NATO Türkiye’nin yardımına koşacak mı?

İdlib’de gelişmeler kritik bir aşamaya doğru ilerlerken, yerleşik ittifakların olmadığı bir dünyanın ne kadar kırılgan olduğu hatırlara geliyor. Ülkeler kendi başlarına hareket ederek kendi dar çıkarlarının peşinde koşmaya başladıklarında, sonuç kaosa varabilir. Türkiye’nin Suriye politikası da bu gerçekle karşı karşıya. Suriye’de savaş alanını müttefik olduklarını söyleyen ama birbiriyle çelişen amaçlar güden ülkeler doldurmuş durumda. İdlib, bir bakıma, günümüzde NATO gibi bir ittifak sisteminin bir değer ifade edip etmediğinin bir sınavını oluşturuyor. Türkiye tecrit edilmiş durunda; NATO’nun söylemi, ittifakların kullandığı söylem ama böyle zor bir dönemde Türkiye’yi destekleyecek kurumsal dayanışmaya sahip olup olmadığı, en iyimser ifadeyle ‘tartışılabilir’. Bu kriz döneminde NATO nereye gidiyor?

*****

Prof.Dr. İlter TURAN

İdlib’de Türkiye NATO’ya güvenebilir mi?

Burada ‘güvenmek’ sözünden ne anladığımızı belirlemek lazım. Şu ana kadar NATO Genel Sekreteri ve başını Birleşik Devletlerin çektiği bazı üye ülkelerin yetkilileri Türkiye’yi desteklediklerini, ülkemizin yanında olduklarını açıkladılar. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Ancak ben bu beyanların, müttefik ülkelerin şu sıralarda Türk askerinin yanında savaşmak için asker göndermelerini kapsamadığından eminim. Peki, başka neler yapabilirler?

Doğal olarak, ilk akla gelen siyasi destek vermeleridir ki, bu Türkiye’nin gayretlerini zayıflatacak girişimlerde bulunmamalarını, bulunanları da engellemelerini kapsar. Biraz daha güçlü bir destek, istihbarat paylaşımının güçlendirilmesi veya sığınmacılara yönelik mali yardımda bulunmak olabilir. Bunun ötesinde daha somut bir adım olarak, savaşı yürütebilmesi için Türkiye’ye silah ve cephane yardımında bulunulması ya da sınıra yakın bölgelere füze-uçaksavar füze bataryalarının yerleştirilmesi akla gelmektedir. Tabii, bunların hepsi sadece ihtimaller. Sorun şu: Türkiye, kendi sınırları haricinde, sadece Türkiye ve Suriye’nin değil, tüm Batı dünyasının da tehdit olarak kabul ettiği “terörizm” olgusuyla mücadele ediyor. Ancak, kimin terörist olduğu ve hangi eylemlerin terör eylemi olduğu konusunda ortak bir anlayış yok. Bu durumda Türkiye’nin NATO’dan düzenli destek sağlamasının zorluklarla karşılaşacağını tahmin edebiliriz.

Durumu daha da karmaşık hale getiren husus, Amerikalıların Suriye’nin başka bölgelerinde de faal olmaları ve Türkiye’nin terörist olarak kabul ettiği YPG’ye destek vermeleridir. Ülkenin bir bölgesinde sizinle beraber olduğunu iddia eden, diğer bir bölgesinde size karşı siyaset izleyen bir müttefike güvenmenin güçlüğü izahtan varestedir.

Bu gelişmeler NATO’nun var oluş amacına ilişkin bir krize mi işaret ediyor?

Geçmişte tüm NATO üyeleri, aralarında farklar olsa da, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı’nın kendileri için ortak bir tehdit oluşturduğu hususu üzerinde anlaşabiliyordu. Günümüzde o dönemden farklı olarak, NATO üyelerinin ne tür tehditlerle karşı karşıya bulundukları, herkesin aynı olguyu tehdit olarak mı değerlendirdiği, hatta tehdidi nasıl tanımladıkları hususları üzerinde ortak bir anlayış bulunmuyor. İttifak içi olması beklenen güçlü bir mutabakatın temelleri bir hayli zayıfladı. Müttefikler arasında önemli farklar var. Örneğin, Fransa’nın Suriye’de kendine göre bir gündemi olduğu ve orada bir miktar asker bulundurduğu bilinmekle birlikte, bunların hangi işi başardığı konusunda karşımızda kocaman bir soru işareti duruyor. Ama Suriye’de kalmaya devam ediyorlar. Ülkenin değişik yörelerinde ABD güçleri bulunuyor. Hatta iki, üç gün önce Rus ve Amerikan askerleri karşı karşıya geldiler. Ne mutlu ki, taraflar teenni ile hareket etti ve güç kullanmaya başvurmadılar.

ABD bir yana, diğer NATO üyeleri de tavsiyelerde bulunmakta gösterdikleri cömertliği maddi yardım yapmakta gösteremiyorlar. Evet, NATO Türkiye’yi desteklediğini beyan etti ama bu sözlerin uygulamada hangi somut politikalara ve eylemlere temel oluşturacağını bilmiyoruz. Göründüğü kadarıyla, NATO’nun Avrupalı üyelerinin başlıca derdi bir göç dalgasının hedefi olma ve göçmenler arasında teröristlerin de bulunması ihtimalidir.

Galiba soru şu: NATO Türkiye’den vazgeçebilir mi?

Zannetmiyorum. Her ne kadar NATO’nun daha önceki dönemlerde sahip olduğu iç dayanışması bir miktar erimiş olsa da, Türkiye ittifakın önemli bir ortağı olmaya devam ediyor. Dünya siyasetinde de yeri olan bir ülke. NATO’nun Somali’den Bosna’ya ve Afganistan’a uzanan birçok faaliyetine de katkıda bulundu, bulunuyor. İdlib’de Türkiye’yi sarsacak güçlükler yaşanırsa, bu sadece ittifak çapında değil, ayrıca bazı üye ülkeler katında da istikrarı zayıflatıcı etkiler yaratabilir. Kanaatimce, NATO’nun diğer üyeleri Türkiye’nin uluslararası alandaki görece güçlü konumunu koruması için ona yardımcı olmaya çalışacaklardır. Burada yaşanacak güçlük, özellikle NATO’nun Avrupalı üyelerinin akıl vermekte cömert olmakla birlikte, sonuç getirici adımlar atmakta fazla parlak bir sicile sahip olmamalarıdır. Sorunuzu kısaca cevaplamak gerekirse, diğer NATO üyeleri Türkiye’nin büyük güçlükler içine yuvarlanmasını, bir istikrarsızlık merkezine dönüşmesini istemeyeceklerdir. Türkiye’nin konumunu koruması için yardımcı olma kabiliyetini sergileyip sergileyemeyecekleri bir başka sorudur. Tahminim mi, yoksa temennim demek daha doğru mu olur bilemiyorum ama müttefiklerinin Türkiye’yi terk etmeyeceklerini düşünüyorum.

Soruyu bir de NATO açısından soralım. Bu dönem, ittifak açısından da varlıksal bir dönemeci mi temsil ediyor? NATO Suriye’deki savaş ve bunun yarattığı ittifak içi kırılganlıkları aşabilecek midir?

Aşabilmek dediğiniz zaman, kast ettiğiniz NATO’nun bir savunma örgütü olarak varlığını sürdürüp sürdüremeyeceği ise, cevabım devam edecektir olacaktır. Ama, sormak istediğiniz husus, “Üye ülkeler NATO’ya başlıca güvenlik ihtiyaçlarını karşılayabilecek, inandırıcılığı yüksek bir örgüt olarak bakmaya devam edecekler midir?” ise, bir soru işareti ile karşı karşıyayız. Eğer ittifak bir üyesini kendi sorunlarını kendi halletsin diye yalnız bırakırsa, diğer üyeler de bundan ders çıkaracak, ittifakın üyelerini kollamadığına hükmedeceklerdir.

————————————————-

Kaynak:

https://www.dunya.com/kose-yazisi/nato-turkiyenin-yardimina-kosacak-mi/462717

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen