Tarım Kredi Muamması -1

 

Gerekli-gereksiz, verimli-verimsiz, stratejik-sıradan demeksizin, piyasayı yönlendirme ve ekonomiyi planlamada bir araç olarak kullanılıp kullanılmayacağını gözetmeksizin Cumhuriyetin 80 yıllık birikimi olan kamu iktisadi kuruluşlarını “babalar gibi satanlar”; ekonomik darboğaza girince yine bir kamu kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatifini bir cankurtaran simidi olarak takdim ettiler… Bu gelişmenin ardından, okuyuculardan da konuya ilişkin sorular gelince Tarım Kredi Kooperatiflerini inceleyip anlatmak zaruret oldu… 

Ama konuyu araştırmaya başlayınca Tarım Kredi’nin bir gayya kuyusu, bir muamma olduğunu gördüm. Dolayısıyla konuyu bir yazıda anlatmak mümkün olmayacak… İkinci belki de üçüncü yazıyı yazmam gerekecek…

Gerçek kurtuluşun, gerçek bağımsızlığın, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkün olacağını bilen Mustafa Kemal Paşa Cumhuriyet’i ilan etmeden önce, ekonomik bağımsızlığın yol haritasını çizmek üzere 17 Şubat 1923 Tarihinde İzmir İktisat Kongresini topladı. Çiftçi, tüccar, sanayi ve işçi temsilcilerinden oluşan 1135 üyenin katıldığı bu kongrede “Misak-ı İktisadî Esasları” tartışıldı ve kabul edildi.

4 Mart 1923’de sona eren Kongrede alınan kararlara istinaden değişik kanunlarla ve düzensiz bir şekilde idare edilen kooperatiflerin ülkeye ve ortaklarına ekonomik katkısının sağlanması/artırılması için yapılan çalışmalar sonucunda 1935 yılında 2834 Sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve 2836 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri kanunları çıkartılmıştır. 

2836 sayılı kanunla kurulan Tarım Kredi kooperatifler tarımsal urunun toprağa ekilip pazara sunulana kadarki süreçte çiftçinin ihtiyaç duyacağı toprağın sürülmesi tohumun temini ekilmesi gübrelenmesi çapalanması ilaçlanması ve hasadı için gerekli olan finansman ve donanım temini için kredi desteği sağlaması hedeflenmiştir. 2834 Sayılı Tarım Satış Kooperatifleri kanunu ile de ürünün hasadından pazara sunulmasından satışına kadar geçen süreçte ihtiyaç duyulan depolama,  ürünün işlenmesi ve satışı için gerekli kaynakların temini amaçlanmıştır.

Bu sayede üreticilerin; tefeciler ve tefeci gibi çalışan tüccarların eline düşmeden ürünü yetiştirip değerinde satabilme imkânı sağlanmıştır. Bu kanunlar Türk tarımı için önemli bir atılım sağlamıştır. 1972 yılında çıkarılan 1581 sayılı kanunla da Tarım Kredi Kooperatifleri aksayan yönleri düzeltilerek yeniden düzenlenmesi ve ülke tarımının lokomotifi haline getirilmesi hedeflenmiştir… 

Tarım Kredi Kooperatifleri 1581 sayılı kanunda belirtilen görevlerini yerine getirmek üzere 1805 hizmet noktası, 17 bölge birliği, 800 bin ortağı ve gübreden bilişime, sigortacılıktan pazarlamaya, taşımacılıktan hayvancılığa çeşitli alanlarda faaliyet gösteren 19 iştiraki ile Türkiye’nin en büyük gruplarından birisi haline dönüşmüştür. 

Ayrıca İştiraklerinin de iştirakleri var. Mesela Tarım Kredi’nin en büyük bağlı şirketi Gübretaş’ın beş iştiraki var. Bunlardan birisi de İran’da faaliyet gösteren Gübretaş’ın %48,88’ine sahip olduğu Razi Petrochemical Co’dur. Ayrıca bağlı ortaklıklar…

Razi Petrochemical Co demişken cevaplanmamış soruları gündeme getirmemek olmaz. Gübretaş 2008’de İran’da özelleştirilen Razi Petrokimya’nın %48,88’ine 656 milyon dolara satın aldı. Ancak Gübretaş’ın iki Türk bir İranlı ortağı vardı Türk ortaklar yüzde 23’91’lik ve yüzde 11.95’lik paylara sahipti. Geri kalan da bir İranlı Şirkete aitti. 

2010 Yılında, o tarihte MHP Genel Başkan Yardımcısı olan Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici; konsorsiyum ortaklarının kimler olduğunu, sermaye paylarını, taahhüt edilen sermaye paylarının ödenip ödenmediğini, GÜBRETAŞ’ın bu ortaklık yapısıyla sağladığı avantajları, ülkemize buradan gübre ithalatı yapılıp yapılmadığını ve şirketin alınmasından bu yana yapılan kâr transferlerini bir soru önergesi ile o tarihteki Tarım Bakanı Mehdi Eker’e sorar, gelen cevap “Ticari Sır”dır. Ama Mehmet Ekici bu konuyu sorgulamaktan vazgeçmez ikinci bir soru önergesi verir, 9 Haziran 2010 günü Meclis Kürsüsünden konuyu gündeme getirir. Türk Şirketlerden birisinin ihaleden hemen önce kurulduğunu, diğerinin iflasın eşiğinde olduğunu belirtir. “Bu naylon ve batık şirketin arkasında kim var? Kim kolluyor? Kim kâr ediyor? Net olarak söylüyorum burada yolsuzluk vardır -net olarak söylüyorum- burada kirlilik vardır.” Diyerek konuşmasını noktalar. Aynı gün Bakan Mehdi Eker cevabi konuşmasında, GÜBRETAŞ Borsaya açık bir şirkettir, benim açıklamalarım hisse fiyatlarını etkileyebileceğinden cevap vermem doğru değildir. Diyerek konuyu kapattı…

Bunun üzerine Mehmet Ekici elindeki bilgi ve belgelerle bir dosya tanzim etti. Altı sayfalık bir yazıda da gelişmeleri bu kez ortak şirketlerin ismini de vererek açıkladı. Ve Devlet Denetleme Kurulunun görevlendirilmesini istedi. MHP konuya verdiği önemi göstermek, gerekirse Mehdi Eker hakkında gensoru verebileceklerini de göstermek amacıyla yazıyı 20 milletvekiline imzalatarak Cumhurbaşkanlığına gönderdi.

Devlet Denetleme Kurumu tarafından soruşturulması istenen konular ana hatlarıyla şunlardı…

“Hangi gerekçelerle Razi Co şirketinin satın alınmasına karar verilmiştir? Yaklaşık 3 yıllık rakamlar itibariyle (kar, gübre fiyatları v.s) tatmin edici sonuçlar alınmış mıdır?”

 “Gübretaş, Razi Co şirketini tek başına satın alabilecek imkânlara sahip iken, neden birisi henüz 20 günlük ve gübre konusunda hiçbir tecrübesi ve bilgisi olmayan, bilançosu çıkmamış Asya Gaz A.Ş ve bir diğeri de mahkeme kararıyla iflası istenmiş Tabosan Mühendislik A.Ş firmaları ortak olarak tercih edilmiştir?”

“Konsorsiyum ortaklarının, sermaye paylarının oranı nedir? Taahhüt edilen sermaye paylarının ödenmiş midir?”

“2006-2008 döneminde İran’a ekonomik ambargoyu aşmak için çok sert önlemler alınırken 2 Türk ortak ile GÜBRETAŞ bu ambargoyu nasıl aştı?”

 “Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) tabi olan GÜBRETAŞ’ın ortaklarının Tarım Bakanlığınca “Devlet Sırrı” ya da “Ticari Sır” olarak değerlendirmesi doğru mudur?”

“Yeni kurulmuş, bilançosu çıkmamış Asya Gaz A.Ş’ye kamu bankaları Vakıflar Bankası ve Halkbank nasıl oldu da 20 Milyon Euro kredi verdi?”  

Cumhurbaşkanı Gül, MHP’nin Devlet Denetleme Kurulu’nun görevlendirme isteğini  “Tarım ve Kredi Kooperatiflerinin Merkez Birliği ile ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza gönderilen dilekçeniz, adı geçen Merkez Birliği’nin kooperatif statüsünde bulunuşu ve özel hukuk hükümlerine tabi olması nedeniyle Devlet Denetleme Kurulu tarafından incelenemediğinden… İncelenmesini teminen Tarım ve Köyişleri Bakanlığına gönderilmiştir.” Diyerek konuyu inceletmekten kaçındı.

Bu arada 2011 Mayısında MHP milletvekillerine yönelik FETÖ’nün “Kaset Operasyonu” gündeme geldi. Operasyonun hedefindeki isimlerden birisi de Mehmet Ekici idi. Zamanlama ne kadar ilginç. Ne büyük tesadüf?[i]

Yine ilginçtir, Mehmet Ekici’nin soru önergelerinde belirttiği gibi,  Razi. Co ihalesini kazanan konsorsiyumda Gübretaş ile birlikte yer alan iki şirketten Tabosan Mühendislik A.Ş’nın 2011 yılının başında İflasına ve iflas masası oluşturularak tüm işlemlerinin iflas masasına devrine ilgili mahkemece karar verilmiştir. 

Gübretaş’ın 19.08.2021 tarihinde KAP’a bildirdiği Bağımsız Denetim Kurulu Görüşüne göre, Razi hisselerinin satın alımı sırasında finansman sağlanan bankalara ve İran Özelleştirme İdaresi’ne Tabosan adına müşterek müteselsil kefil olduğu, kefalet kapsamında Tabosan’ın bankalara ve İran Özelleştirme İdaresi’ne ödemesi gereken 43.780.597 TL tutarındaki borcunu kefil sıfatıyla ödemiştir. Ama konsorsiyuma iflas halinde bir firmayı kabul eden yetkililer hakkında idari ve yasal bir işlem yapılmadığı gibi maddi zararın rücu edilmesi yoluna da gidilmemiştir…

Tarım Kredi’nin bağlı şirketi Gübretaş’ın en büyük hissesine sahip olduğu Razi Petrochemical Co’nyn 23’91 hisse ile ikinci büyük ortağı Asya Gaz A.Ş’nin,  Razi A.Ş’yi alan konsorsiyuma katılmadan dört ay önce kurulmuş olması ve kamu bankalarından 20 milyon Euro kredi alması ve perde arkasındaki sahibinin kim olduğu tartışmaları, bana Türk Telekom özelleştirmesini hatırlattı…  Türk Telekom İhalesinde, 24 Ağustos 2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesini imzalayan Ojer Telekomünikasyon A.Ş 22 Ağustos 2005 tarihinde kurulmuş ve Ojer Telekom Hazineye ödediği özelleştirme bedelinin büyük bölümünü Türk Telekom Hisselerini garanti göstererek Türk Bankalarından kredi olarak almış ve aldığı krediyi ödemeyerek de çekip gitmişti. İnşallah Asya Gaz aldığı krediyi ödemiştir…

Gübretaş’ın hikâyesini tamamlamak ve asıl konumuz olan Tarım Kredi Market’i anlatmak gelecek yazımıza kaldı…

[i] FETÖ’nün terör örgütü sayılması için bir milat gerekmediğini düşünenlerdenim, ama mutlaka bir milat gerekiyorsa, bunun Aralık 2013 yerine kasetlerin yayınlandığı Mart 2011 olması daha doğru değil mi?

Yazar
Fazlı KÖKSAL

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen