Cumhurbaşkanlığı seçiminde “adayın kimliği” tartışmaları

Ne kadar sürerse sürsün, bir yıl veyahut beş yıl boyunca ülkeyi birlikte yönetmeye talip partilerin daha sürecin en başında aday belirleme aşamasından itibaren seçmene güven vermesi önemli. Zira bu adayın belirlenmesi, ülkeyi birlikte yönetecek altı partinin birlikte alacağı ilk karar olacak ve bu süreçteki “kararlılık” seçmen nezdinde, ülkenin bu birliktelikle yönetilmesinin bir kişi tarafından yönetilmesinden daha iyi olacağına dair inancı pekiştirecektir.

*****

Fatma ÇELİK

 

Adayın kimliği tartışmaları

Adaylık tartışmalarının başından beri özenle üzerinde durduğum bir şey var. O da parlamenter sisteme dönüş vaadinde bulunan ve bu geçiş döneminde zaten ülkeyi birlikte ve uzlaşma yöntemiyle yönetecek olan muhalefetin adayının kimliğinin aslında bir önemi olmadığı. Yani, muhalefetin adayı olarak kim seçilirse seçilsin uygun koşulların oluştuğu ilk fırsatta parlamenter sisteme dönülecekse, cumhurbaşkanı seçilen kişi tek başına ülkeyi yönetmeye kalkmayıp kendisini aday olarak belirleyen altı muhalefet partisiyle birlikte karar alacaksa, cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin kim olduğunun aslen bir önemi olmamalı değil mi?

Adayın kimliği önemli olmamakla birlikte, önemli olan bir şey varsa o da adayın nasıl belirlendiği. Muhalefetin cevaplaması gereken öncelikli soru bu: Cumhurbaşkanı adayı nasıl belirlenecek? Demokrasi çerçevesinde mi tahakkümle mi?

Adayın kimliğinin önemsizliği

Tabii, hâlihazırda geçiş döneminin nasıl ilerleyeceğini bilmeyen seçmen için kamuoyunda seçilebileceği hususunda daha yüksek bir kanaat uyandıran ismin aday olarak belirlenmesi, muhalefete olan inancını arttırmada etkili olacaktır, buna şüphe yok. Ancak neticede seçilecek isim bir geçiş dönemi cumhurbaşkanı olacak ve yetkilerini mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi kullanmayacak.

Başından beri, bu hususun seçmene iyi izah edildiği takdirde muhalefet adayının kim olduğu tartışmalarının hararetlenmeyeceği, tabii bunu anlatma hususunda da muhalefete önemli bir rol düştüğü kanaatindeyim. Peki, muhalefet bu rolü yerine getirebildi mi?

Hayır, getiremedi. Adayın kimliği çok fazla ön plana çıkarıldı.

Oysa, adayın kim olduğunun önemli olmaması gerektiğinin seçmene iyi anlatılmasını gerektiren başlıca şey, herkesi memnun edebilecek aday çıkarmanın güçlüğüydü.

Elbette ki, altı siyasi partinin bir araya gelerek oluşturduğu muhalefet bloğundan altı partinin bu oldukça heterojen yapıdaki seçmeninin tamamını memnun edecek bir aday çıkaramazsınız. O yüzden adayın kimliğinin önem arz etmeyeceği, önemli olanın ülkeyi demokrasi içerisinde ve kurumlar eliyle yönetmeye, bunun için de parlamenter sisteme geçmeye gönüllü bir kimsenin usulen aday yapılması, geçiş sürecinin de müzakere ortamında yönetilmesi gerektiğinin seçmene anlatılması, aday olarak belirlenen kişi her kim olursa olsun, o kişiye karşı seçmen desteğini arttıracak ve dolayısıyla muhalefet partilerine yöneltilen eleştirilerin de önüne geçecekti.

Kimsenin tahakküm kurmadığı, uzlaşmacı bir yönetim için güven verilmesi

Tabii bu hususta her zaman çoğul konuştuğumuzu, özlediğimiz bir demokratik tutumla diyalog ve uzlaşmacı anlayış çerçevesinde ilişki kuran muhalefetteki altı siyasi partinin birliktelik ruhuyla hareket etmelerinin de seçmen tarafından beklendiğini belirtmek gerek.

Ne kadar sürerse sürsün, bir yıl veyahut beş yıl boyunca ülkeyi birlikte yönetmeye talip partilerin daha sürecin en başında aday belirleme aşamasından itibaren seçmene güven vermesi önemli. Zira bu adayın belirlenmesi, ülkeyi birlikte yönetecek altı partinin birlikte alacağı ilk karar olacak ve bu süreçteki “kararlılık” seçmen nezdinde, ülkenin bu birliktelikle yönetilmesinin bir kişi tarafından yönetilmesinden daha iyi olacağına dair inancı pekiştirecektir.

Ama dikkat edelim burada “birlikte karar almak” kadar, birlikte bir karar alındığına seçmenin inanması da önemlidir.

Ülke bir kişinin tahakküm kurduğu yönetiminin hatalı kararlarından çok çekti. Dünyada dahi tam da içinde bulunduğumuz bu dönemde, bir kişi tarafından alınan kararların sonuçlarının ne kadar yıkıcı olabildiğini görüyoruz. Seçmenin mevcut iktidar karşısında görmek istediği muhalefet modeli, danışan, tartışan, uzlaşan ve sonuçta birlikte karar alan bir siyaseti benimseyen anlayışla ilişkili.

Demokrasiyi iktidara taşımaksa vaadiniz, öncelikle muhalefet masasında demokratik olmalısınız ki bu birlikteliğe inanmış ve umutlanmış seçmen, hayal kırıklığına uğramasın.

—————————————————

Kaynak:

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/adayin-kimligi-tartismalari-583380h.htm

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen