mensuplarına Sayın Çavuşoğlu, duygusal cümlelerle cevap vermeye çalıştı; “Can Azerbeycan”, “Kardeş Azerbeycan”, “Cenab Prezident” şeklindeki ifadelerle süslediği açıklaması soruları geçiştirmek zorunda kaldığını açıkça gösterdi; başka ne yapabilirdi Sayın Çavuşoğlu?

Ortada dağ gibi duran bir gerçek var; biz gece uyurken Rusya saat 01:00’de anlaşmayı imzaladı. Uyandığımızda gördük ki Ermenistan teslim olmuş, Rus askerleri karabağ’a girmiş, Karabağ savaşı bitmiş…

Uyan, Türkiye!

“Azerbaycan-Ermenistan Sulh Anlaşması” çerçevesinde rayonların teslimi, kısmen Ermenistan’a bırakılan rayonların durumu, bazı rayonlarda Ermenilerin yaşamaya devam etmesi gibi pek çok hayati konularda Türkiye söz sahibi değil…

 Azerbaycan-Ermenistan arasında açılacak Nahçıvan ve Laçın koridorunu ve birleştirilen rayonlar arasında açılacak geçiş koridorlarını sadece Rusya denetleyecek…

Hatta Türkiye, bu koridorları Rusya’nın denetiminde kullanabilecek…

Türkiye, ateşkesin bozulmaması için sadece Azerbaycan tarafındaki askeri gözlemci olacak ve bu görevini de Rusya denetiminde sürdürecek.

Evet, savaşı Azerbaycan kazanmıştır! Ancak yakın, orta ve uzun vadede Rusya ve Ermenistan ne kazandı ve ne kazanacak sorusu esas bilinmezliklerin düğümlendiği nokta olarak karşımıza çıkıyor… Zira uluslararası politika kurallarına göre tek taraflı kazanmak imkânsız…

Rusya’nın Ermenistan’daki Üsleri!

“Azerbaycan-Ermenistan Sulh Anlaşması” çerçevesinde 5 yıl boyunca Karabağ’ı sadece Rus barış gücü kontrol edecek ve Karabağ’da Türk askeri olmayacak. 1960 kişilik özel Rus birliği, 90 zırhlı personel taşıyıcı, 380 araç ve ikmal kuvvetleri olmak üzere yaklaşık 3000 Rus askeri Karabağ’a konuşlandırıldı.

Beş yıl sonra Karabağ’ın durumu ne olur şimdiden söylemek zor. Ancak gelişmelerin sanki hiç de iyi olmayacağı hissini uyandırıyor.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1994 yılından beri Ermenistan’ın Gümrü ve Erebuni üssünde 5 bin Rus askeri, hava üssü, topçu, tankçı ve kara birlikleri konuşlanmış durumda.

Ermenistan’ın batısında yer alan ve ülkenin ikinci büyük kenti olan Gümrü, Türkiye sınırına yaklaşık 15 kilometre mesafede. Gümrü’deki askeri üssün süresi 2010 yılında, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan arasında imzalanan anlaşma ile 49 yıllığına uzatıldı. Bu ne anlama geliyor? Türkiye’nin yanı başındaki Rus askeri varlığı 2044 yılına kadar kesintisiz devam edecek, binaenaleyh bu sadece Azerbaycan için değil, Türkiye için de tehdit demektir.

Beş bin Rus askerinin konuşlandığı Gümrü üssünde 13 savaş birliği ve 17 yardımcı birlik olmak üzere toplam 30 birlik, 74 tank, 148 zırhlı piyade çatışma aracı ve 84 topçu sistemi bulunuyor. Üssün en önemli özelliklerinden biri de Ural ve Tornado uçak savar füze taburuna sahip olmasıdır. Ermenistan’a yerleştirilen S-300 füze savunma sistemlerinin idare edilmesi amacıyla oluşturulan mobil istasyonlar da çoğunlukla Gümrü üssünde bulunduruluyor.

Rusya’nın 3624. askeri hava üssünün bulunduğu Erebuni ise başkent Erivan’ın yaklaşık 7 km güneyinde yer alıyor. Erebuni üssünde 16 adet MIG-29 savaş uçağı ve 18 hava aracından oluşan Mi-24 helikopter filosu bulunuyor. Erebuni üssü, 2001 yılından beri Rusya Federasyonu’nun Güney Kafkasya’daki 102. ordu birliği bünyesinde yer alıyor. Gümrü ve Erebuni’deki üsler aynı zamanda Bağımsız Devletler Topluluğu bünyesindeki Kolektif Savunma Sistemi’nin önemli bir parçası.1

Türkiye’nin, “Azerbaycan-Ermenistan Sulh Anlaşması” dışında tutulması Azerbaycan’ı Kafkaslarda yalnızlığa itecektir. 44 günlük Karabağ savaşı sürecinde Ermenistan’a asker konuşlandırma şartlarına sahip olmayan Rusya, yapılan sulh anlaşması ile bu “hakkı” elde etmiş oldu. 5 Yıldan sonran aynı anlaşma Rusya-Ermenistan arasında yeniden imzalanarak hem Ermenistan, hem Karabağ, hem Azerbaycan ve hem de Türkiye üzerindeki Rusya’nın tehdidi devam edecektir…

Biz dünyaya parmak sallamaya devam edelim Rusya, Amerika, AB sessiz sedasız işini bitiriyor ve biz kendimize geldiğimizde çıkmaza girdiğimizi görüyoruz. Artık bir şeyler kazanmayı bırakıp, vaziyetten nasıl çıkarız diye çabalıyoruz; Suriye’de düşürdüğümüz Rus savaş uçağı bunun en tipik örneğidir…

Türkiye, bölgesinde çok güç kaybetti ve halâ kaybetmeye devam ediyor…

Gazan mübarek olsun Azerbaycan!

Geçmiş olsun Türkiye!

 

 (1) https://avim.org.tr/tr/Bulten/RUSYA-ERMENISTAN-ORTAK-ORDUSU-VE-KARABAG-DAKI-ZOR-DENKLEM

 

Yazar
Abdülkadir İNALTEKİN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen