Ekonomide yeni fay hattı: Petrol fiyatları

Son yıllarda 100 dolar seviyesinden 40 dolara kadar gerileyen ham petrol varil fiyatı, yılda yaklaşık 50 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan Türkiye’nin dış ticaret açığına olumlu katkı yapmıştı. Ancak Aramco saldırısı sonrası petrolde ortaya çıkan arz güvenliği endişeleri, fiyatları hızla yukarıya taşımaya başladı. Bu durum ekonomik durgunluk içindeki Türkiye’nin yükünü artıracak. DW Türkçe’ye konuşan uzmanlara göre, son 3 çeyrektir küçülen Türkiye ekonomisi 2020 başından itibaren artan enerji maliyetleri ve yeni zam dalgasıyla baş etmek zorunda kalacak.

*****

Haber: Aram Ekin Duran (DW Türkçe)

   

“Yeni zamlar yolda”

Suudi Arabistan’ın petrol üretimini eski seviyelerine getirmek için rezervlerini kullanmak zorunda kalacak olması, tüm ülke ekonomilerinde ‘arz güvenliği’ endişesi yaşanmasına neden oluyor. Türkiye ise, enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak petrol piyasasında yaşanan dalgalanmalardan en çok etkilenecek ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.

Boğaziçi Üniversitesi Enerji Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) Direktörü ve Enerji Ekonomisi Derneği (EED) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, artan petrol fiyatlarının Türkiye için ‘yeni zamlar’ anlamına geldiğini söylüyor. Nitekim ilk zamlar kendini hemen akaryakıt fiyatlarında gösterdi.  Aramco saldırısı sonrasında 1 hafta içinde motorine iki kez zam yapılarak fiyatı 20 kuruş artırıldı. Benzinin litre fiyatına ise bir seferde 35 kuruş zam yapıldı.

“Elektrik üretimini olumsuz etkileyebilir”

Petrol fiyatlarında uzun süredir ilk kez finansal piyasalardan kaynaklanmayan, direkt üretim kaynaklı bir fiyat yükselişi yaşandığını dile getiren Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, “Artık ilave bir jeopolitik gerginlik olmasa bile, fiyatlar eski seviyesine düşmeyecek. Bu da Türkiye ekonomisi üzerinde çok ciddi bir yük olarak karşımıza çıkacak” diyor.

Yalnızca petrol değil doğalgazda da ithalat faturasının artacağını ifade eden Prof. Kumbaroğlu, “Türkiye Rusya’dan doğalgaz ithalatını da petrol fiyatlarına endeksli şekilde yapıyor. En geç Ocak ayında doğalgaz fiyatlarında da Aramco etkisini göreceğiz” diye konuşuyor. Kumbaroğlu’na göre, Türkiye’de doğalgaz ile elektrik üreten şirketlerin mevcut mali krizlerinin üstüne bir de ithalat sorunu yaşanırsa, elektrik arzında sıkıntılar da baş gösterebilir.

Şirketler maliyet endişesi taşıyor

Şirketler, şimdiden petrol fiyatlarından kaynaklanacak maliyet artışlarını hesap etmeye çalışıyor. Türkiye’deki önemli uluslararası yatırımlardan biri olan Japonya merkezli dünyanın en büyük klima üreticilerinden Daikin’in Türkiye CEO’su Hasan Önder, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye gibi sanayisi ham madde ithalatına bağlı ülkelerde petrol fiyatlarındaki bu artışlar, üretime negatif etki edecek” diyor.

Yaklaşık yüzde 10 artan petrol fiyatlarının tüm şirketlerin üretim planlarında değişime yol açacağını ifade eden Önder, “Ancak küresel ticarette Türkiye’nin rakibi olan ülkeler de petrol ithalatçısı olduğu için, bu durum belli bir seviyeye kadar rekabete zarar vermeyecektir. Temennimiz, kısa sürede fiyatlarda eski seviyelerine bir geri çekilme yaşanması” diye konuşuyor.

Cari fazla dönemi sona erebilir

Türkiye ekonomisi son 1 yılda sanayi üretimindeki yavaşlama ve ithalatta yaşanan gerileme sonucunda dış ticaret açığını büyük oranda kapamayı başarmıştı. Hatta Merkez Bankası tarafından son açıklanan verilere göre, cari işlemler dengesi Haziran’da 548 milyon dolar açık verse de, yıllık bazda 538 milyon dolar ile 2002’den beri ilk kez fazla vermeyi başarmıştı.

DW Türkçe’ye konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sinan Alçın, “Petrol, Türkiye gibi ekonomiler için damarlarda dolaşan kan gibi işlev görüyor. Petrol arzında yaşanan en küçük sıkıntı, ekonominin tüm kollarında kendisini hissettiriyor” diyor.

Önümüzdeki aylarda petrol fiyatları ve hammadde ithalatında yaşanacak yükselişle birlikte cari açıkta yaşanan suni iyileşmenin de sona ereceğini ifade eden Alçın, “Ekonomi büyümeye geçmeye başlayınca, ithal girdi ihtiyacı yeniden artacak ve dolayısıyla cari açık genişlemeye devam edecek” diye konuşuyor.

“2020’de vatandaşın reel gelirini vurabilir”

Prof. Alçın’a göre, son yıllarda uyuyan bir tehdit olarak gözlerden uzak kalan petrol, yeniden ülke ekonomisinin gidişatı açısından tehlikeli bir fay hattı haline geldi. Bu koşullarda Merkez Bankası’nın yılsonu için yüzde 13,9’luk enflasyon beklentisinin de tehlikeye girdiğini dile getiren Alçın, “Enflasyonda petrol fiyatlarından kaynaklanan bir artış 2020 yılında asgari ücretin belirlenmesinden toplu iş sözleşmelerine kadar vatandaşın reel gelirini direkt etkileyecektir” diyor.

Aramco saldırısı sonrasında petrol fiyatlarındaki artışın yalnızca kısa süreli arz şokundan kaynaklanmadığını, aynı zamanda petrol üretiminin içinde bulunduğu riskleri de göstermiş olduğunu kaydeden Prof. Alçın, şöyle konuşuyor:

“Petrol fiyatlarındaki artış, Türkiye gibi kırılgan ekonomileri çok olumsuz etkileyecek. 1973 yılında İngiltere’nin Libya’daki petrol kuyularına yönelik saldırı düzenlemesi, o dönemde Türkiye’nin sanayi üretiminin yarı yarıya düşmesine neden olmuştu. Bugün yaşanan saldırı ise orta vadede Türkiye’nin maliyet enflasyonunu yükseltecek. Hem enerji ithalatında fatura kabaracak, hem de üretici maliyetleri yükselecek. “

Ne olmuştu?

Son yıllarda 100 dolar seviyesinden 40 dolara kadar gerileyen ham petrol varil fiyatı, yılda yaklaşık 50 milyar dolarlık enerji ithalatı yapan Türkiye’nin dış ticaret açığına olumlu katkı yapmıştı. Ancak Aramco saldırısı sonrası petrolde ortaya çıkan arz güvenliği endişeleri, fiyatları hızla yukarıya taşımaya başladı.

 

HABERİN TAMÂMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

———————————————–

Kaynak:

https://www.dw.com/tr/ekonomide-yeni-fay-hatt%C4%B1-petrol-fiyatlar%C4%B1/a-50517353

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen