Umudum Var

Umudum Var

İç karartan yazılar yazdım ardı ardına… Oysa gelecekten umutluyum… Hem de çok umutluyum…

Ülkemde gülen çocuklar, Toroslarda tüten bir Yörük çadırı, bulduğu cüzdanı sahibine getiren çöp toplayıcıları, ülke için uyku tutmayan gözler varsa umudum var…

Ağzı dualı nineler, görevini layıkıyla yapan işçiler-memurlar, helal kazanç peşinde olan esnaf, iş sahası yaratma peşinde sanayiciler varsa umudum var… 

Atatürk heykelindeki karı okşayarak temizleyen hacı amcalar, İstiklal Marşını okurken ağlayan çocuklar, 10 Kasımda çalan sireni duyunca saygı duruşuna geçen çobanlar oldukça umudum var…

Aziz Sancar, Canan Dağdeviren, Feryal Özel, İlber Ortaylı, İlhan Akyıldız, Mete Atatüre, Naşide Gözde Durmuş, Umran İnan gibi dünyanın takdir ettiği bilim insanları yetiştirebildiğimiz sürece umudum var…

Bayramlarda çöp toplamada kullandığı el arabasını Türk Bayrağı ile süsleyenlerin, eline eldiven takıp sokaklardaki poşet, sigara izmariti gibi yok olmayan atıkları toplayan dedelerin, sokağa tüküren büyükleri uyaran çocukların, harçlıkları ile sokak hayvanlarına yem alan gençlerin sayısı arttıkça umudum var…

Canları pahasına ve kahramanca; terörle mücadele eden güvenlik görevlileri, bulaşıcı hastalıkla mücadele eden sağlık çalışanları, yangınla mücadele eden itfaiye erleri ve orman işçileri olduğu için umudum var…

Çöplerden topladıkları kitapları temizleyip, ciltleyerek binlerce kitaptan oluşan muhteşem bir kütüphane oluşturan temizlik görevlileri olduğu için umudum var…

Doğuma yalnız gelen kadına “babası nerde” diye sorup “asker, Kuzey Irak’ta savaşıyor” cevabını alınca tüm imkânları zorlayarak babanın anneyle görüntülü görüşmesini ve yeni doğan çocuğunu görmesini sağlayan doktorlarımız olduğu için umudum var…

Evlerinin yanması nedeniyle açılan yardım kampanyasında toplanan para ihtiyacı karşılayacak düzeye gelince “Bu para bize yeter, artık yardım göndermeyin. Başka ihtiyacı olanlara yardım yapılsın. Biz bu parayla evimizi yeniden yapabiliriz” diyen yurttaşlarımız olduğu sürece umudum var…

Gençlerin askere gönderme törenleri hâlâ düğün tadındaysa, çocuklar trafik kuralına uyması için annelerini-babalarını uyarıyorsa, bazı insanlar birbirlerine günaydın diyorsa umudum var…

Hırsızlık yapan oğlu için “keşke annesi olmaz olaydım” diyen anneler, yolsuzluk yapan oğlunu polise ihbar eden babalar varsa umudum var…

İkinci evini, bana bir ev yeter diyerek şehit ailesine bağışlayan emekliler oldukça umudum var…  

Kızlarımız sporun her dalında adını duyurdukları, bilim ve sanatın çeşitli alanlarda ödüller aldıkları, erkek egemen toplumun akıl ve mantıktan uzak dayatmalarına başkaldırdıkları sürece umudum var…

Kitap fuarlarında kuyruklar oluşuyorsa, otobüste, vapurda, dolmuşta kitap okuyan gençler görülebiliyorsa, hâlâ kitap eki yayınlayan gazeteler, kültür programları yapan televizyon kanalları varsa umudum var… 

Köpek leşindeki güzel dişleri, kötünün kalbinin derinliklerinde ulaşılmayı bekleyen iyilik kırıntılarını, umutsuzluk ummanında umut adasını görebilen insanlar olduğu için yarından umudum var…

Kros yarışında öndeyken düşen arkadaşını kaldırmak için yarışı bırakan 11 yaşındaki atletler, karşı takımın bir oyuncusu kendi futbolcusu tarafından sakatlanınca, bir futbolcusunu oyundan alarak sayıları eşitleyen antrenörler, kimsenin görmediği pozisyonda hakemin lehine verdiği sayıyı,  sayı rakibimizin diyerek setin karşı takıma geçmesine neden olan bayan voleybolcular,  fair-play gereği topu karşı takıma vermek isteyen futbolcunun vuruşunun kalecinin hatasıyla gol olması üzerine, santra vuruşu sonrası meşin yuvarlağı kendi ağlarına gönderen kaleciler olduğu için umudum var…

Maden kazasından kurtarılan bir işçi, ambulansın sedyesine otururken “Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin” diyorsa umudum var…

Okul ve ders yorgunu olmalarına rağmen otobüslerde büyüklere yer veren gençler, saatlerce elindeki çöpü atmak için çöp kutusu arayan insanlar, çarşaflı kadına giyimi nedeniyle sataşan kişiye tepki koyan mini etekli kızlar, hacca gideceği parayı üniversiteyi kazanan bir gencin eğitimine ayıran hacı amcalar oldukça umudum var…

Öğrencilere ücretsiz yemek veren lokantacılar, yurt bulamayan öğrencilere evini açan insanlar,  bir elin verdiğini, diğer elin bilmesin emri doğrultusunda bakkallardaki yüzlerce veresiye defterlerinin borcunu ödeyen ama isminin açıklanmasını istemeyen hayırseverler oldukça umudum var…

Tesettürlü kızlarla, mini etekli kızlar kol kola gezebiliyorsa, namaz kılmak için camiye gelen küpeli, saçı bağlı gençlere cemaatin yaşlı üyeleri sevgi dolu gözlerle bakabiliyorsa, oruç tutanlar tutmayanlara, tutmayanlar tutanlara saygı duyabiliyorsa umudum var…

Tiyatroya giden, müzik dinleyen, sanat galerini gezen, şiir yazıp-şiir okuyan, resim-hat-tezhip-heykel-fotoğraf kurslarına giden insanlar oldukça benim de umudum var…

Türk Dünyası Mustafa Kemal’ler, Rauf Denktaş’lar, Sadık Ahmet’ler, Elçibey’ler yetiştirdiği sürece umudum var…

Al bayrağımız gönderde salındığı, minarelerde ezanımız okunduğu, kamu binalarındaki resimlerinde Atatürk gülümsediği sürece umudum var…

Özetle geleceğe umutla bakmamı sağlayacak olaylar ve insanlar varsa gelecekten UMUDUM VAR

İlhan Berk ne güzel ifade ediyor;

“Bu yükün altında öleceksin” dedim hamala.

“Ölüm kolay, sen umuttan haber ver bana” dedi ve ekledi

“Umut varsa dünyayı vur sırtıma…!  “

Umudumuz oldukça her yükün altından kalkarız…

Tanrı umudumuzu yok etmesin…

Yazar
Fazlı KÖKSAL

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen