Nevruz duâsı

Nevruz duâsı

“Şol gökleri kaldıranın

Donatarak dolduranın

‘Ol’  deyince olduranın

Doksan dokuz adı ile…”

“Bismillah” deyip; “Rahman ve rahîm olan Allah’ın adıyla” duâya başlayalım:

Sayısız hamd ü senâ olsun Cenâbı-ı Allah’a ve yeryüzüne düşen yağmur damlaları adedince salât ü selâm olsun “âlemlere rahmet olan” Hazreti Rasûlullâha…

Ey hanlar hanı,

Ey ulular ulusu

Kâdir-i mutlak olan Allah’ım!..

Sen yücelerden yücesin,

Kimse bilmez, nicesin?

Nice câhil; seni gökte arar, yerde ister,

Sen bütün inananların gönlündesin…

Sen, anadan doğmadın,

Sen, atadan olmadın,

Sen, zamandan ve mekândan münezzehsin,

Sen teksin, sen birsin;

Sen her dem dilimizde tekbir, kalbimizde aşkullah olan

Yüce rabbimizsin…

Allah (c.c.); evvel’dir, âhir’dir  hâlık’tır, hayy’dır;

Bâkî olan yalnız ve ancak “o” dur…

Hani övdüğünüz beyler, erenler?

Dünya benim, diyenler?

Ecel aldı, yer gizledi,

Fânî dünya kime kaldı?

Gelimli gidimli dünya,

Son ucu ölümlü dünya…

Allah! Allah! Denmeyince işler onmaz.

Ulu tanrı “ol!”  demeden bir şey olmaz…

Allah’ım!

Bize yüce bir din verdin,

Dîninle yeniden ün verdin,

Baştâcı eyledik İslâm’ı;

Öndeydik daha da ön verdin;

Çok şükür, elhamdülillah…

Her şeye muktedir olan ulu tanrım;

Kalbimizi îman ile nurlandır, son nefesimizi kelime-i şehâdetle sonlandır…

Vâde yetmeyince ecel gelmez,

Ecel gelmeyince kimse ölmez.

En nihayet uzun yaşın ucu ölüm,

Sonu ayrılık!

Yerimiz bu kara yer…

Unutma ki doğumla başlar mahşere doğru sefer…

“seferin kutlu ola”,

ama derim ki sana

azıksız çıkma yola…”

Ak pürçekli analarımızın menzîli uçmak olsun,

Ak sakallı atalarımızın mekânı cennet olsun…

Cümle günahlarımız derlenip toplansın,

Adı güzel, kendi güzel, hazreti Muhammed Mustafa (S.A.V.) Hürmetine

Bağışlansın…

Ey gözden uzak, gönle yakın,

Hâkim-i mutlak olan görklü tanrım…

Karşı yatan kara dağın yıkılmasın,

Gölgelice ağaçların kesilmesin,

Karlı buzlu akan gümrah suların kurumasın,

Ektiğimiz göversin,

Diktiğimiz yeşersin…

Çevremiz biçim biçim ağaç,

Renk renk çiçek dolsun…

Kara perçemli oğullar, sırma saçlı kızlarımız olsun.

Bozkurt soyumuz artsın, çoğalsın,

Hakk’ı tebliğ için dünyaya yayılsın…

Ey “sonsuzluğun sâhibi!”

“üçler, yediler, kırklar” hürmetine,

Şehit veren evler, barklar hürmetine,

Aşkınla yanan kalpler hürmetine

Devletimizi ebed müddet dâim eyle,

Milletimizi hak yolunda kâim eyle,

Evlâtlarımızı sâlih, fazıl ve azîz-i vakt eyle…

Yâ Rabbî!

Tövbelerimizi kabul, duâlarımızı makbul, seyyiâtımızı mağfur, sa’yımızı meşkûr, ibâdâtımızı mebrûr eyle…

Allah’ım!

Bizlere kem kelâm ettirme,

Haram lokma yedirtme,

Az verip gezdirme,

Çok verip azdırma,

Maddeye kul eyleme

Hayır hasenâttan bezdirme…

Yâ rabbî!

Geçmişimize rahmet eyle, onları vâris-i cennet eyle,

İnsanımıza izzet,

Bedenimize kuvvet rûhumuza sıhhat ve bizlere tertemiz bir hayat bahşeyle…

Allah’ım!

Bizleri elsiz ve ayaksız bırakma;

Elimizi, dizimize, bizleri de oğlumuza, kızımıza yük eyleme…

Elden ayağa düşürme, âmansız dertler verme…

Biz âciz ve mücrim kullarını da

Senden başka hiç kimseye muhtaç

Eyleme…

Yâ Rabbî!

Dünyayı elimizden alma, ama kalbimize de koyma…

Başımız dik ve alnımız ak olsun,

Karnımız tok ve sırtımız pek olsun..

Senin yoluna harcayacağımız malımız çok,

İ’lâ-yı kelîmetullah için kılıç salladığımız düşmanlarımız yok olsun…

Gönlümüz serâpâ “gül” aşkıyla dolsun;

Aşkımız cemâl, cemâlimiz nur, nûrumuz Kur’ân olsun,

Zikrullâhımız, Muhabbet-i Rasûlullâhımız ve muhabbetullâhımız müzdâd olsun…

Yüceler yücesi ulu Allah’ım! Hastalarımıza şifâ eyle,

Küffâra cefâ eyle,

Soyumuza rehâ eyle…

Yâ Rabbî!

Dinsize, îmansıza;  soysuza, vatansıza,

Bölücüye, yıkıcıya, arsıza, hırsıza

İmkân ve fırsat verme…

Ey yüce rabbim!

Otağımız yıkılmasın,

Ocağımız sönmesin,

Yiğitlerimiz ölmesin,

Ayımız, günümüz dönmesin,

Ülkemiz bölünmesin,

Ezânımız dinmesin,

“Allahu Ekber” nidâları ebediyyen gökkubbeden inmesin…

Cenâb-ı Hakk;

Aziz Türk Milletini kıyâmete kadar “cündullah” sıfatıyla pâyidâr kılsın…

Allah’ım!

“Güneş ve ay birleşmedikce”, “yer yaman bir sarsıntıyla sarsılmadıkça”, “dağlar yürütülmedikçe”, “göķ dürülmedikçe”,

“Üstte mavi gök çökmeyip, altta yağız yer delinmedikçe”,

İlimiz, töremiz bozulmasın…

Alnımıza kara yazı yazılmasın…

Darda kalırsak, elimizden tut ve “ricâlü’l-gayb” ile (görünmeyen askerlerinle) bizlere yardım et Allah’ım!

“Biz kısık sesleriz, minâreleri

Sen ezansız bırakma Allah’ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,

Müslümansız bırakma Allah’ım!

Bize güç ver, cihad meydanlarını

Pehlivansız bırakma Allah’ım!

Kahraman Bekleyen Yığınlarını

Kahramansız Bırakma Allah’ım!

Bizi Sen; Sevgisiz, Susuz, Havasız

Ve Vatansız Bırakma Allah’ım!”

Ey görklü Tanrım!

Türk’ü İslâmsız, İslâm’ı da Türk’süz bırakma…

“Dîn ü devlet, mülkü millet” için milyonlarca şehit veren asil Türk milletini hududu olmayan havz-ı kevserinde rahmet ve mağfiretinle doyur ve hidâyetinle kalbimizin bütün hücrelerine  îmanın şevkini duyur Yâ Rabbî!

Ey hanlar hânı…

Ey yüceler yücesi…

Ey her şeye kâdir tanrım…

Gökyüzünde parıldayan güneşin dâim bizi ısıtsın, ışıtsın,

Aydınlatsın…

Ay yıldızlı al bayrağım, nazlı nazlı göklerde ebediyyen dalgalansın…

Çin denizinden Adriyatik’e, kuzey buz denizinden Akdeniz’e,

Baltık’tan Hazar’a, yedi deniz, yedi iklimde Türk dünyasını “dilde, fikirde, işde birlik” içinde eyle Yâ Rabbî!..

“Bir olalım, iri olalım, diri olalım” ki;

Turan mefkûremiz hayâl değil, gerçek olsun; Türk milleti yeni baştan âleme nîzam versin ve Cenâb-ı Allah; Türk Milletini, İslâm dâvâsına kıyâmete kadar hâdim kılsın…

Nevruz tepsisine; baharın diriliş muştusuyla bolluk bereket dolsun, gönüllerde hoşluk olsun…

Beşbin yıllık kökleriyle, Ergenekon geleneğiyle, Türk’ün kadim kültürüyle;

Barış olsun, huzur olsun,  dostluk olsun,

Kardeşlik olsun,

Turan elinin, Türk dünyasının; Ergenekon’dan çıkış bayramı / yeni gün / bahar bayramı / nevruz toyu kutlu olsun…

Allah (c.c.) Türk milletini korusun ve yüceltsin…

Türk-İslâm ülküsü yolunda fedâ-i cân eyleyıp şehâdet şerbeti içenlerin makâmlarını âlî eylesin,

Bu uğurda alın, zihin ve gönül teri dökerek âhiret yurduna göçenlerin kabirleri nûr, rûhları şâd ve mekânları cennet olsun.

Âmîn, âmîn, âmîn ve hüve rabbü’l arşü’l-azîm.

Şâban ayında idrâk ettiğimiz ve yeni güne bismillah dediğimiz 21 Mart nevruz vesîlesiyle, Yüce Rabbimiz;

Gönlümüze, hânemi̇ze, Aziz Türkiyemize, Türk Dünyası’na, Âlem-i İslâm’a ve bütün insanlığa; rahmet, bereket, hikmet ve hidâyet yağmurları ihsân eylesin…

Mazlumların gözyaşı dinsin.

Doğu Türkistan’da, Filistin’de, Suriye’de, Kırım’da,  Arakan”da, …. Zulüm hitâma ersin

Ve Türk milleti dün olduğu gibi bugünde dünyadaki bütün mazlumların gözyaşını yeniden “gül” yaprağıyla silsin…

Allah bize yâr olsun,

Turan iller vârolsun,

İslâm tâcidâr olsun,

Adâletle hükmeden,

Türkler pâyidâr olsun,

Dinsin artık gözyaşı;

Hilâl bahtiyâr olsun…

Yeni güne bismillah derken, 2022 yılındaki Nevruzun;  insanlığa hayırlar getirmesini ve Covid-19 salgınını def ü ref ederek bitirmesini yüce rabbimizden niyâz ediyorum.

Türk Dünyâsı’nda; baharın, dirilişin, Ergenekon’dan çıkışın ve kardeşliğin coşkusunu temsil eden nevruz bayramınızı kutluyor, cümle gönül dostlarıma en kalbî muhabbetlerimi arz ediyorum.

Bâkî selâm ve duâ ile…

21 Mart 2022

Dr. Mehmet GÜNEŞ

 

2022.03.21 nevruz bayrami

Yazar
Mehmet GÜNEŞ

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen