FUZULÎ’NİN LEYLÂSI

Fuzûlî’ye Leylâ’yı kahve sunarken gördüm
Mecnun her gördüğünü dolaşırken o sanıp 
Leylâ ayna zevkinde, sürme çekip, taranıp
Bağdat’a bir güvercin gibi konarken gördüm
Son çarşıya girerken her sokaktan usanıp
Âh çekip altınlara bakıp yanarken gördüm
Bin yıl sonra doğacak kızlar gibi davranıp
Boynunda mücevherler altınlar varken gördüm

Fuzûlî’ye Leylâ’yı gördüm kahve sunarken 
Mecnun’un ismi geçen bir şarkı okuyordu
Âhulardan alınmış mis gibi kokuyordu
Yine çöl bülbülleri şakırken sabah erken
Açılırken art arda güller ki yediveren
Fuzûlî ilmek ilmek bir şiir dokuyordu
Diyordu her satırda “ey çöl kızı Leylâ sen”
Anlamadı, düş sanıp Leylâ hayıra yordu

Kahve sunarken gördüm Fuzûlî’ye Leylâ’yı
Ulaştı kaç asırlık hülyâsına dediler
Ve erdi o nihâyet mânâsına dediler
Mecnun zâten edinmiş virt olarak Mevlâ’yı
Koymuyor onu sevdâ sırasına dediler
Boş verip kıylükâli terk eylemiş gûyâyı
Aşkı doldurdu artık sır tasına dediler
Âşık oldu Fuzûlî Leylâsına dediler
A.Yılmaz Soyyer

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen