Düş, Düşünceye Dönse; Öz Söze Düşse…

Üç sene önce kırmızılar da yazdığım ilk egüncenin başlığı “Türk iş adamı için KUTADGU BİLİG den başarı sırları “ adını taşıyordu. İş de birlik olmadan, fikir de birlik olmaz. Egünce nin son sözleri ise Yusuf Has Hacip ‘den  alıntı idi. “Aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.”

Kırmızılar sanal düşünce ağı Divanı Lügatit Türk’ü dijital olarak yazmaktadır, hepimiz bugün Kaşgarlı Mahmut’uz derken, Türk kültürüne ve tarihine yapılan sistematik saldırı karşısında kırmızılar gibi sanal düşünce ağlarında bir araya gelmenin önemini vurguladım. Tek tek hepimiz egüncer olarak sosyal medyada, yazarlarımız kitapları ile Türk düşünce dünyasına katkıda bulunuyor, Ömer Seyfettin’in izinde yazarak… Turgut Güler’in kitapları da,  Mir Ali Şir’in son kitabı da, Abay’ın Sözler kitabı da Türk boylarının Orhun anıtlarında yazan  “iyileşmeye açık yönlerini” ders alalım diye bize göstermektedir. Korkut Ata boyları da, soyları da “iyileşmeye açık yönlerimizin” dermanı olan, mitolojik kolektif bilinçdışımızın kaynağıdır. KorKUT ATA kitabını çok iyi yorumlayan Metin Savaş mitolojik arketipleri yazılarında,  o kadar iyi anlatıyor ki; konuyu bilmeyen biri bile gidip Fuzuli Bayat’ın kitaplarını alır, okur, benim gibi ve sonra engüncelerinde alıntı yapar. Bırakalım artık apollonları, afroditleri, Umay anamızı, Oğuz Kağanı, Köroğlu nu keşfedelim, hayat ağacına bağlanalım yeniden. İran da bir Türk mühendis Korkut ATA nın bilinmeyen boylarını buldu, kolektif bilinçdışının sesini duydu.  Kayıp Rıhtım da KorKUT ATA dan esinlenen bilim kurgu öyküler yazıldı. Merkezi Asya –TÜRKİSTAN- da Türk devletlerinde yeniden Türk tarihi, kültürü, arkeolojisi keşfediliyor, kitaplar yazılıyor. Sosyal medya sayesinde, dünyanın her yerinde ki Türkler, binlerce toplantı yapıyor, Türklük bilgisi ışık hızı ile yayılıyor. Bu yükselişin farkında olan, çok iyi bildiğimiz şer odaklarının propaganda ve deformasyon için çok büyük kaynak sağladığından, sayısı gün geçtikçe  “çaresizlikten” artan, mankurtlaştırılan bir kitle var, açlık-yoksulluk sınırında yaşayan. Yolsuzluk, yoksulluğu artırır. Sığınmacıların ekonomipolitik demografik riski her gün büyüyor. Biruni ve İbni Sina’nın o zaman tartıştığı konular ile bugün ülkemizin irrasyonel gündemi arasında ki fark; bu nasıl bir akıl tutulması diye, dehşet içinde bırakıyor, aklı başında olan herkesi.  Ahmet Zeki Veli Togan dan, Turhan Yazgan’a  bilge aksakallar, Türk bilincini Orhun anıtların da ki GEREKÇE ile diri ve canlı tutmaktadır. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi de aynı GEREKÇE ile bugün yaşadığımız sırat köprüsüne –ya Ergenekon ya da Endülüs- işaret ediyor. Ekonomipolitik sorunlara, tarihsel bir perspektifden bakarak,  psikososyal analizler yaptım, referans verdiğim kitaplardan yararlanarak. Bilimsel ve teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek neotekno milliyetçi yenileşim stratejileri önerdim, mühendis kafasıyla. Geçmiş te bazı mühendis bakanlara da iletmiştim bu konuları.  Sanayi odalarından, iş adamları derneklerine, Tübitak dan, kalkınma ajanslarına düşüncelerimi ilettim. Kamu bürokrat ve teknokratları iklim değişimi risklerinden, AB yeşil mutabakat direktif ve regülasyonlarına, WEF risklerinden, teknolojik gelişmelere çok yakından takip eder. CDS nedir, bilmeyen bir maliye bürokratı olabilir mi ? Devletin hafızası ve aklı yerindedir. Sanayi odaları ve sanayici derneklerinin çok iyi bildiği ekonomik bir gerçek var; dördüncü sanayi devrimini yapmaz isek, gelişmekte olan ülke olarak bile kalamayız. Sanayi oda dergilerinde bu konuda çok makale vardır. 

Sanayi 4.0. ve YENİLEŞİM yönetimi makalesinin tamamını okumak için;

Link- Türkiye odalar ve borsalar birliği TOBB ekonomik forum dergisi 

https://haber.tobb.org.tr/ekonomikforum/2018/286/70-77.pdf

Araştıran herkes doğru bilgi kaynaklarına ulaşabilir. Tarih bilincine sahip olmadan gelecek şekillendirilemez. Tasası olanın tasarımı olur. Okumak yay ise yazmak oktur. Paylaştıkça çoğalan tek şey; bilgi. Zamanı gelen düşüncenin önünde kimse duramaz. 

Sürdürülebilir yaşam kültürünün kaynağı KorKUT ATA kitabıdır. Potlaç kültürü ilginçtir.

#Tuva2040 diye tamgaladığım bilim kurgu öyküler ve yeşil masallar, 

https://www.youtube.com/watch?v=QsPimomdQDQ&t=8s

zihinsel yeşil dönüşüme   bir katkıdır. Sürdürülebilir yaşam kültürü tasarımı iklim değişimini önler. Sanat ile zihinsel yeşil dönüşüm başlar. İlgilenenler egüncelerimde referansları ile okuyabilir, ilgi olmadan bilgi olmaz. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamazsınız. Fikir alışverişi bilgi sahibi iseniz gerçekleşir; çünkü fikir, fikiri tetikler. Fikrinizi yazarsınız. Söz uçar, yazı kalır. İlgilenen okur. Sivil toplum kuruluşlarında yaptığı çalıştaylarda paylaşır.  Okumayı sevmeyen de açık bilim videoları izler, MIT den. 

#karezCanal2050 uzgörüsü  “KÖNİ, UZ, TÜZ, KİŞİ” YÖNETİŞİM ilkelerini esas alan; Biruni-AKI Evren ekosisteminin güncellenmesidir. İlkeler değişmez. Avrupa yeşil mutabakat döngüsel eylem planı yapan, Paris iklim anlaşmasını imzalayıp 2053 de iklim nötr hedefi veren T.C. DEVLETİ; 1933 planlı karma ekonomi modelini, sivil toplum kuruluşları iş birliği ile BM sürdürülebilir kalkınma amaçlarına göre güncelleyebilir. Yüzbinin üzerinde ki sivil toplum kuruluşu, kırmızılar sanal düşünce ağını ve kırmızılar yayınlarını; Ali Emir inin Divanu Lügatit Türk’ü ilk keşfettiği anda ki, heyecanla okumalı, paylaşmalı, düşünmeli, geleceği birlikte şekillendirmek için hareke geçmeli, Asya Türk devletleri ve Avrupa-Amerika TÜRK diasporasıyla birlikte. Dijital çağda iş birliği ağları kolayca örülebilir. Dezenformasyona karşı en iyi savunma, kırmızılar sanal düşünce ağına –hayat ağacına- bağlanmaktır. Kırmızılar kitaplarını alıp, gençlere armağan ediniz, kırmızılar internet yayınlarını sosyal medya da paylaşınız ki; yeşil zihinsel dönüşüme başlasın, sivil toplum kuruluşları. Gerçekten stk lar “kırmızılar” ın suyunu –bilgi birikimini- bekliyor, zihinsel yeşil dönüşüm tohumlarının filizlenmesi için.  Kırmızılar e-hareketi İsmail Gaspıralı’nın Tercüman gazetesinin dijital versiyonudur. Artık ne medya tv kanallarının,  ne de boyalı basının zerre kadar bir etkisi yok. ( content is king) Dünya hem sanal, hem gerçek yeniden kurulur, Türk Devletleri yerini alır, Türk diasporası ile birlikte. Kritik bir dönemeçteyiz, tarihin. Çok kutuplu bir dünya da, kim olduğumuzu yeniden hatırlamalıyız, 29 Ekim 1933 de olduğu gibi yeniden hızlı tren demir ağları ile fiberoptik 5G ağları örmeliyiz anayurdu dört baştan  “Karanlığın üstünde güneş gibi doğarız.”  

 Kim siniz?

“Kırmızılar” biziz,

“biz” Türk Milletiyiz. 

Biz; Sürdürülebilir yaşam kültürü tasarımı yaparak, geleceği şekillendirebiliriz, eğer özümüze dönebilirsek.  Düzen değişmez ise iklim değişir, kuraklık gelir. Dünyayı anlamak için anahtar sözcükleri bir arayın, sosyal medya da ve yankı odalarınızdan çıkın, oyunlara son verin. 

Key worlds; The green new deal. Climate justice. SDG17, Circular Economy, Ecocide

Bir düşünce dünyayı değiştirir. Bir mıh, bir nal kurtarır, bir nal da bir at. Bir at, bir yiğit kurtarır. Bir yiğit de bir vatan. Türk ün kanatı attır, sözünün bugünkü karşılığını sosyal medyada bulabilirsiniz, kırmızılar gibi. Kırmızılar Türkün sanal atıdır, dörtnala sosyal medyada koşmaktadır, “tık” lar ise nal sesleridir. Bugün sosyal medya da ( blogger, influencer, youtuber ) egüncerler düşünceleri taşıyor, bir kişiden diğer kişiye. Dezenformasyon yayan dev algoritma yel değirmenlerine karşı Donkişot gibi savaşıyor. Gerçek dünyanın doğa kahramanları ise ormanları, dereleri, gölleri koruyan sürdürülebilir yaşamın yiğitleridir, Mustafa Sarı’lar gibi. Mıh bir tıktır. “kırmızılar” paylaş ki tanıdığın bir kişi bile okusa, bir kırmızılar yazısını, bir kırmızılar kitabını önce onun zihini yeşil dönüşüme başlar, sonra çevresindeki insanların zihinleri. Üzüm üzüme baka baka yeşerir. Zeytin ağaçları kurtarılır. Allı turna yavruları yine kanatlanır, Marmara denizinde deniz hıyarları yaşar, Sarıkeçelilerin keçeleri akdeniz, ege ormanlarında koşar, İkizdere de anzer balını yapar, arılar.

Zihinleri kaplayan müsilajı temizlemeden, Marmara denizinde yüzülmez, balık yenmez.

Bugüne kadar yazdığım güncelerin özetini, dörtlüğe döktüm, kırmızılar için.

Düş, düşünceye dönse

Öz, söze düşse,

İmgeler, tutkuyla kaynaşır

Odak noktasında,  alev alır.

TUVA DOSTU CAHİT GÜNAYDIN  #karezCanal2050  

Yazar
Cahit GÜNAYDIN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen