Adamlık

Artık sandıklara saklanmış naftalinlerle korunan bir değerden bahsetmek ihtiyacı hissettik; ADAMLIK

Adamlık düşmanı güldürmek değil, dostu sevindirmek demektir. Adamlık, korkusundan sebep başkalarını sofrasında yanaşma olmak değil, yurdunun ve yuvasının sofrasında bey olmak demektir” 

Dar ve zor günlerde adamlık sınavına girenleri dikkatle izliyoruz. Kimlerin adamlık sınavından başarıyla geçtiğini, kimlerin kaldığını, kimlerin de gözünün, gönlünün sağa-sola kaydığını Mevlanın verdiği ferasetle ve alenen göstermesi ile hafızamıza kaydediyoruz.

Yaşadıklarımız ve gördüklerimizden sonra en kritik zamanda, tarafsız ya da bizimle berabermiş görüntüsü içinde fırsat kollayanları da görüp bilerek not ettik. Bundan sonrası beyhude çabadır. ‘Doğrusu insan gerçekten hayret ediyor’ numarasıyla hiçbir şey olmamış gibi sükûtunu ve pususunu gizlemeye çalışanları gizlediklerini sananları da kaydımıza aldık.

Dostlarımızı ve yol arkadaşlarımızı açık gördük ve belirledik ki selam olsun onlara.

Yusuf Has Hacib şöyle uyarmıştı bizi yüzyıllar öncesinden: “Doğru söyle, kavlin bütün olsun. Küstah olur kavli yalan kişiler” diyerek. Gerçekten de böyle değil mi? Kavli yalana bulanmış, karakteri yozlaşmanın çukuruna batmış kişi ya da kişiler küstahlıkta, birilerinin değirmenine su taşımayı şeref sayarlar. Kendilerine biraz güç verildiği zannına kapılarak, önüne gelene parmak sallamak cehaletinin çukurunda debelendikçe dibe batmakta olduğunun farkına varamayacak kadarda hırslarında gözleri kör olur. Dünya menfaati ve nefsani hırsları için, yol arkadaşını bırakıp kaçan, herşeyi kabullenen, uşaklığı şeref alçaklığı yükseklik sayan, akılları hırslarının çok gerisinde kalmış, insanları çıkarları için kullanmayı marifet sanan ve bunları menfaatlerine uyduğu sürece doğru, aksi halde yanlış sayma çukuruna düşmüş zavallı cahiller de açık bir şekilde kendilerini ifşa ettiler de hallerini ve içlerindekini âleme gösterdiler ki herkese ibret olsun.

Yusuf Has Hacib bizi binlerce yıl öncesinden uyarmaya devam ediyor: “Küstahlara katılma, fesada uyma. Bu ikisinden kara bulaşır insana.” Dillerinde ölümcül riya, yüzlerinde gölgeli ziya, gözlerinde suçluluğun karalığı olan vefasız ve vicdansızlar, fesat ve fitneye mihmandarlıktan geçinen sefalet yuvalarının uşaklığında düştükleri çukuru zirve sanacak kadar akıldan yoksun zavallı mankurtlara dönüştüklerinin farkında bile değiller. 

Ya bunları muhatap alanlara ne demeli? Cehaletleri malum olmuş korku ve körlükleri de katlanmış daha zavallılara hangi söz kâr eder ki. En güzeli bunları da kayda almak olacaktı, kayda aldık hamdolsun.

Şimdi tüm insanlıkla beraber biz de zor zamanlardan geçiyoruz. Adam zorda belli olur. Dost böyle zamanlarda ortaya çıkar. Yol arkadaşı zor zamanda kendini gösterir. Şimdi adamlıkla imtihan var. Kendi değerlerini yabancının değerleri ile değişen zavallıların düştüğü ve düşeceği halleri bilenlerden alarak aktardık. Gayrı gerisi size kalmış. 

Hak edenlere Selam ve Muhabbetle

Dr. Vehbi ESER

Yazar
Vehbi ESER

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen