İslam’a En Çok Zarar Veren Kesim Münafıklardır

Kur’an, Allah’ın mesajı karşısında insanların yedi kateogori tutum, davranış ve fiillerde bulunduğunu ve bu davranışların hiç değişmeden devam ettiğini söyler. Bunlar bilindiği gibi” Bahaim”, “ Kafir”, “ Müşrik”, “ Münafık”, “ Müslüm”, “ Mümin” ve “ Takva” dırlar. Kur’an, Allah’ın mesajını kabul edenleri      Müslim” “ Mümin” ve “ takva” nitelemesi yapar. Bunların karşısına da “ Müşrük” , “ münafık” , “ kafir” nitelemelrini koyar. Allah’ın insana teklifi “ islam “ kavramı kapsamında olanlardan ibarettir.

Münafıklığı tanımlamak istiyordum kendimce. Fakat Kur’an’da Sad Suresindeki bir ayeti fark ettim. Bu ayette münafıklığı bizzat Allah’ın yaptığını farkettim. 38/86: “ ( Resulüm!) De ki: Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de değilim..” Allah bu ayette münafıklığı özlü biçimde tanımlamıştır. Münafıklık, olduğundan başka türlü görünmek olarak kabul edilebilir.

Münafıkların temel özellikleri ve tutumları hakkında kimi ayetlerde kısaca şöyle işaretler vardır.

2/8: “ İnsanlardan bazıları vardır ki, inanmadıkları halde “ Allah’a ve ahiret gününe inandık.” Derler.”

2/9: “ Onlar akıllarınca Allah’ı ve müminleri aldatırlar.”

2/12: “ Onlar bozcuncuların ta kendileridirler.”

3/166: “ Ağızlarıyla kalplerinde olmayanları söylerler.”

Burada münafıkların tutumları üzerinde durmak gerekiyor. Ve işte şu iki ayette bu konuda işaretler vardır.  9/56: “ O münafıklar mutlaka sizden olduklarına dair Allah’ a bile yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir. Onlar sizden korkan bir topluluktur. “ 

9/6 7: “ Münafık erkekler ve münafık kadınlar sizden değil, birbirlerindendir. Onlar Allah’ı unuttular. Allah da onları unuttu. Çünkü münafıklar fasıkların kendileridir.”

Şimdi münafıklığın nedenleri üzerinde durmak istiyorum… İnsan niçin hakkın kelamı karşısında münafık tavırlar ortaya koyar?

Bunu Kur’an Tevbe Suresi 77. Ayette açıklamaktadır.: “ Allah’a verdikleri sözden döndükleri için, Allah’ta kalplerine nifak soktu.”

Allah’a verilen söz dinin çıkış noktasıdır. Ve bu çok önemlidir. Müslüman alimlerin çoğu bu konu üzerinde hemen hemen hiç durmamışlardır. Çünkü Allah’a verilen söz hayatın amacı ve anlamını da belirtiyor. Allah’a verilen söz, insan ruh halindeyken ezel bezminde bir misak yapmıştır. Yani sözleşme yapmıştır. Bu sözleşme Allah’a kulluk ve ibadet edileceğine dair. Fakat insan dünyaya gelince kendini dünya nimetleri karşısında kaybetmiş ve nimetlerle ilişkileri arıtarak, bu sözü unutmuş ve yan çizmeye başlamıştır. Her Peygamber bu sözü hatırlatmıştır. Peygamberlerin asıl misyonları buradadır. Kur’an’da Hz. Muhammed’e şöyle denilmektedir. “ İbrahim 5: “ Onlara Allah’ın günlerini hatırlat.” Yani ruhlarla geçen o visal günlerini.. Dinin çıkış noktası burasıdır.  Allah, sözünden dönmeyenleri, O’na iman, ihlas ve amellerle yönelenlerin kalbine hidayet verir. Bunun aksi durumlarda insanların kalplerini mühürler ve onlara yolu açmaz. Kafir ve münafıklar da işte bundan dolayı sözlerinden dönenlerdendir. 

Kur’an, kafirlerle münafıkların aynı gurupta olduklarını söyler ve bunların birbirlerinin dostu olduklarını vurgular. Ve çok ilginçtir ki, sadece münafıkların cenaze namazlarının kılınmayacaklarını emretmektedir.9/84: “ Onlardan ölmüş olanların hiçbirinin asla namazlarını kılmayınız.”

Kur’an 59/16 ayette: “ Münafıkların durumu tıpkı şeytanın durumu gibidir.” Diyerek kafirlerle münafıkların aynı iblisin yolunu izleyenler olduğuna işaret etmektedir. Nefs ile de şeytan bir olduğuna göre münafıklar şeytanın adamlarıdır. Ahlaksızlık da nefsi tanrı edinmek değil midir?   Münafıklar, Allah’a verdikleri sözde durmayanlar, sözleşmeyi bozanlar olduğu için müminlerin tam karşısında olanlar yani mücrimlerdir.

İbn Arabi münafıkları şöyle anlatır. “ Münafıklar, nasıl ki gübre böceği gül kokusundan hoşlanmaz ise, münafıklar da hakk sözünden tiksinir ve batıla meylederler.”

Haydar Baş ( merhum. K.S) münafıklar konusundaki sözler çok yerindedir: “Münafıklar, İslam düşmanlarıyla birlik olma suretiyle müslümanlara zarar vermişlerdir. Riya da münafıkların bariz vasıfları arasındadır. Müminler arasında herkesten fazla inanmış görünen bu tipler yalnız kaldıklarında içlerindeki küfrü kusarlar ve karışıklık çıkartmak için yollar ararlar. Esasen, münafıkların kafirlerden ayrıldığı nokta buradadır. Kafirlerin düşmanlığı açık, münafıkların ise gizlidir..”

. Mevlana bu konuda şöyle söyler: “  Çok riyakar var, veli görünür. İbni Mülcem iken Ali görünür.”

Münafıkların dertleri din ile dünya’yı yemektir. Onlar Allah’ın dinini haramlara kılıf, amellere bahane ederler. Mümin din yerine malını feda eder. Münafık ise malını korur, dinini feda eder.

Münafıklardan en çok zarar görmüş olan H.z. Ali de şöyle söyler: “ En tehlikeli düşman bize benzeyip de bizden olmayandır.”

Sözün özü, münafıklar takiyyecinin daniskasıdır. İslam’a en çok zarar veren kesim, münafıklardır.

Yazar
Ömer AĞAÇLI

Aksaray doğumlu, Ankara Devlet Mühendislik Akademisi İnşaat Mühendisliği Bölümü mezunu. Daha sonra işletme masteri yaptı. Kamu da çalıştı... Emlak Kredi Bankası’nda mühendislik, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde imar başkanlı... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen