KÖKBÖRİ- Erbil Atabeyi, Begteginliler’in son hükümdarı (1190-1233)

 kirmizilar.com

Hazırlayan: Mehmet MEMİŞ, (E) Öğretmen

Muzafferüddin Gökbörü, 13 Nisan 1154  tarihinde Musul’da doğdu. Babası  Ali Küçük, Musul Atabegi İmâdüddin Zengî’nin hizmetinde bulunmuş, Erbil  1132 de Zengî tarafından kendisine iktâ edilmiş ve bu tarihten itibaren şehir beyliğin merkezi durumuna gelmiştir. Ali Küçük 1168 yılında ölünce yerine büyük oğlu Kökböri (Gökböri) geçti. Ancak atabegi Mücâhidüddin Kaymaz onu tutuklayıp yerine kardeşi Yûsuf Yinal Tegin’i getirdi. Bir süre sonra hapisten çıkan Kökböri, Musul Atabegi II. Seyfeddin Gazi’nin hizmetine girdi. Seyfeddin Gazi, Halep Atabegi Nûreddin Mahmud Zengî’nin ölümünden faydalanıp Halep atabegliğine ait olan Harran’ı zaptettikten sonra Kökböri’ye iktâ etti (1174). Kökböri, Musul atabegliğiyle Selâhaddîn-i Eyyûbî arasındaki mücadelelere fiilen katıldı. Bu savaşlar sonunda Halep dışında atabegliğin önemli merkezleri Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin eline geçti. 

Kökböri, iktâ merkezi Harran’a döndükten sonra Selâhaddîn-i Eyyûbî’ye itaat ederek onu Musul’a karşı sefere teşvik etti (1182). Ardından da Selâhaddîn-i Eyyûbî ordusuyla Fırat’ı geçtiği sırada kuvvetleriyle birlikte ona katıldı. Selâhaddin, Harran’a ilâveten Eylül 1182 de  zaptettiği Urfa’yı da hizmetinin karşılığı olarak Kökböri’ye iktâ etti. Kökböri, Selâhaddîn-i Eyyûbî’yi ikinci defa Musul’u kuşatmaya ikna etti ve kendisini Bîre’de karşıladı. Fakat ödemeyi vaad ettiği para ve malı vermekten kaçınınca iktâları elinden alınarak hapse atıldı, ancak bir ay kadar sonra affedilerek iktâları geri verildi. Selâhaddîn-i Eyyûbî, 1185 de Musul’u kuşattığında Kökböri kardeşi Yûsuf Yinal Tegin ile birlikte onun yanında bulunuyordu. Kökböri, kardeşiyle beraber Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin el-Cezîre’deki başarılarında önemli rol oynadı ve sefer dönüşünde Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin kız kardeşi Rebîa Hatun ile evlendi.

Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin Haçlılar’la yaptığı savaşların birçoğuna kumandan olarak katılan Kökböri,  1184 de Kerek muhasarası ile başlayıp Kudüs’ün fethiyle sonuçlanan savaşlarda önemli hizmetlerde bulundu. Saffûriye savaşında 1187 de Haçlı ordusunu hezimete uğrattı. Bu sebeple Kudüs’ün fethiyle neticelenen zaferin ilk ateşini yakan kahraman olarak anıldı . Kökböri, Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin Haçlılar’ı bozguna uğrattığı meşhur Hittîn Savaşı’nda da 1187de Takıyyüddin Ömer ile birlikte büyük başarılar gösterdi ve Kudüs kralının idaresinde toparlanmaya çalışan Haçlılar imha edildi.

Selâhaddîn-i Eyyûbî bundan sonra Taberiye ve Akkâ’yı ele geçirirken Kökböri de hıristiyanların merkezlerinden Nâsıra’yı fethetti; çok sayıda esiri Selâhaddîn-i Eyyûbî’ye gönderdi. Kudüs’ün fethiyle bu savaşın en önemli kısmı tamamlanmış oldu. Kökböri daha sonra Antakya Prinkepsliği’ne karşı girişilen harekâtta da kuvvetleriyle birlikte hazır bulundu. Antartus Kalesi’nin fethini gerçekleştirdi. Bunun üzerine III. Haçlı ordusu Kudüs’ün kurtarılması için Akkâ’yı muhasaraya girişince Kökböri, Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin yardımına ilk koşanlardan biri oldu. Selâhaddin’in ordusunun sağ koluna Kökböri kumanda ediyordu. Bu arada yeni gelen takviye kuvvetleri arasında bulunan Yûsuf Yinal Tegin de ağabeyinin maiyetinde savaşa katıldı. 

Kökböri, Selâhaddîn-i Eyyûbî’ye müracaat ederek elinde bulunan iktâlar ve 50.000 dinar karşılığında Erbil’in kendisine verilmesini istedi. Selâhaddîn-i Eyyûbî de Haçlılar’a karşı mücadelede üstün hizmetlerini gördüğü Kökböri’ye Erbil’in yanı sıra Şehrizor ve Kara-beli derbendini de iktâ etti. Akkâ muhasarası Haçlılar’a gelen yeni yardımlar yüzünden giderek zorlaşınca Selâhaddîn-i Eyyûbî, ardarda mektuplar göndererek kendisini âcilen yardıma çağırmasına rağmen Kökböri bir daha Akkâ’ya dönmedi. Ancak Akkâ’nın düşmesi ve Haçlılar’ın ilerlemesi üzerine askerî yardım gönderdi.

Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin ölümünden (1193) sonra sikke bastırması Kökböri’nin bu tarihten itibaren bağımsızlığını ilân ettiğini göstermektedir. Böylece onun bu tarihten ölümüne kadar yaklaşık kırk yıl Begteginliler’i bağımsız olarak yönettiği anlaşılmaktadır.1204 yılına kadar kaynaklarda adından söz edilmeyen Kökböri’nin bu tarihten itibaren Eyyûbî melikleriyle Musul atabegleri arasında cereyan eden nüfuz mücadelesinde etkili rol oynadığı görülmektedir. Eyyûbîler’in yayılma siyasetine karşı ciddi bir mücadele veren Kökböri, (1208-1209) Musul Atabegi Arslanşah b. Mes‘ûd ile anlaşma yaptıktan sonra Selâhaddîn-i Eyyûbî’nin kız kardeşi Rebîa Hatun’dan doğan iki kızını onun oğulları ile evlendirdi. Musul Atabegliği ile olan bu akrabalık dolayısıyla onlar arasındaki hâkimiyet mücadelelerine de katıldı. 1225 yılında Erbil bölgesini yağmalatan Celâleddin Hârizmşah ile bir anlaşma yaparak bu tehlikeyi geçiştirdi. Ayrıca Hârizmşah kuvvetlerini takip ederek bölgeyi istilâya girişen Moğollar’a karşı tedbir aldı. Ancak Moğollar çekilip gittikleri için herhangi bir çatışma olmadı. Kökböri’nin son yıllarında Erbil bölgesi, Moğol ordusunun önüne katıp sürüklediği kalabalık Türkmen kütlelerinin göçlerine sahne oldu.

 1233 de Beled’de vefat eden Kökböri’nin naaşı daha sonra Erbil’e nakledildi. Buradan vasiyeti uyarınca Mekke’ye götürülmek üzere hac kafilesiyle birlikte yola çıkarıldı. Ancak o yıl 1234 de Mekke’ye ulaşamadan geri dönüldü ve Kûfe’de toprağa verildi. Yerine geçecek erkek evlâdı olmadığından topraklarını Abbâsî halifesine vasiyet etmişti. Erbil, Müstansır-Billâh tarafından gönderilen kuvvetlerce istilâ edildi, böylece Begteginliler tarihe karışmış oldu.

Çağdaşı olan Yâkūt el-Hamevî, Erbil’in, tarihi boyunca erişemediği refahın zirvesine Kökböri’nin hâkimiyeti devrinde ulaştığını kaydetmektedir . Erbil bu dönemde Bağdat, Musul ve Ahlat gibi büyük medeniyet merkezlerinden biri haline geldi.

Hayır sever bir devlet adamı olan Kökböri’nin Hz. Peygamber’in doğum yıl dönümlerinde mevlid merasimleri düzenlemesi ona İslâm dünyasında ün kazandırmıştır. Mevlid merasimleri ilk defa Fâtımîler zamanında Kahire’de yapılmaya başlanmış olmakla beraber Kökböri’nin tertiplediği muhteşem mevlid törenleri Fâtımîler devrindeki merasimleri gölgede bırakmıştır. İlk defa onun başlattığı eğlenceli merasim ve anma törenleri sonraları diğer İslâm ülkelerinde de bir âdet haline gelmiştir. İmar faaliyetlerine önem veren Kökböri daha Harran emîri iken orada bir hastahane ve medrese yaptırmıştı . Erbil’e hâkim olduktan sonra şehrin kale ve surlarını tamir ettirmiş, sokaklarını düzeltip yeni çarşılar yaptırmıştı . Erbil’de büyük bir hastahane, kimsesizler, yetim çocuklar, sakatlar ve dul kadınlar için bakımevleri, kendi adına nisbetle Muzafferiye olarak anılan medrese, ulucami, Halep ve Erbil’de hankahlar onun tarafından inşa ettirilen önemli eserlerdir. Kökböri, Haçlılar’ın elindeki müslüman esirlerin kurtarılması için de büyük harcamalar yapmıştır. Kaynaklarda onun 60.000 esiri kurtardığı kaydedilmektedir. Ayrıca her yıl hac seferleri düzenleyen Kökböri fakir hacıların ihtiyaçlarını karşılardı. Mekke’de de çok hayratı vardı. Arafat’a ilk olarak suyu o getirtmiştir. Haremeyn’deki hasta ve muhtaç kimselere para yardımında bulunurdu. Erbil Beyliği’nin bu parlak durumu küçük bir birimini teşkil ettiği Selçuklu medeniyetinin ölçüsü olması bakımından da çok önemlidir.

KAYNAK: TDV İslâm Ansiklopedisi

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen